Yargıtay ile İstinaf Mahkemesi’nin bozmasından sonra birleştirilen ‘Gezi Parkı’ ile ‘Çarşı’ davalarının ikinci duruşması, bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.

2017’den bu yana tutuklu bulunan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 kişi ve Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın 35 üyesi ile Amerikalı akademisyen Henri Barkey’nin de eklendiği "torba dava" kapsamında, toplamda 52 kişi başta "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" olmak üzere birçok suçlama nedeniyle yargılanıyor.

Geçtiğimiz duruşmada hukuki durumda değişiklik olmadığı gerekçesiyle Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verilmişti. Bu duruşma Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi uyarısı açısından da önemli. Avrupa Konseyi, Osman Kavala'nın tutukluluğu ile ilgili Türkiye'ye 30 Kasım’a kadar süre vermişti ve Kavala’nın bu tarihe kadar serbest bırakılmaması halinde Türkiye hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) ihlal ettiği gerekçesiyle yasal süreç başlatılacağı uyarısında bulunmuştu.

“DİRENİŞİ KİRLETMENİZE  İZİN VERMEYECEĞİZ”

Taksim Dayanışması, Gezi Davası'nın duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP, HDP ve TİP milletvekilleri ile TMMOB gibi demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Taksim Dayanışması adına açıklamayı okuyan Esin Köymen, “Onlarca insanın demokratik hak ve talepleri için parklarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz. Osman Kavala bir kez daha yargılanmak isteniyor. Yeryüzündeki tüm renklerine sahip çıkan, siyah ve beyazı olan Çarşı ailesi bir kez daha yargılanmak isteniyor. Bu beyhude çabanıza izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

4 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Osman Kavala, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini "Soros artığı" ifadesiyle hedef göstermesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Bunlar suçlu olduğum algısı yaratan ve yargıyı doğrudan etkileyen mesajlardır” demiş ve bu şartlar altında adil bir yargılama yapılmasına imkan kalmadığını söyleyerek, bundan sonraki duruşmalara katılmayacağı mesajını vermişti.

Kavala’nın avukatı İlkan Koyuncu da dün yaptığı açıklamada, Kavala’nın tahliye edilip edilmeyeceğine mahkemenin değil siyasetin karar vereceğini belirtmişti.

OSMAN KAVALA KATILMADI

Heyet yerini aldı. Sanıkların ve vekillerinin yoklaması yapılıyor. Daha önceki duruşmalara tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan Osman Kavala, bugünkü duruşmaya katılmadı.

Duruşmada Fransa, Belçika Danimarka, İsveç, İsviçre, Çekya, İtalya konsolosluk yetkilileri ile Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra da hazır bulundu.

İlk olarak söz alan Çarşı davası sanıklarından Koray Yalnız’ın avukatı, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını ve dosyasının ayrılmasını talep etti.

Çarşı davası avukatlarından Ersan Şen de müvekkili Cem Yakışkan yönünden dosyanın ayrılması talebinde bulundu.

HAKİM: SESİNİ YÜKSELTME

Çarşı davası sanıklarından Yusuf Demirci’nin avukatı Ömer Kavili, davanın bir an önce bitirilip sanıkların beraat alması gerektiğini dile getirdi. Kavili, “Dosyanızdaki evrakların bilgi belge güvenliği yoktur. Lehte olan delillerin dosyanızdan kaybolacağı endişesindeyiz. O konuda mahkemenizin sabıkası var. 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyayı Çarşı davası avukatlarına vermeden nasıl olur da bizden esas hakkında beyanda bulunmamızı istersiniz?” dedi.

Öte yandan mahkeme başkanı, yaptığı savunma sırasında sesini yükselten Avukat Ersan Şen’i uyardı. Bunun üzerine araya giren Avukat Ömer Kavili, uyarı yapılan avukatın sözünün hangi gerekçeyle savunma sınırını aştığının tutanakta belirtilmesi gerektiğini kaydetti.

SALONDAN ALKIŞ ALDI

Ayrıca Çarşı davası avukatlarından Yıldız İmrek, meslektaşı Ersan Şen’in mahkeme salonunu “er meydanı” şeklinde nitelendirmesini eleştirdi. Şen’i, “Bir kadın olarak bunu kabul etmiyorum” diyerek eleştiren İmrek’in sözleri, salon tarafından alkışkandı.

“BİRLEŞTİRMENİN HİÇBİR HUKUKİ KOŞULU YOKTUR”

Av. Yıldız İmrek savunmasında ise davanın birleştirilmesinin usulsüz olduğunu ve sanık haklarını engellediğini dile getirdi.  İmrek, “Çünkü daha temel bir insan hakkı ihlali var. Bir insan haksız hukuksuz yere dört senedir hapiste. Çarşı ve Gezi'nin torba dava haline gelmesi siyasi irade istediği içindir, çünkü birleştirmenin hiçbir hukuki koşulu yoktur. Siyasi irade istediği için yapılan birleştirme ile dava uzatılmak isteniyor. Bu şekilde müvekkilimin aklanma hakkı ihlal ediliyor” diye konuştu.

“HUKUKEN BU ABSÜRTLÜĞE SON VERİN”

Çarşı davasının bir başka avukatı Efkan Bolaç, bir taraftar grubunun hükümete darbe yapmaya teşebbüs ettiği iddiasının absürt olduğunu vurguladı. Diğer tarafta Osman Kavala’nın 1500 gündür tutuklu olduğunu hatırlatan Bolaç, “Bu yargılamanın neden yapıldığına dair ne sizin ne de savcılık makamının bir fikri olduğunu düşünüyorum. Hukuken bu absürtlüğe son verilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

Saat 12.25'te duruşmaya ara verildi.

TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI

Osman Kavala için tutukluluğa devam kararı verildi. Karar oy çokluğuyla alınırken, bir sonraki duruşma 17 Ocak 2022 tarihine ertelendi.