Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Birleşik Krallık Dışişleri, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Bakanı Elizabeth Truss ile bugün Ankara’da bir araya geldi. Çavuşoğlu ve Truss, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

“ANKARA ANLAŞMASI ÇERÇEVESİNDE İŞ İNSANLARIMIZIN BAŞVURULARI GECİKİYOR"

“Geçen sene 20 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize çok yaklaştık. 19,3 milyar dolarlık ticaret gerçekleştirdik. Birleşik Krallık, 2021 yılında bizim en çok ihracat yaptığımız üçüncü ülke oldu. Hedeflerimizi büyütmek istiyoruz. Serbest ticaret anlaşmasının kapsamının genişletilmesi için çalışıyoruz. JETCO ve iş forumu toplantılarını bu sene içinde gerçekleştirmeyi istiyoruz.

Ankara Anlaşması çerçevesinde iş insanlarımızın başvuruları biraz gecikiyor. Bu halloluncaya kadar ülkeden ayrılamıyorlar. Dolayısıyla bu teknik sorunların da halledilmesi gerekiyor. Yatırım ve ticareti artırmamız gerekiyor.

Birleşik Krallık Savunma Bakanı Ben Wallace de Türkiye’de. Savunma sanayiinde iş birliğimizi geliştirmek için çalışıyoruz.”

TRUSS: FİNLANDİYA VE İSVEÇ’İN NATO’YA KATILIMI GÜÇLENDİRİCİ BİR ETKİ YAPACAK

Truss ise şunları söyledi:

“NATO’da ortak olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ticaret konusunda ilişkilerimizi yürütüyoruz. Tarım ve hizmetler alanında da çalışmaları daha da artırarak ticaret hacminin daha iyi hale geleceğini gösteren çalışmalarımız var.

Ukrayna’daki limanlar bloke edilmiş durumda. Tahılların bu limanlarda kaldığını biliyoruz. BM tarafından gösterilen bir destek olmasıyla birlikte, burada güvenli bir aralık oluşturmaya çalışıyoruz ki Ukrayna limanlarındaki tahılların gönderilmesi sağlanabilsin. Burada gecikmeler görüyoruz maalesef. Bu sebeple en geç önümüzdeki ay eyleme geçilmesi söz konusu ki yeni mahsuller de gelecek. Bunların aktarılması konusunda bir problem yaşanmasın.

NATO Zirvesi esnasında yine görüşmeler yapılacak. Türkiye ile müttefik olarak buradaki çalışmalarımıza devam edeceğiz. Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasının bizim kolektif güvenlik çabalarımız için güçlendirici bir etki olacağını düşünmekteyiz.”

ÇAVUŞOĞLU: DÖRTLÜ ZİRVE İÇİN TARİH HENÜZ BELLİ DEĞİL

İki bakan, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, Birleşmiş Millet (BM) tarafından Karadeniz’de oluşturulması planlanan tahıl koridoruna ilişkin şöyle konuştu:

“BM’nin planını gerçekçi bir plan olarak görüyoruz. O nedenle güçlü bir şekilde destekliyoruz. İstanbul’da, anlaşma olursa bir kontrol merkezi kurulacak. Ukrayna karasularının dışında bir güvenli bölge kurulacak. Burada özellikle Ukrayna’ya gidecek gemilerin kontrolü de yapılacak. Dönüşte ise gemilerin belirlenen ürünleri taşıdığından herkes emin olmak istiyor. Tarafların anlaşması gerekiyor. Sürekli, BM’nin çabalarına ilaveten biz de gerek Ukrayna ile gerek Rusya ile çabalarımızı sürdürüyoruz. Daha çok Rusya üzerinde odaklandık. Çünkü İstanbul’da teknik düzeyde görüşme gerçekleştirilmesi bekleniyor. Tarihi henüz belli değil.

“5-6 DOLARLIK BİR PROGRAMLA HANGİ GEMİNİN NEREDEN GELDİĞİ, NE TAŞIDIĞI TAKİP EDİLİYOR”

(Ukrayna’daki çalıntı tahılın Türkiye’ye satıldığı iddiası) Bu tür iddialar bize de geldi. Ukrayna tarafından da ara ara bu tür iddialar geldi. Biz, her iddiayı ciddiye alıyoruz ve ciddi bir şekilde araştırıyoruz. Sonucunu da Ukrayna tarafına bildiriyoruz. 5-6 dolarlık bir programla hangi geminin nereden geldiği, ne taşıdığı, bunlar takip ediliyor. Bırakın yetkilileri, herhangi bir vatandaş telefonuna ya da bilgisayarına yüklediği programla uçak ve gemilerin seyri seferini rahat bir şekilde takip edebilir.

Gemilerin hareket limanlarının ve ürünlerin menşelerin, bizim incelemelerimizde, kayıtlarda Rusya olduğunu gördük. Biz, Ukrayna’nın tahılının ya da ürününün Rusya ya da başka bir ülkeden alınıp illegal bir şekilde uluslararası piyasalara satılmasına karşıyız. Türkiye olarak bu ürünlerin gelmesine müsaade etmeyiz. Bu konuda devletimizin ve yetkili kurumlarımızın kararlılığı tamdır.

“BİR MÜTTEFİKİN GÜVENLİK ENDİŞELERİ NATO İÇİN DE ÖNCELİK OLMALI”

NATO Zirvesi bir limit değildir. Bu sürecin tamamlanması için son bir tarih belirlenmedi. Katılım protokolleri imzalansa da her üye ülkenin iç onay süreçleri de var. Dolayısıyla NATO Zirvesi için bu konuda anlaşmaya varılması için çaba sarf edenler var. Müttefiklerimizin de çabaları ortada.

Biz, yazılı bir şekilde endişe ve beklentilerimizi paylaştık. Onlardan bir mektup geldi. Bunları yeterli gördük. Bizim verdiğimiz metin üzerinde çalışmalar yapıldı. En son Brüksel’de teknik düzeyde NATO’da bir çalışma oldu. O metinde anlaşılan ve görüş ayrılığı içinde olduğumuz noktalar var. Ama Türkiye olarak ve Türk milleti olarak beklentimiz açık. Eğer bu iki ülke müttefik olmak istiyorsa tabii ki onların güvenlik endişelerini anlıyoruz, o da meşrudur, ama bir müttefikin güvenlik endişelerinin karşılanması NATO için de öncelik olmalı. O ülkeler de bunu karşılamalı. Herkesin güvenlik endişeleri karşılanmalı, sadece aday ülkelerin değil.”