Haber: Sıla Tekin

6 Nisan 2021 tarihinde gerçekleşen kan donduran olayda, delillerin toplanmasının ardından Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19 Ağustos’ta görülmeye başlanan ve 5 celsede biten davada karar çıktı. Karara göre, sanık Abdurezzak Aydın hakkında mağdur Meral Fesli'ye yönelik “Yakın Akrabayı Kasten Öldürmeye Teşebbüs” suçundan 14 yıl, mağdur Erden Fesli'ye yönelik “Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs” suçundan 11 yıl hapis cezası verildi. Cezanın üst sınırdan verilmesi gerektiğini ifade eden Meral Fesli, “Yaklaşık 9 yıl önce beni ve çocuklarımı bırakarak evden ayrıldı. Resmi olarak boşanmayı geçen sene ancak kabul etti. Benim evleneceğimi duyunca ‘Seni öldürürüm, keserim. Başkasıyla evlenemezsin’ şeklinde tehditlere başladı. Attığı mesajlardan dolayı son 4 aydır uzaklaştırma kararı vardı” diyerek sanığın olayı uzaklaştırma kararı içindeyken işlediğine de vurgu yaptı.

NİKÂH GÜNÜ BALKONDAN İZLEMİŞ

29 Mart 2021’de Erden Fesli ile evlendikten 6 gün sonra olayın yaşandığını ve şans eseri hayatta kaldıklarını ifade eden Meral Fesli, “Normalde çocuklarını çok sık görmeye gelmezdi ancak nikâh günümüzde oğlum ve kızımı görmek istediğini söylemiş. Uzaklaştırma kararından dolayı sokağın başında kızım ve oğlumla buluşmuşlar. Balkondaki misafirleri gösterip ‘Balkondakiler kim? Polis mi? Anneniz benden bu kadar mı korkuyor?’ gibi sözler söylemiş kızıma. Kızım ifade verirken anlattı bunları. Olay günü zaten konuşacak durumda değildi.” dedi.

 “EVİME BİR DAHA BÖREK SOKMADIM”

Olayın çok hızlı geliştiğini belirten Fesli, “Kızım ve oğlumu görmek için yine sokağın başına gelmiş. O sırada kapı çaldı. Ben ve eşim Erden mutfakta idik, ben börek yapıyordum. Çocuklarım kim geldi diye delikten bakmış ve kimseyi göremeyince kapıyı açmışlar. Zaten kapıyı açmalarıyla içeri girmesi bir olmuş. Kızım elinde falçatayı görünce panik yapmış. O sırada çocuklarımı dış kapıya iterek kapıyı kilitlemiş. Gürültüleri duyunca mutfak kapısını açtım. Açmamla boynumu kesmesi bir oldu. O an boynum sanki başkasına aitti. Eşim Erden korumak için beni arkasına aldı, direkt onun boynunu da kesti. Balkona çıkıp bağırdım, kanlarım aşağı akıyordu, tüm esnaf toplandı. O günden beri mutfağıma bir daha börek sokmadım.” dedi. Olayın devamında balkonda boğuşmaların sürdüğünü söyleyen Fesli, sanığın Erden Fesli’yi bileğinden ve koltuk altından kesmeye, falçatayla gözünü çıkarmaya çalıştığını aktardı: “Balkondaki süs taşını eşimin kafasında kırmaya çalıştı. Evdeki incelemelerde taşın yedi parçaya ayrıldığını öğrendik. Eşimin gözünden kulak arkasına kadar hala kesik var. Boynundaki yaraya çocuklarım bakamıyor diye sakal uzattı. Bilincimiz kapanırken en son hatırladığım ‘Kan kaybından geberinceye kadar başınızda bekliyorum’ sözüydü.

“İKİSİNİN DE KAFASINI KOPARDIM”

Sanığın kız kardeşinden alınan ifadede, olaydan birkaç gün önce sanığın Fesli’nin evlendiğini kız kardeşine söylediği, olayın hemen ardından ise yine kız kardeşini arayarak “İkisinin de kafasını kopardım, çocuklarıma iyi bak” dediği öğrenildi. Bu bilgiler doğrultusunda sanığın en üst sınırdan ceza alması gerektiğini hatırlatan Meral Fesli, “Denetimli serbestlik, iyi hal indirimi, af derken serbest bırakılırsa tehlike yine etrafımızda olacak, yarım bıraktığı işi tamamlayacak. Can güvenliğimiz yok. İki insanın canına kasteden birinin bu kadar az ceza almaması lazım. Ne kadar acı ki, ölsün diye kanlar içinde bıraktığı kişi, onun çocuklarına bakıyor” dedi.

“HASTANEDEN ÇIKINCA O EVE BİR DAHA GİREMEDİM”

Hastaneden taburcu olduktan sonra şehir değiştirdiklerini dile getiren Fesli, “Dikişlerim düzelene kadar hepimiz Antalya annemin evindeydik. Dikişlerim düzeldikten sonra şu an bulunduğumuz şehre yerleştik, eşyalarımız sonrasında geldi. Hastaneden sonra o eve bir daha giremedim, eşyalarımızı kızım topladı. Saçım ve tırnaklarımdaki kanlar 20 güne yakın çıkmadı. Kızım ve eşim birlikte yıkıyorlardı. Oğlum daha küçük diye bu süreçlerden uzak tutmaya çalıştık. Zaten hepimiz hem psikiyatri hem de psikolog desteği alıyoruz, o anın içinden çıkamıyorum; ilaçlarla ayakta duruyorum” ifadelerini kullandı.

Sanığın hem kendileri hem de toplum için tehlike arz ettiğini belirten Fesli, şans eseri hayatta kaldıklarını ve tüm aile bireylerinin hayatı boyunca atlatamayacağı bir travmaya sebebiyet veren sanık hakkında adaletli bir karar verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Fesli’nin avukatı Avukat Kerim Anıl Dağlı da “Bu hukuka ve vicdana aykırı olan kararın düzeltilmesi ve sanığın mağdur Erden'e yönelik tasarlayarak kastan öldürmeye teşebbüs, mağdur Meral'e yönelik boşanmış eşe karşı tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçlarından en üst sınırdan cezalandırılması amacıyla olağan kanun yollarından olan istinaf kanun yoluna tarafımızca başvurulmuştur” diyerek adaletli bir karar çıkana kadar sürecin takipçisi olacaklarının altını çizdi.