Mahkeme, Anayasa’nın ikinci maddesine atıfta bulunarak "Türkiye’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğuna" dikkat çeken mahkemenin kararında, "Örgün eğitimdeki öğrencilere yönelik her türlü eğitim öğretim sosyal kültürel etkinliklerin devletin hizmet alanı içerisinde, davaya konu protokolde belirtildiği şekilde, doğrudan diğer kurum, kuruluş ve bireyler tarafından yürütülebileceğinin kabul edilmesi, örgün eğitim kurumlarını, kanuni idare ilkesine ve genel idare esaslarına aykırı olarak diğer kurum, kuruluş ve bireylerin faaliyet alanına dönüştüreceği açıktır" denildi.

Milli Eğitim Bakanlığı, İzmir’in Seferihisar ilçesinde bulunan Uluslararası Seferihisar Anadolu İmam Hatip Fen ve Sosyal Bilimler Proje Lisesi'ne ait öğrenci yurdunun kullanılması için İnsan Vakfı ile 28 Ocak 2021 tarihinde 25 yıllık bir protokol imzaladı. Protokolde, öğrencilerin sosyal, kültürel, eğitim gibi faaliyetlerinin İnsan Vakfı yetkilileri tarafından yürütüleceği, yurtta yabancı uyruklu öğrencilerin de kalacağı yer aldı.

Eğitim-Sen, söz konusu pansiyonun dini faaliyetlerde bulunan İnsan Vakfı'na kiralanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi’nde başvurarak protokolün iptalini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı da protokolün ‘kamu yararı gözetilerek’ hazırlandığını ve yasal mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etti.

İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi, davayla ilgili kararını verdi. Mahkeme, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Seferihisar'daki imam hatip lisesine ait öğrenci yurdunu 25 yıllığına İnsan Vakfı'na tahsis etmesine ilişkin protokolü iptal etti.

"BURASI DEVLETİN HİZMET ALANI"

Anayasa’nın ikinci maddesine atıfta bulunarak, Türkiye’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan mahkeme, eğitim ve öğretimin Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı yönünde değerlendirmelerde bulundu. Bu ilkelere aykırı şekilde eğitim ve öğretim yerlerinin açılamayacağına hükmetti.

Yurdun devletin hizmet alanı içerisinde yer aldığına işaret edilen mahkeme kararında, kararında;"Örgün eğitimdeki öğrencilere yönelik her türlü eğitim öğretim sosyal kültürel etkinliklerin devletin hizmet alanı içerisinde, davaya konu protokolde belirtildiği şekilde, doğrudan diğer kurum, kuruluş ve bireyler tarafından yürütülebileceğinin kabul edilmesi, örgün eğitim kurumlarını, kanuni idare ilkesine ve genel idare esaslarına aykırı olarak diğer kurum, kuruluş ve bireylerin faaliyet alanına dönüştüreceği açıktır" denildi.

"TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNİN TEMEL İLKELERİNE AYKIRI"

İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi'nin oybirliğiyle aldığı 'kesin' karar şöyle:

"Bu çerçevede, davaya konu protokolün, bir kamu hizmeti olan eğitim öğretim hizmetinin, devletin hizmet alanı içerisinde ancak genel idare esaslarına göre memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesine ilişkin Anayasanın amir hükmüne ve Türk Milli Eğitiminin temel ilke ve kurallarına aykırı olduğu, dayanak hukuksal düzenlemelerin amaç ve kapsamını aştığı anlaşıldığından, davaya konu protokolün hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır."