"Elektriğim en fazla 300-500 TL arası geliyordu şimdi 3 bin TL elektrik faturası geliyor. 38 yıllık eczacıyım böyle bir şey görmedim. Bu kaçınılmaz bir sondu çünkü yerli ilaç yok, hep ithal” dedi.

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen Manisa'nın Turgutlu ilçesinde dün eczaneye giderek yaşanan sorunları dinledi. Eczacı Sadiye Demirel, Başevirgen’e şu sözlerle dert yandı:

“İlaçlar yok. O yoklar bitmedi. Şu anda 10 tane almak istediğim ilacı 2 tane verdiler. Yakında karneyle ilaç alacağız. Euro’yu 7.60’dan hesaplıyorlar. Bizim giderlerimiz yüzde 300 artıyor. Bir yüzde 37 zam gördük, bir yüzde 25 zam gördük bu da yeterli değil. Elektriğim en fazla 300-500 TL arası geliyordu şimdi 3 bin TL elektrik faturası geliyor. 38 yıllık eczacıyım böyle bir şey görmedim. Bu kaçınılmaz bir sondu çünkü yerli ilaç yok, hep ithal.

Bu kaçınılmaz bir sondu. Çünkü yerli ilaç yok, hep ithal. SSK zamanında SSK’ların kendi fabrikalarında hastalara yetecek kadar ilaç üretiliyordu. SSK hastanelerini lağvettiler, o güzelim ilaç fabrikaları çürümeye bırakıldı. Hastalar o zaman ilacı 3,30 kuruşa alıyordu, 5 lira ödemiyordu. Şimdi en basit tansiyon ilacına bile 80-85 lira fark ödeniyor.”

BAŞEVİRGEN: “BUGÜN İLAÇTA VE AŞIDA YAŞANAN DIŞA BAĞIMLILIK VE KITLIĞIN TEK SORUMLUSU AK PARTİ İKTİDARIDIR”

Eczane ziyaretleri sonrasında yazılı bir açıklama yapan Başevirgen şu değerlendirmelerde bulundu:

“15 yıl öncesine kadar Türkiye pandemi hastanesine, aşı üreten enstitü ve yerli ilaç fabrikasına sahipti. Bu kurumların hepsi AK Parti döneminde kapatıldı. 1979 yılında kurulan ISO 9002 kalite belgesine sahip tek ilaç fabrikası olan SSK Şişli Bomonti İlaç Fabrikası’nda SSK’nin ilaç ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini karşılayan ağrı kesici, antibiyotik, vitamin ve öksürük şurubu gruplarından toplam 22 çeşit ilaç üretiliyordu. Tablet ilaçlar, israfı ve masrafları düşürmek için hastanın ihtiyacına göre ambalajsız veriliyordu. 2005'te kilit vuruldu. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, 1928'de kuruldu. Aşı üretiminde dünyaya örnek gösterildi. 2011'de KHK ile kapatıldı. Bugün ilaçta ve aşıda yaşanan dışa bağımlılık ve kıtlığın tek sorumlusu AK Parti iktidarıdır.

“ECZANELERDE CİDDİ BİR İLAÇ YOKLUĞU YAŞANIYOR”

Eczanelerdeki ilaç yokluk seviyesi yüzde 17'lere kadar çıktı. Eczacı Odalarından bu konu ile ilgili aylardır uyarı yapılıyor. Eczanelerde ciddi bir ilaç yokluğu yaşanıyor. Son bir yılda ilaç fiyatlarına önce yüzde 37 daha sonra yüzde 25 zam yapıldı. Buna rağmen beklenen iyileşme olmadı. İlaç fiyatlandırmasında belirlenen sabit kur ve gerçek kur arasındaki makasın açılmasıyla, piyasada bulunmayan ilaç sayısı da giderek artıyor. Artan maliyetler nedeniyle ilaç firmaları ya üretim yapmıyor veya az sayıda ilaç üretiyor. Fiyatlar yükseldikçe hastaların ödediği ilaç farkları da artıyor. Yurttaşlar geçmişe nazaran ilaca daha fazla para ödüyor. Ödeme kapsamından çıkarılan yüzlerce ilaç var. En basit ağrı kesicilerin fiyatları bile 25 liradan başlıyor.  Devletin ‘İlacın en ucuz olanını öderim’ şeklindeki ilaç kararnamesi buna neden oluyor. Eşdeğeri varsa o ilacın ucuz olanını devlet ödüyor, o ilaç yoksa muadilini hasta cebinden veriyor. Bu sorun, bir sosyal hak olan sağlığa erişim hakkını da ihlal ediyor. İktidar bir an önce ilaçta dışa bağımlılığa ve yaşanan ilaç krizine bir çözüm bulmalı hem eczacıları hem de yurttaşları bu yokluktan kurtarmalıdır."