Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi Çevre Meclisi, Yargıtayın hapis cezalarını onadığı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na destek eylemi yaparak AKP iktidarına tepki gösterdi.

Akşam saatlerinde Kordın Caddesi Atatürk Anıdı önünde bir araya gelen Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi Çevre Meclisi üyeleri ve STK temsilcileri Yargıtay'ın hapis cezalarını onadığı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na destek eylemi yaptı. Ekolojik Mücadele Komitesi’nin başı çektiği eyleme Marmaris Kent Konseyi üyeleri de katılırken yapılan basın açıklaması sonrası alkışla hükümet protesto edildi.

Basın açıklamasının tam metni şöyle;

Siyasi özgürlükler söz konusu olduğunda çoğulculuk, düşünceye saygı ve sorunlara çok boyutlu bakış
temelinde bu özgürlüğün mümkün olan en geniş sınırlarda kullanılması gerekir. Bir topluma sürekli
suçlu muamelesi yaparak, parmaklıklar ardına koyarak ya da parmaklığı kişinin zihnine yerleştirerek
siyaset üretemezsiniz. İktidarların görevi o toplumun çok sesli bestesinin yaratılmasına hizmet
etmektir. İktidarın yargı eliyle muhalifleri terbiye etme yaklaşımı anayasaya, yasalara, evrensel hukuka
aykırı olduğu gibi siyasetin sorun çözme kapasitesini de yok edebilecek bir yöntemdir. Geçmişte bu
muradı güdenler olmuş ama toplumların ilerleme arzusu karşısında tutunamamışlardır. Bilinmelidir ki
zulüm ne kadar şiddetli olursa olsun zalimler de gider!

Halkın yaşadığı derin yoksulluk ile özgürlük yoksunluğu birbiriyle doludizgin yarışır hale geldi. Oysa
yoksulluk ve yoksunluk en çabuk sabrı tüketir. İktidarın gözündeki bağı söküp attığı adalet tanrıçasının
elindeki terazi, ısmarlama iddianameler, sipariş usulü yargı kararları, ölçülüp biçilmiş mahkumiyetler
yoluyla ayar tutmaz oldu. Adliye koridorları cıvıldayan tivit sesleriyle dolu ve o tivitlerin hangi
iddianamenin sayfalarına konacağının, hangi mahkumiyetlerin önünü açacağının bilinmezliği toplumun
vicdanını karartmakta, sabrını zorlamakta. Hukuk adaletin aracıdır, Demoklesin Kılıcı olarak
kullanılamaz. Demokrasinin ana unsuru siyasette yer almak isteyen her yurttaşın, bu arenada var
olabilmesinin koşullarını yaratmak, bu hakların güvencesi olmaktır. Sosyal medya üzerinden suç
üretilemez. Sosyal medya üzerinden siyaset yapma hakkı engellenemez. Sosyal medya üzerinden ifade
özgürlüğü ortadan kaldırılamaz. İster çevre olsun ister kadın, ister hayvan olsun ister politik, verilen her
mücadeleyi düşmanca karşılamak ve elinde bulundurduğun siyasi güce dayanarak cezai müeyyideler
uygulamak ne bu ülkeye ne de bunu yapanların kendisine bir fayda sağlayacaktır.

Hukukun siyasallaşmasını, en temel insan haklarının kullanımında kişilerin tepesinde Demoklesin Kılıcı
gibi sallandırılmasını kabul etmiyor, ülkemizin baş aşağı uçurulmasından utanç duyuyoruz.
İktidarın toplumsal yaşamda kadının varlığına tahammül edemediği gerçeğini, kadın cinayetlerinden
siyaset arenasından kadınların silinme girişimlerine kadar her yerde yaşıyor ve deneyimliyoruz. Çünkü
iktidar iki hareket karşısında daima geri adım atmak zorunda kalmıştır. Toplumun en direngen iki
katmanı olan çevre ve kadın muhalefetine karşı iktidarın uygulamaları daima sert, kanunsuz ve
demokrasi normlarından uzaktır. Bunu Gezide de gördük, şimdi Canan Kaftancıoğlu'nun ince ayarlı
mahkumiyet kararında da yaşıyoruz. Hiçbir iddianame, hiçbir yargı kararı GEZİnin masumiyetini
kirletemez, haksızlığa atılan kadın çığlığını kısamaz. Hiçbir zalimin gücü de Gezinin doğurduğu aydınlığı
karartamaz.
Biliyoruz, gün olur devran döner ve zalimler mutlaka gider.

e04a7bb3-7c76-46dd-a0e8-622d0621f864

e04a7bb3-7c76-46dd-a0e8-622d0621f8645f3d53a2-3235-4fca-b22c-b327a542fa756ed9dd52-4105-4a89-9e9b-c043a6cdfdf5ac3ac6b3-29db-47e1-9463-f4d0ad757055