Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde Malatya’da 3 bin 899 bina yıkılırken 23 bin 968 ağır hasarlı, 2 bin 247 orta hasarlı binanın tespit edildiği ve acil yıkılacak bina sayısının ise 372 olduğu açıklandı.

Malatya’da aralarında Malatya Barosu yöneticilerinin de olduğu bir grup avukat; eski Malatya Valisi Aydın Baruş, Malatya Valisi Hulusi Şahin, eski Malatya Belediye Başkanı Hüseyin Cemal Akın, eski Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır; eski Yeşilyurt Belediyesi ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, eski Battalgazi Belediye Başkanı ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Malatya İl Müdürü Ali Laloğlu, eski Yeşilyurt Bostanbaşı Belediyesi Başkanı Yahya Akın ve Malatya Büyükşehir Belediyesi, Battalgazi Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyesinde görev yapan tüm İmar ve Şehircilik Komisyon Başkanları hakkında suç duyusunda bulundu.

Suç duyurusunda; ilgililerin, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölmesine sebebiyet verme”, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme”, “bilinçli taksirle yaralama”, “zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma”, “resmî belgede sahtecilik”, “imar kirliliğine neden olma” ve “irtikap” suçlarını işlediği iddia edildi.

"İMARA AÇILMIŞ YERLERE İLİŞKİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM"

Suç duyurusunda bulunan avukatlardan Osman Akgül, "Malatya’da 600’e yakın meslektaşımızın ofisi yıkıldı diğerleri de ağır hasarlı. Biz burada biraz sorumluluk alarak yönetim kurulundaki diğer 4 arkadaşım ile birlikte daha önce her ne kadar Malatya Barosu suç duyurusunda bulunmuş ise de biz bunu biraz daha somutlaştırarak sorumlular yetkililer 2020 Elazığ depreminden sonra ve Yeşilyurt bölgesindeki imara açılmış yerleri… Suç duyurunda bulundum" dedi.

"MALATYA'DAKİ YÖNETİCİLERİN CİDDİ SORUMLULUĞU VAR"

Suç duyusunda bulunan avukatlardan Halis Öztürk ise şunları söyledi:

“Malatya Barosuna bağlı serbest avukat olarak çalışmaktayım. Aynı zamanda Malatya Barosunun yönetim kurulu üyesiyim. 1 Mart itibari ile Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına sunmuş olduğumuz dilekçeler Malatya’da atanmış ve seçilmiş idarecilerle ilgili bir suç duyurusunda bulunduk Malatya’da görev yapan Valiler ile ilgili Malatya Büyükşehir Belediyesi ile ilgili eski dönem başkanları ve Battalgazi ve Yeşilyurt Belediye Başkanları ayrıca Malatya Valiliği Çevre ve şehircilik il müdürlüğünün müdürü hakkında suç duyurunda bulunduk burada ki suç duyurusunun temelinde aslında, dilekçemizde detaylı bir şekilde izah ettiğimiz üzere 2020 yılında Elazığ ve Malatya’da meydana gelen deprem sonrasında Malatya’da ciddi şekilde hasar alan bina ve yapılarla ilgili idareci denetim yükümlülüğünün yerine getirmemesi sonrasında 06.02.2023 tarihinde meydana gelen depremde bu denetim yapılmayan yapı ve binaların neredeyse tamamı enkaz haline gelmesinde Malatya’daki yöneticilerin ciddi şekilde ihmal ve kusurlarının olduğu gerekçesiyle dilekçemizi bu şekilde somutlaştırarak suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca dilekçemizin ikinci kısmında Malatya ilimizim Yeşilyurt ilçesinde bulunan Bostanbaşı, Karakavak ve Fahri Kayahan bölgelerinde yıllardan beri Malatya’da yaşayan bütün vatandaşlarım zaten kesin şekilde bilindiği üzere bir siyasi ve ekonomik rant durumu vardı. Bostanbaşı'ndaki mahalle incelendiğinde oradaki lüks siteler görülecektir.

"SEBEP DEPREM DEĞİL İHMALKARLIK"

Bu sitelerde şu anda depremden önceki bir dairenin yaklaşık satış fiyatı 3 milyon TL civarındaydı şu anda Bostanbaşı mahallesinin yaklaşık yüzde 80’ni tamamen kullanılmaz durumda. Sosyal medyada da bu binalarla ilgili birkaç video çıkmıştı tamamen lüks siteler ancak buraların tarım arazisi olması 20 yıl öncesine kadar da kayısı bahçesi olarak kullanılması tarıma açık bir arazi olmasına rağmen sonrasında yapılan imar uygulamaları neticesinde şu anda Bostanbaşı'ndaki siteler 15 kata kadar yükselmiş durumda. Biz aslında şunu iddia ediyoruz, buradaki hem can kayıplarının hem ekonomik kayıpların sebebinin deprem olmadığını ihmalkarlık olduğunu ifade etmek istiyoruz. Yaptığımız suç duyurusunda takipçisi olacağız burada yalnızca müttehitlerin sorumlu olmadığını şehri yönetenlerinde bu ihmalkarlıkları sebebi ile sorumlu oldukları ve yargı makamları tarafından da bu soruşturma sürecinin titizlikle yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hiç kimse yasaların üstünde değildir biz hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve bu kapsamda soruşturulmaların yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.