Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, deprem felaketinin ardından Macunköy Metro İstasyonu ve ANFA Fuar Alanı’ndaki yardım çalışmalarına katılan gençlerle iftar programında bir araya geldi. 

İftar programı, QR kodla interaktif bir şekilde gençlere sorular sorulması şeklinde anket yapılarak başladı. Gençler, Yavaş’la hatıra fotoğrafı çektirebilmek için uzun kuyruklar oluştururken, çalışmaları için teşekkür belgesi de verildi.

İftar programında gönüllü gençlere seslenen ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Genç oranı oldukça fazla her kesimden insan var… Kendiliğinden toplanıp ülkemizin yaşadığı bu acı felakette elini taşın altına koyan ve aslında hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen o acıyı içinde hissedip bu şekilde gönüllü toplanma alanlarına giden genç kardeşlerimiz, Ankara Gönüllüleri hepinize sonsuz minnettarız. Bu çalışmaların gönüllü olması çok önemli hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak çalıştınız” dedi.

Konuşmasında vatanseverlik vurgusu yapan Yavaş, şöyle devam etti:

“Özellikle gençler bu süreçte toplumun size olan ön yargısını tümden yıktınız. Kendiliğinden bu şekilde harekete geçerek ne kadar hassas olduğunuzu ve toplumsal olaylara duyarlı olduğunuzu gösterdiniz. Vatan sevgisi denince vatanseverliği kimse başkasına bırakmıyor. Karşısındakini yok sayıp bu vatanı herkesten çok sevdiğini iddia ediyorlar. Ama vatan sevgisi ölçülebilen bir sevgi değildir. Vatanını seven insan vatanının her şeyini sever. Böceğini sever, çiçeğini sever, hayvanlarını sever, insanını her şeyini sever… Ne olursa olsun…  Gerçek vatanseverlik budur. Vatan sevgisi birliktir, beraberliktir, dayanışmadır işte Türk milleti 85 milyon böyle bir zamanda yan yana geldi. Herhangi bir STK’ye gerek kalmadan, kendi aracına bir şeyler yükleyip oraya götüren insan vatan sevgisi en yüksek insandır. İşte büyük millet olmanın özelliği budur. Böyle felaketlerde hiç kimse bir şey düşünmeden bir an evvel oraya gidip yardımcı olmayı düşündü. Çünkü bilir ki kendisinin de başına bir şey gelse orada bulunanların da kendisine yardım edeceğini bilir. İşte bu bizim milletimizin en büyük hasretlerinden biridir. Çok şükür böyle bir millete ve vatana sahibiz.” 

“HER KOŞULDA HER ZAMAN YAN YANA GELMEMİZ GEREKİYOR”

Herkesin birbirine saygı duyması gerektiğine de dikkat çeken Yavaş, şöyle konuştu:

“Şöyle bir bakıyorum masamızda liseli, üniversiteli, mezunlar var… Her türlü sosyolojiden her türlü fikre sahip herkes bir arada… Zor günlerden böyle güzel dostluklar birliktelikler de çıkıyor. Bu çalışmalar yapılırken kimse kimsenin bir şeyine karışmadı, giydiği ayakkabının markasını merak etmedi, neyin sahibi olursan ol... Bizim sadece acı günlerimizde değil, her koşulda her zaman yan yana gelmemiz gerekiyor. Siyasi ortama gelince iş maalesef gerginleşiyor. Belediye başkanı olduktan sonra bizim gibi düşünmeyenlere, oy vermeyenlere bir sefer ters mesajım, davranışım olmadı. Hizmet etmeye giderken buradan bize ne kadar oy çıkmış az mı çıkmış çok mu çıkmış cezalandırmak ya da çok oy çıkan yeri ödüllendirme gibi bir davranışımız olmadı. Çünkü üstümüzde büyük bir sorumluluk var. Ankara’nın en acil ihtiyaçları ne ise hangi mahallede, hangi mahallede neye ihtiyaç var ise önce insan sağlığı, canı diyerek işin içerisine girdik. Olması gereken bu çok üzülerek söylüyorum bunu isteyen Cumhur İttifakı’nı isteyen Millet İttifakı’nı destekleyebilir. Kimse kimseyi kınayamaz… Bizler kime nasıl hitap ediyorsak o şekilde hitap edilmesini istiyoruz. Biz hiç kimseye hakaret edip suçlamıyorsak hiç kimsenin de buna karışmaması ve saygı duyması gerekir.”

“TÜM GENÇLERİMİZİN EN GÜZEL CEP TELEFONUNA SAHİP OLMAK HAKKIDIR”

Gençlerin en iyi şartlarda yaşaması gerektiğini de söyleyen Yavaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün en büyük iletişim aracımız, birbirimizle iletişim kurma yolumuz cep telefonlarımız. Suç işlemediği müddetçe kimsenin internetine telefonuna karışılmaması lazım... ‘Çıkart cep telefonunu bak. Bu kadar iyi cep telefonun var. Hiçbir şeyden şikâyet etme’ diyorlar. Hâlbuki tüm gençlerimizin en güzel cep telefonuna sahip olmak hakkıdır. Gidin yurt dışına ama okumak için kendinizi geliştirmek için gidin ve ülkemize geri dönün. Gençlerin yurt dışına eğitimleri için bir iki yıllığına gitmelerini isterim. Gençlerin kendilerini geliştirmek isteyenlerin önünde hiçbir engel bulunmamalı… İtibarlı ülke; itibarlı mekân veya makam yapmakla olmuyor. Pasaportunuz itibarlıysa en zengin insan sizsiniz. Vize almak için saatlerce o ülkelerin kapısında bekleyip ret alıyorsanız ‘Neden bizim gençlerimize bu kadar kolay vize verilmiyor’ diye düşünmemiz lazım. Bunları düzeltmemiz lazım.”

“ÜLKE OLARAK BÖYLE GÜZEL GENÇLERE SAHİP OLDUĞUMUZ İÇİN GURUR DUYUYORUZ”

Yaşanan felaketlerden ibret alınması gerektiğine dikkat çeken Yavaş, “Kendileri gibi düşünmeyenlere sosyal medyayı kısıtlıyorlar. Bunları yaşadık…  Deprem bölgelerinde sosyal medyanın önemini gördük. Siz sosyal medyayı kapatırsanız bunun sonucunun ne olacağını neden düşünmediniz? Bu afetin en önemli şeylerinden birisi sizin gibi sivil toplumun ayağa kalkması, kendini göstermesi… STK’lerin mutlaka ve mutlaka deprem bölgelerinin tümünde çok etkin çalışması ve maalesef bazı kamu kurumlarından daha çok yardımseverlerin STK’lere güvenmesi… Bundan mutlaka ibret almamız gerekiyor” dedi.

Konuşmasında, gönüllü gençlerle gurur duyduklarını sık sık belirten Yavaş, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“Bizi millet yapan övünebileceğimiz büyük millet yapan sivil toplumun, halkın, gençlerin bu duyarlılıkla ortaya çıkması böyle bir dayanışma ve tabloyu ortaya çıkardı. Büyük bir çoğunluğunuz birbirini tanımıyor ve tanıması da gerekmiyor. Böyle durumlarda adres sormadan isim sormadan kimlik sormadan herkes kuşanıyor güzel duygularını üzerine ve afet bölgesine veya yardımla ilgili ne gerekiyorsa o alana koşuyor. En güzel örneğini sizler gösterdiniz. Gerçekten minnettarız. Gerçekten sizlerle övünüyoruz. Ülke olarak böyle güzel gençlere sahip olduğumuz için gurur duyuyoruz.”