Malatya’da çiftçiler, sulama suyu fiyatındaki artış nedeniyle DSİ 92. Şube Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Eylemde konuşan çiftçi Ali Güldoğan, “Şu anda bir dekar mısırın maliyeti 410 lira. 410 lirayı bana versinler, ben tarlamı onlara vereyim, onlar ekip biçsinler. 410 lira versinler, şahsıma ait tarlaları onlara terk edeyim. Zaten tarlalarımızı terk etmek üzereyiz. Hayvancılık zaten öldü, tarımı da öldürdüler, ellerine sağlık. Bakalım nereden bulup eti, sütü, buğdayı getirecekler” dedi.

DSİ 92. Şube Müdürlüğü önünde toplanan çiftçiler, sulama suyu fiyatındaki artışı protesto etti. Sulama suyu fiyatında fahiş artışın olduğunu öne süren çiftçiler, fiyatların yeniden düzenlenmemesi halinde tarlalarını ekmeyi bırakacaklarını ifade ettiler.

“BU DEVRİN ARDINDAN, ÇİFTÇİLER OLARAK HEPİMİZİN SULAMA VE EKİM PROJELERİMİZİN HEPSİ DARMADAĞIN OLDU”

Çiftçiler adına konuşan çiftçi Ali Güldoğan, “Tarım ve Orman Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü, sulama kanallarının hepsini sulama birlikleri adı altında yönetimi belli olmayan birliklere verdi. Bu devrin ardından, çiftçiler olarak hepimizin sulama ve ekim projelerimizin hepsi darmadağın oldu” dedi.

“CUMHURBAŞKANI ÇIKIP ‘HAKSIZ ZAM YAPIYORLAR’ DİYOR. BUNU BİZE, DEVLETİMİZİN KANALLARIYLA BİRLİKLER YAPIYOR”

Sulama fiyatlarının 370 lira olduğunu kaydeden Güldoğan, “30 Mart’ta birliğe gittiğimizde, sulama fiyatlarını kayısı, yonca ve yem bitkileri için 248 lira olarak belirlemişlerdi. Geçen gün gelen ödeme emrinde, sulama fiyatının 370 lira olduğunu gördük. Mazot, 30 Mart’ta 30 liraydı, bugün 22 lira. Elektriğe zam gelmedi, ama suya yüzde 60 zam yapıldı. Bu, neye istinaden yapıldı? Cumhurbaşkanı çıkıp ‘Haksız zam yapıyorlar’ diyor. Bunu bize, devletimizin kanallarıyla birlikler yapıyor, DSİ Genel Müdürlüğü yapıyor” diye konuştu.

“ÇİFTÇİ SUYU NEREDEN NASIL BULURSA BULSUN, NEREDEN GETİRİRSE GETİRSİN MANTIĞI VAR”

Güldoğan, sulama fiyatlarının çok fahiş olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Keson kuyu, çeşme ve sularımıza haksız ve mesnetsiz faturalar çıkıyor, Bakanlar Kurulu kararıyla. Çiftçi suyu nereden nasıl bulursa bulsun, nereden getirirse getirsin mantığı var. 2021 yılı için 24 TL/dekar bizden para, haraç aldılar. Kendi köy çeşmemizden akan suya, dekara 24 lira haraç aldılar. Karakaya Barajı’ndan Suriye’ye akan suya ben pompa kurmuşum, boru almışım, bütün malzemeleri kullanarak, katma değer olarak getirip su olmayan bölgede arazimi suluyorum. Bana teşvik verecekleri yerde ceza veriyorlar. Alişar köyüne koyulan pompa, bu sene üç gün çalıştı. Enerji fiyatları çok büyükmüş, maliyet getiriyormuş. Ağacımız kuruyor. Bir kayısının meydana gelmesi için 20 yıl gerekiyor. Ağacımız kuruyor ama onlar enerji fiyatlarının, maliyetin yüksek olduğunu beyan ederek pompayı bile doğru düzgün çalıştırmıyorlar.”

“HAYVANCILIK ZATEN ÖLDÜ, TARIMI DA ÖLDÜRDÜLER, ELLERİNE SAĞLIK”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekilmedik bir karış toprak kalmasın” sözünü hatırlatan Güldoğan, şöyle konuştu:

“Cumhurbaşkanı bize telkinde bulunuyor ama Tarım ve Orman Bakanlığı her gün bir genelge yayınlıyor. ‘Çiftçiyi nasıl soyarız, usandırıp kaçırırız’ diye genelgeler yayınlanıyor. Bizim sulama problemimizle yetkililerin ilgilenip bunu normal bir safhaya getirmesi gerekiyor. Şu anda bir dekar mısırın maliyeti 410 lira. 410 lirayı bana versinler, ben tarlamı onlara vereyim, onlar ekip biçsinler. 410 lira versinler, şahsıma ait tarlaları onlara terk edeyim. Zaten tarlalarımızı terk etmek üzereyiz. Hayvancılık zaten öldü, tarımı da öldürdüler, ellerine sağlık. Bakalım nereden bulup eti, sütü, buğdayı getirecekler?”

Açıklamanın ardından sulama fiyatlarındaki indirimin talep edildiği dilekçe, köy temsilcileri tarafından imzalanarak DSİ 92. Şube Müdürlüğü’ne teslim edildi.