Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, Kahramanmaraş’taki bir Kuran kursunda yaşanan cinsel istismar olaylarını yazdı.

"Önce istismar, sonra Diriliş Ertuğrul" başlıklı yazıdan bir bölüm şöyle:

Hamama gittiğimizde ‘Pantolonunu indir’ dedi, ben indirmedim. Kurstan kovulacağım.” 

Arkadaşına bunu anlatırken ağlıyordu. Kovulacağını düşündüğü yer Kuran kursuydu. Bir kez daha cinsel istismarına boyun eğmediği kişi kurstaki hocasıydı. Her şey 11 yaşındayken başlamıştı. 

Okurken düşüyor, yazarken boğuluyorum. 

15 Şubat 2020’de bir babanın telefonu çaldı. Arınç Kuran Kursu’ndaki oğlu B.T. arıyordu. Yatılı kaldığı kurstaki hocası Ruhullah Çelik’ten bahsediyordu. Onun kendisine uzun zamandır cinsel istismarda bulunduğunu anlatıyordu. 

Baba, soluğu Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesindeki müftülükte aldı. Savcılık devreye girdi, şu an masamda duran ifadeler çocukların ağzından döküldü. 

...

Bitmiyordu. Soruşturma derinleştikçe başka mağdur çocukların da olduğu ortaya çıktı. 

M.E.S. anlatıyor: 

...‘Yapma’dememe rağmen devam etti. 15 dakika sürdü. Sonra ‘Diriliş Ertuğrul’ isimli diziyi telefondan izletti. Odadan çıkarken ‘Bu olayı kimseye deme’ dedi.” 

Kimseye anlatamasa da kurstaki arkadaşları farkındaydı. Savcılık, dört çocuğun tanık ifadesiyle Kuran kursundaki istismarı doğruladı. Uzmanlar da mağdur çocukların ifadelerinin tutarlı ve güvenilir olduğunu raporlaştırdı. 

Sıra istismar şüphelisi Ruhullah Çelik’in ifadesine geldi. Çelik, mağdur çocuğun kendisini şikâyet etmekle tehdit ettiğini iddia etti. Yetmedi, itibarı zedelenmesin diye çocuğa cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. İstismar ettiği diğer çocuğu ise derslerine ilgisizlikle suçladı. Tutuklandı. 12 yaşından küçük çocuklara cinsel istismarla suçlanıyordu. 

Belgelerden okuyorum. Ruhullah Çelik, Kahramanmaraş İl Müftülüğü’nün “Toplum Yararına Çalışma Projesi” kapsamında Arınç Kuran Kursu’nda çalışmaya başladı. Kursta 2017’de temizlik görevlisiyken 2019’da hoca oldu. Soruşturma dosyasına giren istismarları da o dönemler arasında gerçekleştirdi. Ne garip, daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından imam hatip olarak Antalya’da görevlendirildi. 

İnanmak istiyorum; Diyanet başlattığı idari soruşturma sonucunda istismarcı hocayla ilişkiyi kesti. 

Daha geçen gün...  

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, üniversitelerden hastanelere, yurtlardan cezaevlerine kadar birçok yerde Kuran kursu açacaklarını duyurdu. Benimse aklımda hep aynı sorular vardı: 

Bu kadar kolay mıydı imam olmak? Bu kadar kolay mıydı çocuklarımızı emanet ettiğimiz insanların seçilmesi? Ya o cinsel istismara uğrayan çocuk, babasına anlatma cesaretini kendisinde bulmasaydı? 

Çocukların yaşadıklarını okurken düştüm, yazarken boğuldum.