AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Melih Bulu’nun ardından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne kayyum olarak atanan ve öğrencilerle öğretim üyeleri tarafından kabul görmeyen Naci İnci, Twitter hesabından bir açıklama yaptı.

İnci, “Rektörlük görevini sadece bir makam olarak değil ülkemize ve dünyaya eğitim-araştırma alanında hizmet edilecek bir mevki olarak görmekteyim” dedi.

"ELEŞTİRMEK HEPİMİZİN HAKKI, ANCAK..."

Naci İnci, Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör olarak Melih Bulu'nun atanmasının ardından başlayan ve kendisine yönelik de devam eden protestolarla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Eleştirmek, demokratik protesto hakkını kullanmak hepimizin hakkıdır. Ancak eleştirinin kişileri rencide edici bir karaktere sahip olmaması, 'öteki'nin haklarını da gözetmesi ve barışçıl yöntemlerle gerçekleştirilmesi, Boğaziçi kültürünün de bunu gerektirdiği kuşkusuzdur."

"SORUŞTURMALARIN İPTALİ İÇİN TALİMAT VERECEĞİM"

İnci ayrıca, kendisini protesto eden öğrencilere yönelik açılan disiplin soruşturmalarının da iptal edilmesi talimatını vereceğini söyledi.

Naci İnci'nin açıklaması şöyle:

"1994 yılında kampüsümüze adım attığımdan bu yana gerek akademik gerekse kişisel olarak bana birçok değer kazandıran Üniversiteme borcumu ödemek, mevcut kalitesini daha da ileri götürmek ve ülkemize katkıda bulunmak amacıyla yerine getireceğim Rektörlük görevimi sadece bir makam olarak değil ülkemize ve dünyaya eğitim-araştırma alanında hizmet edilecek bir mevki olarak görmekteyim.

Oluşumu 158 yıl önceye dayanan, 1971 yılından bu yana bir kamu üniversitesi olarak ülkemizin dört bir yanından farklı sosyo-ekonomik koşullara ve farklı sosyo-kültürel birikimine sahip binlerce öğrenciyi dünya çapında bir eğitimle mezun eden Boğaziçi Üniversitesi, bugün de Türkiye'nin en iyi öğrencilerine eğitim vermenin sorumluluğu ile gerek altyapısını gerekse eğitim kalitesini geliştirerek, sürdürmeye kararlıdır.

Eğitim-öğretim kalitesinin artmasına yönelik olarak öğretim elemanı kadrosunun güçlendirilmesi, sınıf ve laboratuvar altyapısının iyileştirilmesi, bunları yanı sıra üniversitemizde karşılıklı öğrenmeyi sağlayan sosyal ortamı geliştirmeye yönelik olarak yurt, spor ve öğrenci kulübü altyapılarının iyileştirilmesi için imkanlarımızı sonuna kadar zorlamayı hedeflemekteyiz.

Son aylarda yaşanan talihsiz olaylar nedeniyle yara alan birlikte yaşama ortamının yeniden tesis edilebilmesi için tüm kampüs sakinlerinin karşılıklı saygıya dayalı bir ortamı oluşturmak için eşit sorumluluğa sahip olduğunu düşünmekteyim. Boğaziçi Üniversitesi mensupları eleştirel bakış açısıyla, kalıpları ve klişeleri sorgulayan, hakim 'doğru'lar hakkında farklı bakış açıları geliştirebilen bireylerdir. Elbette bu anlayış çerçevesinde eleştirmek, demokratik protesto hakkını kullanmak hepimizin hakkıdır. Ancak eleştirinin kişileri rencide edici bir karaktere sahip olmaması, 'öteki'nin haklarını da gözetmesi ve barışçıl yöntemlerle gerçekleştirilmesi, Boğaziçi kültürünün de bunu gerektirdiği kuşkusuzdur. Bu yaklaşımın kampüsümüzde hakim olacağı inancı ile bugüne kadar şahsımla ilgili olarak öğrencilerimize açılan tüm disiplin soruşturmalarının iptal edilmesi talimatını ilgili birimlere ileteceğim. Ümidim karşılıklı saygı çerçevesinde görüşlerimizi paylaşırken, üniversitemiz için en iyisini yapmaktır. Boğaziçi Üniversitesinin el birliği ile geleceğe taşınması dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunarım."