Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 'ortodoks ekonomi politikalarından' vazgeçtiklerini bir kez daha yinelerken, faizi düşürmeye dayalı ekonomi politikası uygulamamaları durumunda enflasyonun sorun olarak karşılarına çıkacağı iddiasında bulundu. Nebati ,aynı zamanda, "Güzel gelişmeler kat ettiğimiz ekonomimizde halihazırda en önemli sorun, tüm dünyanın mücadele ettiği enflasyondur" dedi.

Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu.

Bakan Nebati'nin açıklamalarından satır başları:

Modelin en önemli sac ayağı TL'ye güveni artırmaktır.

Arz kaynaklı enflasyonu ortodoks politika ile çözmeye çalışan birçok ülkenin resesyona girdiği veya resesyon endişesine kapıldığını görüyoruz.

Türkiye büyümesini sürdürmeye devam etmiştir, bu yıl ilk çeyrekte %7,5, ikinci çeyrekte %7,6 büyüme yakalayan Türkiye en iyi performans gösteren ülkelerden biridir.

Modelimizin temel amaçlarından biri yapısal nitelik kazanmış cari işlemler sorununu kalıcı olarak çözmektir.

Son iki yıldan bu yana özellikle Rusya-Ukrayna savaşı enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarında gözlenen artışlar, cari dengemizde bir miktar bozulmaya yol açmıştır, bunun geçici olduğunu, enerji fiyatlarının düşmesi ile cari açıktaki düşüşün devam edeceğine inanıyoruz.

Güzel gelişmeler kat ettiğimiz ekonomimizde halihazırda en önemli sorun, tüm dünyanın mücadele ettiği enflasyondur.

Döviz kurundaki artış ve atalet de enflasyon üzerinde etkili olmuştur.

Yüksek enflasyon karşısında hayat pahalılığına karşı vatandaşlarımızı korumaya yönelik politikalar uyguluyoruz.

Yeni ekonomi politikamız Türkiye ekonomisinin tüm yapısal sorunlarını çözmeyi amaçladığı aşikar, eğer yeni ekonomi modelini uygulamaya almasaydık, durgunluk ve buna bağlı birçok sorunla karşı karşıya kalacaktık, enflasyon sorun olmaya devam edecekti

Enflasyon arz ve maliyet kaynaklı.

ABD, İngiltere, İtalya ve Almanya başta olmak üzere dünyada geniş bir heterodoks politika literatürü olduğunu biliyoruz.

Bugün,“Modern Para Teorisi”; “Halk Ekonomisi”; “Girişimci Devlet” anlayışı; “Kalkınmacı Merkez Bankacılığı” ve daha birçok yaklaşım, bildiğiniz üzere son derece popüler olan Heterodoks ekonomi yaklaşımlarına bazı örneklerdir.

Türkiye birilerinin dayattığı anlayışla hareket etmek zorunda değildir.

"OLUMLU GELİŞMELER KAYDEDERKEN, MODELİMİZİN İNSAFSIZCA ELEŞTİRİLMESİNİ ŞAŞKINLIKLA KARŞILIYORUM"

Tüm küresel sarsıntılara rağmen ülkemiz birçok alanda olumlu gelişmeler kaydederken, çeşitli çevrelerce ekonomi modelimizin insafsızca ve adeta ideolojik bir saplantıya varırcasına eleştirilmesini şaşkınlıkla karşıladığımızı belirtmek isterim.

"HAZİNE VE MALİYE AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI KURUYORUZ"

Orta gelir tuzağını aşmayı hedefliyoruz, aşacağız.

İnsanımızın taleplerini karşılamaya çalışıyoruz, özellikle KOBİ'lerimizin kredi imkanlarına daha kolay ulaşmasını sağlayacak çalışmalarımız hızlı bir şekilde sürüyor.

Ülkemiz için son derece stratejik birçok adımı atmaktaki kararlılığımız, tamamen ülkemizin ve insanımızın spesifik ihtiyaçları doğrultusundadır.

Dünyanın, özellikle gelişmekte olan ülkelerin, yeni şeyler duymaya ihtiyacı var.

Bakanlığımız bünyesinde reform ve gelişim dinamiğini sürekli kılacağına inandığımız Hazine ve Maliye Akademisi Başkanlığını kuruyoruz.