Karakuş Candan, “Dava 1 saat geciktiği için ve o 1 saat süresi içerisinde biz salona girmeden özel yetkili polis ekibi geldikten sonra duruşmaya başlandığı için, avukatımız tarafından soruşturmanın genişletilmesini istemiş olmasına rağmen bunu reddetti. Hakim heyetinin taraflı olduğuna kanaat getirdi. Pazartesi günü avukatımız Turgut Kazan ve Gökçe Bolat, 3 heyet hakkında reddi hakim istedi” dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yönetim kurulu üyelerinin kent ve çevre haberi yapan bir gazeteciye ‘Emre Madran Basın Ödülü’ verdikleri için ‘terör örgütü propagandası’ suçundan yargılandıkları davada reddi hakim talebinde bulunulduğunu açıkladı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, konuyla ilgili bugün yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“Avukatımız Turgut Kazan, ‘Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hablemitoğlu cinayetini terör suçu saymıyor ve buna itiraz ediyor. Müvekkillerim Kaçak Saray, Togo İkiz Kuleleri ve ranta karşı mücadele ettiği için Mimarlar Odası yöneticilerinin terör suçu işlediğini iddia ediyor savcı, söze böyle başla’ dedi bana.

“BİZ ÖDÜL VERMESEYDİK DE MUHTEMELEN BAŞKA BİR KONUDAN BİZE CEZA VERECEKLERDİ”

Özellikle AKP iktidarıyla birlikte kent rantı üzerinden sermaye birikimini sağlamaya çalışan iktidarın doğrudan hedefi haline geldik çünkü hem kent rantı üzerinden bir sermaye birikimi sağlayan AKP iktidarı öte yandan da Cumhuriyet rejimi ile hesaplaşarak, onun simgeleyen bellek mekanları yıkma girişimine girdi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi bu süreçte sesini, sözünü eksik etmedi, mücadeleyi bırakmadı. Biz ödül vermeseydik de terör örgütü propagandası yapmaktan başka bir şey yapsaydık da gözümüzün üstünde kaşımız da olduğunu ifade ederek muhtemelen bize bir ceza vereceklerdi. Bugün sadece bir ödül veriyoruz diye yönetim kurulu üyelerimizle birlikte 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası, TCK’nın 53. maddesine göre ‘seçme seçilme ve kamu haklarından mahrum bırakılma’ iddiası ile yargılanıyoruz. 3 duruşma gerçekleşti, 3 duruşmada da avukatımız Turgut Kazan öyle güzel anlattı ki Yargıtay kararlarını, hukuku… Ben hukukçu değilim ama avukatımız Turgut Kazan’ın anlattıklarından ben çok şey öğrendim. Lakin mahkemedeki savcı öğrenememiş. Mütalaasında, polis fezlekesini almış kopyalamış, yapıştırmış oradan da bizi oraya eklemiş ve bir ceza istiyor.

“PAZARTESİ GÜNÜ AVUKATIMIZ TURGUT KAZAN VE GÖKÇE BOLAT, 3 HEYET HAKKINDA REDDİ HAKİM İSTEDİ”

3'üncü duruşma, avukatlarımız açısından bir eşik oluşturdu. Avukatlarımız o 3'üncü duruşmada, saat 2’de (14.00) başlaması gereken dava 1 saat geciktiği için ve o 1 saat süresi içerisinde biz salona girmeden özel yetkili polis ekibi geldikten sonra duruşmaya başlandığı için ve iddia makamının raporu üzerine mahkeme heyetinin bir diyeceği olmadığını ve avukatımız tarafından soruşturmanın genişletilmesini istemiş olmasına rağmen soruşturmanın genişletilmesi isteğini de reddetti. Üstelik hakim heyetinin mütalaanın yazılıp hazırlandığını, bizi dinlemeleri gerekiyordu bilirkişi raporu gelmişti ve hatta eğer biz de yanlışlıkla savunma yaparsak kendilerinin de mahkumiyet hükmü kuracakları kuşkusunu yarattığı için, yani bizim 22 Kasım’daki duruşmamızda avukatlarımız bizim savunmalarımız alınmadan, avukatımızın 3 savunmadır anlatmaya çalıştığı Yargıtay kararları dikkate alınmadan bir siyasi karar vereceklerini görmüşler ve aynı zamanda CMK’nın 63. maddesi ile yasaklanmış olmasına rağmen hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözülmesi gereken konuları hiç ilgisi ve alakası olmayan bir bilirkişiye göndererek çözmek istemeleri nedeniyle, yine bizi yargılamak istedikleri maddenin değiştiğini ve o maddenin değişmesine rağmen bir önceki madde üzerinden yargılama ve tespit yapıldığını ifade ederek hakim heyetinin taraflı olduğuna kanaat getirdi. Pazartesi günü avukatımız Turgut Kazan ve Gökçe Bolat, 3 heyet hakkında reddi hakim istedi.

“SUSMAYACAĞIZ, KORKMAYACAĞIZ, GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ ÇÜNKÜ BİZ ÇOK HAKLIYIZ”

Mahkeme, 13 Ocak’ta görülecek. Buradaki yargılama sürecinin, rant çevrelerinin ne kadar geniş bir organizasyon içinde olduğu ve bizden bir terör örgütü ve propagandası çıkartamayacakları için bugüne kadar verdiğimiz bin 800’e yakın hukuksal mücadelemiz var bizim… Biz susacak mıyız? Susmayacağız, korkmayacağız, geri adım atmayacağız çünkü biz çok haklıyız.”