Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, 28 Temmuz tarihinde çıkan ve günler sonra kontrol altına alınan Antalya ile Muğla yangınlarında zarar gören alanlar ile yangınlara müdahalede kullanılan araç sayısının artırılıp artırılmayacağına ilişkin açıklamada bulundu. 

"15 GÜN GİBİ KISA BİR SÜREDE KONTROL ALTINA ALINDI"

DHA'ya konuşan Karacabey, söz konusu süreçte 550'dan fazla yangına müdahale ederek söndürdüklerini belirterek, şunları kaydetti:

"O dönem, meteorolojik verilere baktığımızda iklim değişikliğinin etkilerini en ciddi oranda hissettiğimiz dönemdi. O tarihlerde nem yüzde 15'in altına düşmüştü. Zaman zaman yüzde 5'e varan nemler yaşandı. 40 derecenin üstünde, zaman zaman 47 dereceyi bulan sıcaklıklar yaşadık. Daha tehlikeli olanı 50 kilometreden 100 kilometreye kadar değişen aralıklarda şiddetli rüzgar yaşadık. Bu uluslararası literatürlere de baktığımızda orman yangınları açısından çok büyük riskli birimler olarak kabul edilen ve bu şartlarda yangınların söndürülemeyeceği, bu şartlarda yangınlara müdahale edilmemesi, sadece yerleşim yerlerindeki insanların tahliye edilmesi ve insanların can güvenliğinin alınması gerektiği vurgulanırken, bizim ekiplerimiz bütün bu olumsuz şartlara rağmen müdahale ederek bu 550 yangını 15 gün gibi kısa sürede kontrol altına aldı. 200 üzerinde köyün yangın sınırları içinde kalmasına rağmen çok büyük afetin, felaketin önüne geçmiş oldular."

"ORMANLARIN YÜZDE 95'İNİ BU AFETTEN KURTARDIK"

Karacabey, Muğla ve Antalya yangınlarında yok olan ormanlık alan oranlarıyla ilgili, "Muğla ve Antalya illerimizde ormanlarının yüzde 95'ini bu afetten kurtardık. Ormanların yaklaşık yüzde 5'lik kısmı zarar gördü. Yangınlar nüfus yoğunluğunun fazla olduğu kesimlerde yaşandığı için, insanlarımız gördükleri tablodan dolayı sanki 'Muğla'nın, Antalya'nın tüm ormanları yanmış' gibi hafızalarına yerleşti. Aslında böyle bir şey yok. Muğla ve Antalya ilimizin ormanlarının yüzde 5'i bu yangınlardan etkilendi, kalan yüzde 95'lik kısmını ve o bölgede 200'den fazla köyde yaşayan vatandaşlarımızın hayatlarını kurtardık" diye konuştu. 

"UÇAK SAYISINI 5'E, HELİKOPTER SAYISINI 40'IN ÜSTÜNE ÇIKARACAĞIZ"

Karacabey, yangınlara müdahalede kullanılan personel ve araç sayılarının artırılıp artırılamayacağını ilişkin de, şu ifadeleri kullandı:

"Biz bu yılın meteorolojik verilerine bakarak, orman yangınları açısından daha riskli olacağını ön gördüğümüz için bu zamana kadar sahip olduğumuz hava aracı sayısını artırmıştık. Geçtiğimiz yıllarda 20-25-30'a kadar çıkan hava aracı sayımızı bu yıl 39 helikopter, 3 uçağı da sene başından itibaren elimizin altına hazır tutarak filomuzda kullanarak çalışmalarımızı yürütüyorduk. Bununla birlikte ilerleyen yıllara ait de hedefimiz hem hava aracı hem de kara aracı sayımızı artırmak. Şu ana kadar 1078 tane olan arazöz sayımızı önümüzdeki süreçte 1600'lere kadar çıkararak yangınlara daha organize bir şekilde, sık ekiplerimiz yerleştirerek ormanlık alanlarda müdahale etmemiz gerektiğini biliyoruz ve bunun için de hazırlık yapıyoruz. Bu yıl için kullandığımız 3 uçak sayısını önümüzdeki yıllarda 5'e çıkarmayı daha sonraki yıllarda daha da artırmayı hedefliyoruz. Bu yıl için kullandığımız 39 helikopter sayısını da önümüzdeki yıllarda öncelikle 40'ın üzerine çıkarıp 45'e, daha sonra daha fazla sayıda artırmayı hedefliyoruz. Hava araçları konusunda nereden nereye geldik; bundan 20 yıl önce bütün hava araçlarının çalıştığını hesap ederseniz, hava araçlarımız bir seferde 85 bin litre su taşıyabilirken, şu anda biz bunu bu yıl içinde 154 bin litreye getirdik. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini görüyoruz, yanmanın daha şiddetli olacağını hesap ediyoruz."

"İLK MÜDAHALE 45 DAKİKADAN 12 DAKİKAYA DÜŞTÜ"

Bekir Karacabey, yaklaşık 45 dakika olan ilk müdahale süresinin 12 dakikaya düştüğünü söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Su ikmal aracı diye ifade ettiğimiz orman yangınlarında en uç noktalara kadar çıkabilen arazözlerimizin su ikmali yapabilmesini sağlayan su ikmal araçlarımız yoktu, bu yıl 285 tane su ikmal aracımız var. Önümüzdeki yıllarda bunları daha da artıracağız. Bu yıl 200 tane arazözü filomuza katacağız. Önümüzdeki yıl içerisinde 250 adet daha arazöz sayımızı artıracağız.  Bunları yaparken Orman Genel Müdürlüğü olarak özellikle Sayın Bakanımız Bekir Pakdemirli'nin vizyoner yaklaşımları ile birlikte Orman Genel Müdürlüğü olarak artık teknolojiyi de çok daha fazla yakından takip eder ve kullanır hale geldik. 2020 yılında Avrupa'da ilk defa orman yangınlarını gözetlemede ve yönetmede İHA'yı kullanan ülke Türkiye'dir. Dünyada ilk Amerika'dır. Ondan aldığımız olumlu neticelerden sonra bu yıl 4 tane İHA kiraladık. Çanakkale'den Hatay'a kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de ormanları dahil olmak üzere ormanlarımızı anlık olarak gözetliyoruz. Çıkan en ufak bir yangını da anında gördüğümüz için daha kısa sürede müdahale ediyoruz. Bu bize ne kazandırdı, mesela 20 yıl önce orman yangınlarına ilk müdahale süremiz yaklaşık 45 dakikayken, şimdi 12 dakikada müdahale ediyoruz."