Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi sınırındaki Tekağaç mevkiinde inşaatı süren çimento fabrikası ve ham madde ocaklarına karşı bölge halkının mücadelesi sürüyor. Yurttaşların açtığı dava kapsamında bugün bölgede bilirkişi keşfi yapıldı. Keşif öncesi bölgede toplanan vatandaşlar, bilirkişi heyetini “Deştin çayı özgür akacak”, “Çimentocu şirket Muğla'yı terk et” sloganları ile karşıladı.

MUÇEP Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi adına açıklama yapan Gamze Çetinkaya, dava sürecine ilişkin bilgiler vererek çimento fabrikasına karşı çıkmalarının nedenlerini şöyle açıkladı:

"Entegre Çimento Fabrikası ve 13 Hammadde Ocağı, 7751 dönümü kapsamaktadır. İzin verilirse 7656 dönüm orman alanı yok edilecektir. Proje sahasında kalan ormanların, kuru ya da sulu derelerin açılacak 13 hammadde ocakları nedeniyle yok edilmesi ve de ocaklardan çıkacak tozlar nedeniyle Kazan Gölenti ve Bayır yok olacaktır. Derelerin, Barajın ve Göletin yok edilmesi demek, bu havzada tarımın bitirilmesi demektir. Ayrıca Muğla’yı besleyen kuyuların da suyunun bitmesi demektir.

"BU ORMANLAR KÖYLÜLERİN EN ÖNEMLİ GEÇİM KAYNAKLARI"

Bu ormanlar köylülerin en önemli geçim kaynaklarından biri olan Çam Balı üretimi yapılan Basralı Bal Ormanları’dır ve bu tür ormanlar koruma altındadırlar. Ağaç kesimi yapılamaz, yakınında kirletici bir tesis kurulamaz. Çimento Fabrikası yapısı gereği Gayri Sıhhi, kirletici tesisler içinde birinci sıradadır ve çalışırken çıkaracağı toz ve yaktığı kömür nedeniyle çevre kirliliği yaratacaktır. İklim değişikliğinin en önemli nedeni olan Fosil yakıtları azaltmak için girişimlerde bulunurken yeni bir fosil yakıt yakan kirletici bir tesise izin verilemez. Çimento ruhsat sahası içinde zeytin ağaçları vardır ve Zeytin Kanunu gereği en az 3 km mesafe içinde kirletici bir tesis kurulamaz.  Köylüler için en önemli geçim kaynaklarından biri olan göbek mantarı bu bölgede yetişmektedir ve ormanlar yok edilirse onlarda yok edilecektir. Çimento fabrikasının çalışması ile açığa çıkacak toz ve duman başta kendi çalışanları olmak üzere doğrudan yöre köylülerini etkileyecek ve onların sağlığını bozmasının yanı sıra tarım ve hayvancılığı da bitirecektir.

"SATIŞI SIRASINDA OLUŞACAK TAŞIT TRAFİĞİ ÇEVRE KİRLİLİĞİ YARATACAK"

Hammadde ocakları ile fabrika arasındaki malzeme alışverişinin yanı sıra fabrikada işlenmiş ürünün alınıp, satışı sırasında oluşacak taşıt trafiği önemli bir çevre kirliliği yaratacaktır. Doğadan hammaddenin çıkarılması, taşınması ve üretim sürecinde fosil yakıt (kömür, fuel-oil, mazot vb.) yakılarak gerekli enerjinin üretilmesi ve ürün olarak çimentonun elde edilmesi aşamalarında, başta sülfür oksitleri, nitrojen oksitleri, karbonmonoksit, karbondioksit, toz ve partikül maddeler, uçucu organik bileşikler, dioksin, furan, methan ve ağır metaller atmosfere atılarak soluduğumuz hava ve çevre kirletilir. Son ürün çimentonun kendisi de önemli bir kirleticidir. Çimento tozunda arsenik, kurşun, krom, kobalt, bakır, nikel, kalay, çinko, cıva gibi metaller bulunur.

“HAVAYI KİRLETEN KÜÇÜK PARTİKÜLLER ÖLÜMLERE NEDEN OLUR”

Çimento fabrikası emisyonu hem organik hem de inorganik kimyasalların ve metallerin önemli bir kaynağıdır. Çimento fabrikalarının bacalarından salınan ve havayı kirleten tozdan daha küçük partiküller (PM10) ve (PM2,5) hastalıklara (kanser, KOAH vb.) ve ölümlere neden olur. Bu tozlar ve zehirli gazlar sert esen rüzgarların etkisiyle kilometrelerce uzağa taşınabilmektedir. Her bir 50kg’lık çimento torbası için 25kg kömür yakılır. Yaklaşık her bir ton toz çimento üretiminde bir ton karbondioksit açığa çıktığı hesaplanmaktadır. Muğla’daki 3 termik santral nedeniyle hava zaten kirlidir, üzerine yeni bir kirletici tesis kurulması yörede sağlıklı yaşamayı imkansız hale getirecektir. İklim değişikliğine neden olan sera gazlarının yüzde 5-6’sı çimento üretimi kaynaklıdır. Çimento Fabrikası ve entegre hammadde ocakları nedeniyle çıkan toz ve duman sonucu sağlığı bozulan, tarımı ve hayvancılığı biten köylü göçe zorlanacak ve işsiz kalacaktır.

“BİLİRKİŞİNİN HALKTAN YANA KARAR VERECEĞİNE İNANIYORUZ”

Bu nedenlerle Çimento Yıkım Projesine karşı çıkıyoruz. Sağlıklı bir çevrede yaşamak bütün yurttaşların hakkı ve çevreyi korumak ta başta devlet olmak üzere, bütün yurttaşların görevidir. Bugün keşif heyetinde bulunan bilirkişi heyetinin dava dosyasına koyduğumuz uzman raporlarını gerekli özeni gösterip, hassasiyetle inceleyeceğine ve bilimin ışığında, halktan yana karar vereceğine inanıyoruz."

NE OLMUŞTU?

Menteşe Kent Konseyi, Akdeniz Yeşiller Derneği ile Deştin ve Alaşar köylüleri, Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi sınırındaki Tekağaç mevkiinde inşaatı süren çimento fabrikası ve ham madde ocaklarını için verilen ‘ÇED olumlu’ kararının iptali için dava açmıştı. Muğla 2. İdare Mahkemesi, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle iptal talebini reddetmişti. Danıştay 6. Daire, davacıların temyiz başvurusu üzerine yerel mahkemenin verdiği kararı bozmuş ve dosyanın esastan incelenmek üzere mahkemeye gönderilmesine karar vermişti. Muğla 2. İdare Mahkemesi, 7 Şubat’ta verdiği karar çimento fabrikası inşaatında 23 Şubat’ta bilirkişi keşfi yapılmasına karar vermişti.