'Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı' dün Resmi Gazete'de yayınlandı. Kararla beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan euro kuru yüzde 36,77 artırıldı. Eczacıların probleminin fiyat ve zamlar olmadığını, ilaçların ucuz ve bulunabilir olması gerektiğini söyleyen Muğla Eczacı Odası Başkanı Serkan Tekin, "Bizim fiyatlarla ilgili en büyük isteğimiz, her zam döneminde baremlerin de aynı zam oranında artırılmasıydı. Ancak onunla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmadı. Halen daha özellikle ithal ilaçlarda bulunabilirlik hiç yok" diye konuştu.

Serkan Tekin, konuya ilişkin bugün yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Dünkü zam, sanayiyi bir nebze de olsa rahatlatan bir zamdı ancak enflasyonun çok altında kalan bir zamdı. Halen daha ilaç bulunamama, sıkıntı devam ediyor. Ancak eczacıların problemi fiyat ve zam değil. Bizim zamla işimiz yok. Fiyatlar ucuz olmalı ve bulunabilir olmalı. Biz, bu konuda halkımızın sonuna kadar yanındayız. 27 Kasım'da yapmış olduğumuz mitingde de bizim haykırışımız, bu ilaç fiyat kararnamesiydi. 2009 yılında yapılmış olan bir düzenleme ile baremler birimlenmiş ve 13 yıl geçmesine rağmen hiçbir düzenleme yapılmamıştı. Bu 13 yıllık süreçte büyük bir fiyat artışı olmasına rağmen aynı baremlerle devam ediliyor olması da eczacıların hakikaten kendilerini dip noktaya getirmiş, hatta zararına satışlara kadar düşmüştür. Ancak küçük bir düzenleme yapıldı ve bu ilaç fiyat kararnamesinde baremler iki katına çıkarıldı. Ama bugünkü zam ile yine baremler bu düzenlemenin çok çok altında kaldı.

"BAREMLER DE AYNI ZAM ORANINDA ARTSIN"

Bizim fiyatlarla ilgili en büyük isteğimiz, her zam döneminde baremlerin de aynı zam oranda arttırılmasıydı ancak onunla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmadı. Halen daha özellikle ithal ilaçlarda bulunabilirlik hiç yok. Yerli ilaçlarda da bizim en büyük sıkıntımız maalesef, yurt dışına ihracatçı depolar üzerinden çıkartılan bazı ilaçlar var ve bunlar da Türkiye'de halkın ihtiyacını yeterli derecede karşılayamıyor. Sayın Bakan’ımızın bir açıklaması var, ‘2022 yılında yüzde 13,4 kutu bazından daha fazla üretim yapılacak’ diye. Ancak 13,4 daha fazla üretilmiş olmasına rağmen, bir pandemiden çıktık, pandemiden çıktıktan sonra grip ilaçları, antibiyotikler pandemi sürecinde çok fazla kullanılmadı. Çünkü insanlar kendilerini çok korudular, maske taktılar, ilaç kullanmadılar. Ancak 2022 yılında hem pandemiden biraz uzaklaşmış olmak, maske zorunluluğunun iptal edilmesi gibi olaylardan dolayı da gribal enfeksiyonlar veya üst solunum yolu enfeksiyonları had safhada artmaya başladı. Bu artış 13,4'ten çok çok daha fazlaydı ve bu fazla kutu üretimi zaten yetmeyecekti. Bir de bunun üzerine ihracat depoları yurt dışına özellikle Gaziantep'ten, Ankara'dan veya o bölgedeki ihracatçı depolar Irak'a, Suriye'ye, evet resmi olarak çıkartıyorlar herhangi bir kaçak yolla değil ama yurt dışına çıkarılmış olması tabii ki yurt içindeki ilacın bulunabilirliğini de bu seviyelere getirmiştir. Derhal bunların önüne geçilmeli ve ihracatçı depoların yurt dışına ilaç çıkarması ile ilgili düzenleme yapılmalı ve fiyat kararnamesi bir an önce güncellenmeli. Hem vatandaşımız ilaca daha rahat ulaşabilmeli hem de eczacıların bu mali sıkıntılarının giderilmesi gerekmektedir. İlaç fiyat kararnamesindeki baremler derhal düzeltilmelidir.

"MUĞLA’DA DA SIKINTILAR YAŞIYORUZ"

Türkiye'de sıkıntının çok çok paralelinde bir sıkıntıyı bizler de yaşamaktayız. Şimdi bir de nöbetlerle ilgili bir düzenleme yapıldı, her 35 eczanesi olan bölgede bir tane daha fazladan eczacının nöbet tutturulması gibi. Biz zaten Muğla'da bu konuda çalışmalarımızı önceden, özellikle de pandemi zamanında yapmıştık. Kendi bölgelerimizin çoğunda nöbetçi sayılarımızı artırmıştık. Bu bizim o zaman yapmış olduğumuz düzenleme de eczanelerdeki yoğunluğu, teması azaltmak adına yapılmıştı. Ancak bugün geldiğimiz noktada hiçbir eczanede ilaç olmadığı için artık bu sıkıntı, nöbetçi sayısını artırmakla çözülmüyor çünkü bu sıkıntılar sadece nöbetlerde yaşanmıyor. Gündüz bütün eczaneler açıkken bile biz ilaç bulamıyoruz. Şimdi yüzde 36 zam geldikten sonra sanayi biraz daha üretimi artırır, bizlere verirse bizler zaten bu ilaçları hastamıza vermekle yükümlüyüz. Biz, zaten o ilaçları hastalarımıza verirsek ticaret yapıyoruz. Elimizde stokla ürün saklamıyoruz. Biz reçeteyi bölemeyiz. Reçete bir bütündür. Asla biz stokçuluk yapmıyoruz, yapamayız. Şu anda İlaç Takip Sistemi denen bir sistemle zaten bakanlıktan bir enter tuşuna basıldığı anda kimin elinde kaç tane olduğu görülmekte. Eczanelerimizde de bunun olup olmadığını devletimizin yetkilileri istediği zaman görebilmektedir. Bence, düzenlemenin nöbet sistemi ile değil, biraz önce söylediğim sistemlerle düzeltilmesi gerekiyor. Biz de nöbetçi sayısı olarak Muğla bölgemizde yeterli sayıda gerek sağlık müdürlüğümüzle gerek valiliğimizle hemen müdahale ediyoruz. Muğla'da o tarzda bir sıkıntı çekmiyoruz ama ilaç yokluğundan dolayı yoğun bir sıkıntı yaşıyoruz."