Kübalı doktorlar, depremin ardından Kahramanmaraş’taki çalışmalara katıldı. Yoğun bakım ve acil tıp uzmanı Jorge Rodriguez Salas, “Tek bir halk gibi çalıştık. Bunu, hayat kurtarmak için yaptık” dedi. Pediatri uzmanı Alemy Paret Rodriguez, CHE Guavera’nın da hekim olduğunu anımsattı ve “Biz hekimler zorluklardan kaçınmayız ve korkmayız… Çünkü sağlık götürme ilkesi ile hareket ederiz; ülke fark etmeksizin, gidebildiğimiz en ücra köşeye kadar. Bence CHE’nin hayatında kabul ettiği ana fikir buydu, nerede olduğu fark etmeksizin her şeyden önce hekimdi” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından Küba, 28 doktoru Türkiye’de görevlendirdi. Doktorların bir kısmı Kahramanmaraş’ta yurttaşların sağlıklarına kavuşması için emek verdi.

Küba Büyükelçisi Alejandro Francisco Díaz Palacios, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada; Türkiye’ye başsağlığı dileklerini iletti. Palacios, “Türkiye’de ‘100 yılın afeti’ olarak adlandırılan afet karşısında Küba, dost gördüğü halka ve devlete yardımını ve dayanışmasını göstermekten geri kalamazdı. Böyle bir şey mümkün değildi. Bizim imkanlarımız ölçüsünde mütevazı bir destek… Ama bütün sevgimiz ve iyi niyetimiz ile yaptığımız bir destek. Farklı uzmanlıkları olan bir ekip görevlendirdik ve aynı zamanda bu ekip afet yönetimi konusunda da uzman bir ekip” diye konuştu.

Palacios, “sağlık tugayları” olarak adlandırdıkları ekibin daha önce farklı ülkelerde de insanlara sağlık hizmeti götürdüğünü anlattı.

“Sağlık tugayının” şefi Juan Carlos Dupuy Núñez, Türkiye’deki hekimlerle çalışmanın kendileri için onur olduğunu dile getirerek, “Bizim sağlık tugaylarımız ülkemizin afetle mücadelede uzman hekimleri ve sağlık çalışanlarının oluşturduğu bir ekip. 28 sağlık profesyoneli ile beraber geldik, 19’u uzman ekipler. 9’u da paramedik. Onların aralarında 6 yoğun bakım hemşiresi, 1 psikolog, 1 epidemolog ve 1 de anestezi uzmanı var” dedi.

GELİR GELMEZ HASTA YOĞUN BAKIMA GİRDİLER

Ekibini tanıtan Núñez, Türkiye’deki yurttaşlara yaptıkları yardımı ve yurttaşların kendilerini nasıl karşılandıklarını şöyle anlattı:

“Kahramanmaraş Havaalanı’na geldiğimiz andan itibaren hemen bu sağlık merkezine geldik. Aynı gün yoğun bakımda 3 hasta ile ilgilendik. Ertesi günün hemen sabahı çocuk doktorumuz da çalışmaya başladı. Hem deprem ile ilgisi olan hem de endirekt ilgisi olan vakalar ile çalıştılar. Normalde bu durumlarda ilk karşılaşılan vakalar kırık vakalarıdır; başta olsun başka kemiklerde olsun... Travma vakalarıdır. Daha sonra bu ilk yapılan müdahalelerin sonucu olarak acil yapılan müdahalelerden sonra yapılacak komplikasyonların da öne çıktığı durumlardır, böyle durumlar. Birtakım salgınlar ve bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması doğaldır. Su ile ilgili ya da depremin yarattığı durumla ilgili salgın hastalıklar da ortaya çıkar… Hemen yerel sağlık otoriteleri ile iletişime geçtik. Hem sağlıkla ilgili yöneticiler hem de uzmanlar, hekimlerle görüştük. Onlarla birleştik ve onların yaptığı çalışmalara katıldık. Hasta bakımı vs.   

“BİZİ İLGİ İLE KARŞILADILAR, HİÇ UNUTAMAYACAĞIMIZ BİR ŞEY BU”

Bu hepimizin ortak hissiyatı, bize büyük misafirperverlikleri ve kendimizi iyi hissettirmeleri sebebiyle mutluyuz. Havana’daki Türk Büyükelçisi’nin bizi giderken geçirmesinden itibaren buraya gelirken; Türk Havayolları çalışanlarının ilgisi ile birlikte, burada bizi havaalanında nasıl karşıladıkları da dahil olmak üzere, burada koordinasyon sağlayan AFAD yetkilileri, Kahramanmaraş’taki temsilcilerin bize yaklaşımı da dahil olmak üzere, Türkiye Dışişleri’nin sağladığı Türk Büyükelçiliği’nin de varlığıyla... Bizim için en önemli olan burada müdahale ettiğimiz, karşılaştığımız Türk halkının ilgisiydi. Bizi çok büyük saygı, sevgi ve ilgiyle karşıladılar. Hiç unutamayacağımız bir şey bu. Çok güzel bir misafirperverlik gösterdiler. Türkiye devleti ve halkı bize müteşekkir olduğunu belirtti. Biz bu zor durumda yapılan uluslararası yardım organizasyonu içinde olmaktan çok mutluyuz. Biz gerektiği mühletçe, lazım olduğu sürece burada çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz.”

“14’TEN FAZLA CERRAHİ MÜDAHALEDE BULUNDUK”

Birinci derece ortopedi ve travmatoloji uzmanı Isael Alfonso Graña, Türkiye’deki bu deneyiminin kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Biz Kahramanmaraş’ta bir klinik ve cerrahi hastaneye, ekibine dahil olduk. Onların ortopedi takımına entegre olmuş olduk. Onlarla birlikte şu ana kadar 14’ten fazla cerrahi müdahalede bulunduk. Bunların hepsi travma ile ilgili vakalardı. Bize Türk doktorlarının gösterdiği ilgiden çok memnunuz” dedi.

“TEK BİR HALK GİBİ ÇALIŞTIK”

Yoğun bakım ve acil tıp alanında birinci derece uzmanı Jorge Rodriguez Salas, Türkiye’deki yurttaşlara Türk sağlıkçılarla nasıl çalıştıklarını şöyle açıkladı:

“Eğer hissiyatımı söylemem gerekirse tek bir halk gibi çalıştık. Büyük bir kardeşlik duygusu ile çalıştık. Biz bir sağlıkçı kolektifi olarak çalıştık. Hepimizin, kendisini en iyisini verdiği bir ekip olarak çalıştık. Bunu hayat kurtarmak için yaptık. Benim ve tugayım için büyük bir onur size yardımcı olabilmek. Bu kadar iyi ve güzel insanlar tanıyabildiğim için teşekkür etmek istiyorum.”

Birinci derece pediatri uzmanı Alemy Paret Rodriguez, Türkiye’deki kadın meslektaşlarına ilişkin şunları söyledi:

“Çok zor bir durumla karşılaşmış olmamıza rağmen, kültürel ve dini farklılıklar da olsa ülkeler arasında buradaki sağlık çalışanları ile yan yana çalışabildik. Burada özellikle kadın sağlık çalışanlarının önemli temsiliyetleri vardı. Çok yüksek hazırlıkları olduğu görülüyordu. Bu sayede Türk ve Kübalı hekimler ve sağlık çalışanları arasında iyi bir çalışma ilişkisi oluşabildi.”

“CHE HER ŞEYDEN ÖNCE HEKİMDİ”

Podriguez, Küba’nın kurucularından Arjantinli devrimci Che Guevara’nın da hekim olduğunu hatırlattı ve şunları söyledi:

“Genelde biz hekimler zorluklardan kaçınmayız ve korkmayız. Çalışacağımız yerde karşımıza çıkacak zorluklar, sıkıntılardan korkmayız, çekinmeyiz. Çünkü sağlık götürme ilkesi ile hareket ederiz; ülke fark etmeksizin gidebildiğimiz en ücra köşeye kadar… Bence CHE’nin hayatında kabul ettiği ana fikir buydu, nerede olduğu fark etmeksizin her şeyden önce hekimdi.”