Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Eşitlik İzleme Merkezi’nin Türkiye Barolar Birliği’nde yapılan açılışında, “Bunun gibi projeler, sivil toplumun ayrımcılığa yönelik tepkisini sağlamaya yönelik projeler, ayrımcılığı ele almada büyük öneme sahiptir. Sivil toplum kuruluşları bu anlamda AB değerlerinin gerçekleştirilmesinde, temel özgürlüklerin ve demokrasinin sürdürülmesinde; aynı zamanda izleme, savunuculuk ve politika yapma faaliyetlerinin yürütülmesinde büyük öneme sahiptir. Canlı, bağımsız ve haklara dayanan bir sivil toplum her ülkenin ilerleyebilmesi ve refaha ulaşabilmesi için şarttır” diye konuştu.

Hollanda Helsinki Komitesi (NHC) ve Eşit Haklar için İzleme Derneği (ESHİD) ortaklığında kurulan Eşitlik İzleme Merkezi’nin açılışı bugün Ankara'da yapıldı. 

Merkez, NHC ve ESHİD yürütücülüğünde TBB ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi stratejik ortaklığında ve AB finansmanı ile “Ayrımcılığa Karşı Birlikte: Ayrımcılık Mağdurlarının Adalete Erişiminin İyileştirilmesi İçin Bir Sivil Toplum Koalisyonu İnşa Edilmesi” projesi kapsamında kuruldu. TBB Konukevi’nde yapılan lansmanın açılış konuşmalarını AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, NHC Danışma Kurulu Üyesi Marjolijn van Oardt ve ESHİD Yönetim Kurulu Başkanı Zekiye Şenol yaptı. Büyükelçi Meyer-Landrut şöyle konuştu:

MEYER-LANDRUT: BU MERKEZ, EMİNİM ÖNEMLİ BİR MERKEZ HALİNE GELECEK

“AB Temel Haklar Bildirgesi ayrımcılığın olmamasını temel bir hak olarak belirler. Herhangi bir ayrımcılığın herhangi bir zeminde cinsiyet, ırk, renk, etnik veya sosyal köken, genetik özellikler, dil, din, inanç, siyasi görüş, herhangi bir azınlığa üye olma, engel durumu, yaş, cinsel yönelim nedenleriyle olmasının engellenmesi gereğinden bahseder. Her tür ayrımcılığın ortadan kaldırılması bizim açımızdan değerlerin, özgürlüklerin ve demokrasinin devamı için temel bir gerekliliktir. Ayrımcılık farklı türlerde görülebilir. Nefret söylemi, hizmetlere erişimin engellenmesi, istihdamda ise işten çıkarma şeklinde kendini gösterebilir. Ayrımcılık toplumun her bölümünü, cinsiyet nedeniyle, yaşam tarzı, iş olmaması, etnik kimlik ya da ya da yaş nedeniyle etkileyebilir. Bunun gibi projeler, sivil toplumun ayrımcılığa yönelik tepkisini sağlamaya yönelik projeler, ayrımcılığı ele almada büyük öneme sahiptir. Sivil toplum kuruluşları bu anlamda AB değerlerinin gerçekleştirilmesinde, temel özgürlüklerin ve demokrasinin sürdürülmesinde; aynı zamanda izleme, savunuculuk ve politika yapma faaliyetlerinin yürütülmesinde büyük öneme sahiptir. Canlı, bağımsız ve haklara dayanan bir sivil toplum her ülkenin ilerleyebilmesi ve refaha ulaşabilmesi için şarttır.

Türkiye'de sivil toplum kuruluşları önemli katkılarını ayrımcılık mücadelede yapmaya devam ediyorlar. Aynı şekilde eğitim, LGBTİ bireylerin hakları, azınlıklara dahil olan insanların hakları konusunda da çalışıyorlar. Nefret söylemini takip edip, kırılgan grupları destekliyorlar.

Bu merkez, eminim önemli bir merkez haline gelecek. Sivil toplumun bir araya gelerek ayrımcılıkla ilgili izleme ve raporlama faaliyetlerini yapmasına imkân tanıyacak.

Katkılarınız için teşekkür ediyorum. Misyonunuza devam edin. Temel hak ve özgürlüklerin takibini yapın ve ayrımcılığı izlemeye devam edin. Türkiye'de birlikte çalışmayı ve sürdürmeyi ümit ediyoruz.”

OARDT: TEMEL HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER ANCAK HÜKÜMETLER, SİVİL TOPLUM, MEDYA VE YARGININ SORUMLULUK ALMASIYLA MÜMKÜN

NHC Danışma Kurulu Üyesi Oardt, şunları kaydetti:

“Benim için burada sizlerle bulunmak ve Eşitlik İzleme Merkezi’nin açılışında yer almak büyük bir onur. Hollanda Helsinki Komitesi sivil toplum koalisyonunun bir parçası olmaktan çok mutlu.

Ayrımcılığa karşı mücadelede, sizlerle birlikte değişiklikleri izleme, mağdurların adalete erişimini destekleme konusunda ve yaşadıkları mağduriyetin ele alınması konusunda yardımcı oluyoruz. Helsinki Komitesi’nde yönetim kurulundayım. Bizler değişimin katalizörlüğünü yapmaya çalışıyoruz.

Her gün ayrımcılığın neden olduğu büyük bir hasarın yaşandığını biliyoruz. Kimlik nedenli kişiye ya da gruplara ayrımcılık yapılabiliyor. Unutmayalım ki, ayrımcılığın insanlar üzerinde gerçek yaşamda sonuçları olabiliyor. Bunlar bir kişinin işini kaybetmesine neden olabiliyor. Şiddetle sonlanabiliyor ya da ev bulamamasına bile yol açabiliyor. Bu mağduriyet doğal bir gerçek değil ve biz hiçbir zaman bunu kabul edilebilir olarak görmemeliyiz.

Uluslararası sivil toplum ağlarının sayılarının giderek arttığını görüyoruz. Aynı şekilde, ulusal zeminde de insan hakları konusunda çalışan örgütler bu hakları korumaya çalışıyorlar. Değişik politikalarla kesişimselliğin daha iyi algılanmasıyla bunun çevresindeki zorlukları da ele alarak sürece yaklaşabiliyoruz.

Olumlu gelişmeler her zaman sahada proje yürütenler sayesinde yaşanıyor. Değişimin hiçbir şekilde dışarıdan gelmediğinin de farkındayız. Hukukun üstünlüğü, temel haklar ve özgürlükler ancak hükümetler, sivil toplum, medya ve yargının her ülkede sorumluluk almasıyla mümkün olabilir.

Eminim ki Eşitlik İzleme Merkezi, önemli bir rol oynayacak. Düşünce kurulu sıfatıyla, adalete erişimin önünü açacak. Aynı şekilde, daha fazla sayıda insana daha fazla koruma ve destek sağlayarak bunu yapacak. Ayrıca herkese bilgi sağlayan bir merkez olacak. Bu sayede herkes haklarını öğrenecek.”

ŞENOL: EŞİTLİK İZLEME MERKEZİ’NİN AYRIMCILIĞA UĞRAYAN HERKESİN BAŞVURABİLECEĞİ BİR ZEMİN OLMASINI HEDEFLİYORUZ

ESHİD Yönetim Kurulu Başkanı Şenol ise şöyle konuştu:

“Bugün bütün dünyada insan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri ve uluslararası mekanizmalar, Bildirge’de eşit onur ve haklara sahip oldukları ilan edilen herkes ifadesinin gerçek anlamına kavuşması ve kimsenin geride kalmaması için çaba harcıyor. Cinsiyeti, ırkı dini, cinsel yönelimi, dili ya da diğer özellikleri ne olursa olsun bütün insanların eşit haklara ve fırsatlara sahip olduğu bir dünya için bu çaba.

BM Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Amaçlar 2030 öne çıkan hedeflerinden birisi de Eşitsizlik ve Adaletsizlikle Mücadele Etmek. Bugün tanıtımını yaptığımız Eşitlik İzleme Merkezi de bu amaca Türkiye’den yapılmış bir katkı olsun istiyoruz. Eşitlik İzleme Merkezi’nin ayrımcılık riski altında bulunan, ayrımcılığa uğrayan herkesin başvurabileceği, hukuki destek alabileceği ve eşitliğe ilişkin taleplerini ifade edebileceği bir zemin olmasını hedefliyoruz.

Amacımız, Türkiye hukukunda ayrımcılık yasağı ilkesini güçlendirmek, ayrımcılık iddialarının yargı organlarında etkili bir biçimde araştırılması ve ulusal kurum olarak kurulan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun ayrımcılığın önlenmesinde etkin bir mekanizmaya dönüşmesini sağlamaktır.”