Maddeye göre, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketi ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait bazı limanların işletme hakkı verilmesi/devri yöntemiyle özelleştirilmeleri neticesinde imzalanan 49 yıldan az süreli sözleşme süreleri; başvuru gerçekleştirilmesi ve sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile davalardan vazgeçilmesi halinde 49 yıla kadar uzatılacak.

MUHALEFET PARTİLERİ ELEŞTİRMİŞTİ

Görüşmeler sırasında muhalefet partileri limanların 49 yıllığına işletmelere devrini eleştirmişti. HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Medyaya bakarsanız sanki stokçularla mücadele etmek için bir yasa çıkarılıyormuş havası veriliyor, doğru düzgün limanlardan bahseden bir basın yok, yandaş basını kastediyorum. Çünkü limanları satıyorlar. Çünkü muhalefetten her konuşmacının bu kürsüye çıktığında ‘Limanları neden satıyorsunuz’ sorusuna sözde yerli ve milli olan AKP ve MHP ittifakının verdiği bir tek yanıt yok. Bu kürsüye yanıt vermek üzere çıkıp başka şeyler anlatıyorlar, insanları kandırdıklarını zannediyorlar. Oysa yurttaş, bu ülkeyi bu iktidarın parsel parsel nasıl sattığını gayet iyi biliyor” dedi.

"LİMANLAR KAMU ELİYLE İŞLETİLMELİ"

Mersin Limanı'nın uyuşturucu trafiği noktası haline getirildiğini söyleyen Hatimoğulları, "Peki, bu limanın bu şekilde uyuşturucu trafiği için bir nokta hâline gelmiş olmasından bir rahatsızlık duyuluyor mu? Mersin Limanı'nın işletmesi Singapurlu bir şirkette. Kimde olursa olsun, bugün yabancı bir şirkete ya da yerli bir şirkete bir limanı teslim ederseniz olacağı bu. Bir kez daha söylüyoruz: Var olan sözleşmeleri değil uzatmak, derhâl o sözleşmeler feshedilmelidir, limanlar kamu eliyle işletilmelidir” ifadelerini kullandı.

"ANTALYA'DA SATILIYOR"

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de “13 liman, 5 demir yolu işletmesi 49 yıllığına satılıyor ve bunun içerisinde Antalya da var, Antalya da satılıyor. Memleket satılmıştır, memleket. Ne demek 49 yıllığına? Halkın emeği olan, ekmeği olan, işletmesi olan, iş yeri olan, iş gücü olan, alın teri olan limanlar Katar'a, iş birlikçilere, yandaş şirketlere, yandaş holdinglere peşkeş çekiliyor ve bunun adına ‘özelleştirme’ deniyor. Bu, özelleştirme değildir; bu, memleketi satmanın adıdır. Bu yasa gayrimeşrudur, buraya gelmesi bile suçtur” dedi.

"ANAYASANIN EN AZ 5 MADDESİNE AYKIRI"

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ise konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi:

 "Anayasa'nın en az 5 maddesine aykırı bir maddeyi getiriyorsunuz. Anayasa 2'nci madde; hukuk devleti. Anayasa 138/4'te ‘Yasama, yürütme ve idare, mahkeme kararlarının aleyhine karşı bir işlem yapamaz’ deniyor. E bu özelleştirme kararlarıyla ilgili idare mahkemesinin birçok kararı var. Nasıl getirebiliyorsunuz? Anayasa 10; eşitlik ilkesi. Ya burada istediğinize veriyorsunuz ve süreyi uzatıyorsunuz, fırsat eşitliği yok."

"ŞİRKETLERİ KORUMAYIN"

"Anayasa 43; sahil şeritlerinde yararlanmada öncelik kamunun olması. Hayır, 5 şirkete ve Katar'a veriyorsunuz. Olabilir mi? Gerçekten defalarca buradan sordum: Sizin sorumluluğunuz bu 5 şirkete, Katar'a mı, 84 milyona mı? 2005 yılında Mersin Limanı özelleştirildi. Şimdi, Lima, Kolin, Cengiz İnşaat, Katar, Albayrak, bunları düşünüyorsunuz, bunlara bedelinin çok altında veriyorsunuz ve uzatıyorsunuz. Bunun hesabının gerçekten sorulmayacağını mı düşünüyorsunuz? O şirketleri korumayın."