Posta.com.tr'den Ömer Faruk Ekinci'nin haberine göre İngiltere'nin Doğu Sussex bölgesinde yaşayan 68 yaşındaki David Fuller, 1987 yılında 25 yaşındaki Wendy Knell ve 20 yaşındaki Caroline Pierce'a tecavüz edip boğarak öldürdü.

Knell'in cansız bedeni yalnız yaşadığı dairede yatağının üzerinde bulundu. Pierce'ın cesedi ise evinden 61 kilometre uzaklıkta üzerinde sadece bir çorapla birlikte bulundu.

Polis, genç kızların cinayetine ilişkin çalışmalar yürüttü ancak iki cinayet de delil yetersizliği sebebiyle 'soğuk vaka' kategorisine geçti. Bu ilerleyen yıllarda değişecekti.

VAHŞETİ HASTANEDE SÜRDÜRDÜ

Fuller, bu cinayetleri işledikten sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etti. 1989 yılında bir hastanede elektrisyen olarak işe başlayan Fuller, içindeki vahşeti burada da göstermeye başlamakta gecikmedi.

Hastanenin morgunda görev almaya başlayan Fuller, bir süre sonra buradaki cesetleri istismar etmeye başladı. Yaptığı eylemlerin karşılığında yakalanmayan ve bu sebeple ceza almayan Fuller, her seferinde dehşetin dozunu artırdı.

2. DÜNYA SAVAŞI KAHRAMANINA TECAVÜZ ETTİ

Fuller'ın cansız bedenine tecavüz ettiği kişiler arasında 92 yaşındaki 2. Dünya Savaşı kahramanı da bulunuyordu. Bedeni istismara uğrayan kadının kızı, Fuller'ın korkunç bir suç işlediğini ve ailesinin bunu neredeyse her gün hatırladığını söyledi.

Davayı yürüten savcı olan Michael Bisgrove, Fuller'ın işe girdiği 1989 yılından yakalandığı 2020 yılına kadar en az 101 kadının cansız bedenini istismar ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
İddianame, Fuller'ın iki morgda çalıştığı sırada sistematik ve tekrar tekrar ölü kadın ve kızların bedenlerini taciz ettiği davranış biçimini yansıtıyor. En az 101 kadını taciz etti.

FULLER'IN TÜRK KURBANI: AZRA KEMAL

Fuller'ın kurbanlarından birisi de 24 yaşındaki Kıbrıs Türkü Azra Kemal'di. Karayolu köprüsünde iki taşıt yolu arasında 3 metrelik boşluğa düşerek hayatını kaybeden Azra'nın cansız bedeni, morgda da huzura kavuşamadı.

Fuller'ın suçlarının ortaya çıkması ile birlikte yapılan araştırmada, Azra'nın cansız bedeninin de tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Korkunç haberi duyan genç kızın annesi Nevres Kemal, eline bir bıçak alarak o sırada karakolda gözaltına bulunan Fuller'a saldırmak için oraya gitti.

Nevres, yaşadıklarını şöyle anlattı:  Öfke... Tek düşündüğüm şey, 'Bu yaptıkları onun yanına kalmayacak' şeklindeydi. Bana kızımın cesedine tecavüz ettiğini söylediler. Bu kabul edilemez bir şey. Bu durumu elime almak istedim. Onu bularak onu cezalandırmak istedim. Ben onun annesiyim. Eğer onu bulsaydım yüzde 99 ihtimalle bıçağı onun kalbine saplardım. Çünkü o benim kalbime bıçağı sapladı. Onun kızıma dokunduğunu düşünmek bile beni deli ediyor.

Polis memurları, sinirden deliye dönen Nevres'i sakinleştirmek amacıyla onu nezarete attılar. Genç kızın annesi yaklaşık 34 saat boyunca burada kaldı.

'ÖLÜM EFENDİSİ' KENDİSİNİ KAYDETMİŞ

Öte yandan nekrofili Fuller'ın, kurbanlarının cesetlerine tecavüz ederken kendisini çektiği video kayıtlarına da ulaşıldı. Fuller, bu vahşi suçları işlemekle kalmayıp bir de bunları kaydediyordu. Nekrofili sapığın evinde bulunan dijital belleklerde 900 bine yakın dosya ele geçirildi. Her biri kadın isimleri ve tarihlerle etiketliydi.

'Ölüm efendisi' isimli bir klasörde Fuller'ın morgda bulunan bir cesede tecavüz ettiğinin görüldüğü açıklandı ve bu videolardan onlarca vardı. Fuller'ın internet arama geçmişi de 'tecavüz', 'işkence' ve 'ölüm' gibi sözcüklerle doluydu.

Fuller'ın kurbanlarına yaşattığı dehşet 2020 yılının 3 Aralık'ında nihayet sona ermişti. O yıla kadar 3 kez evlenip boşanan Fuller, polis ekipleri tarafından düzenlenen operasyonla tutuklandı.

İşlediği 2 cinayet ve 78 kadının cesedine istismar suçundan ömür boyu hapis cezası alan Fuller'ın davasıyla ilgili flaş bir gelişme yaşandı.

Fuller'ın 23 cesede daha cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıkarıldı ve toplam ceza süresine 4 yıl daha eklendi.