Konya Ovası'nda son yıllarda obruk oluşumu hız kazandı. Küresel ısınma ve yer altı sularının azalması nedeniyle oluşan obruklar Çumra, Karapınar ve Emirgazi ilçelerinde görülüyordu. Vatandaşları endişelendiren yarıklar Tuzlukçu'da da görülmeye başlandı.

'BAZI MAHALLELER TEHDİT ALTINDA'

Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, Konya Ovası'ndaki obruk oluşumlarına yönelik araştırmada gözlemledikleri yüzey yarıklarının gün geçtikçe etkisini artırdığını söyledi.

Yer altı su seviyesindeki azalmaya bağlı oluşan yarıkların, bazı kırsal mahalleleri de tehdit ettiğine işaret eden Eren, şöyle konuştu:

"2000'li yıllardan bu yana, aşırı su kullanımı ve küresel ısınmaya bağlı olarak yer altı suyunda önemli düşüşler başladı. Yer altı su seviyesindeki düşüşün göstergesi de farklı zemin sıkışmasına bağlı olarak yüzey deformasyonu oluşturması. Bunu Orta ve Batı Anadolu havzaları, Tuzlukçu, Akşehir, Aksaray, Karaman, Niğde, Bolvadin, Manisa ve Aydın'da görüyoruz. Bunları, yüzey deformasyonları, yeryüzünde 1,5-2 metreye varan düşey atımlar oluşturan yüzey faylanmaları şeklinde izliyoruz. Bazen de genişliği 1,5-2 metreyi aşan yüzey yarıkları şeklinde izliyoruz."

'EVLERDE HASAR VAR'

Konya Kapalı Havzası'nın kenarlarında yüzey faylanmalarına rastlandığını aktaran Eren, "Tuzlukçu ilçesi Çöğürlü mahallesinde tümünü inceleyemedik ancak 400 metrelik bölümünde yüzey deformasyonlarına rastladık. Burada köyün yakın kesiminde oluşmuş, yerleşim yerinden boydan boya geçiyor. Evlerde hasar ve açılma oluşturmuş. Vatandaşlar ayrılan bir duvarı köpükle doldurmaya çalışmış. Onlarca yıldır bu durum devam ediyor. Bunu engellemenin tek yolu, yer altı suyunu belirli dengede tutmak ve su seviyesindeki düşüşün önüne geçmek. Bunu bugün sağlayabilsek bile kalıcı deformasyon oluşturduğu için 10 yıl kadar devam ediyor. Bu yarıkların oluştuğu yerlerde binalarda sürekli deformasyon oluşuyor.

Karapınar ve Çumra Adakale'deki gözlemlerimizde yıllık 5-10 santimetre düşey çökme tespit ettik. Yer altı suyundaki azalmayla havzalarımız kelimenin tam anlamıyla çöküyor. Şu anda Orta ve Batı Anadolu havzalarının tamamında bu problem var. Çok fazla düşümün olduğu yerde yüzey deformasyonlarına yaygın şekilde rastlıyoruz. Bu yarıklar, küresel ısınma, aşırı ve yanlış su kullanımı, suyun israfı yer altı su seviyesinde aşırı düşüşe neden oluyor. Bu da farklı zemin sıkışmasına bağlı olarak yüzeyde deformasyona neden oluyor."

Eren, tarımda su kullanımındaki artışla birlikte su seviyesinin azalmasına, kuraklık, küresel ısınma ve şehirleşmenin etkili olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Yer altı su seviyesindeki düşüş 2000'li yıllardan önce 1 metre düşerken şu anda 5-10 metreden fazla düşümler görüyoruz. Son on yılda bu oran daha da arttı. Hızlanmaya devam edecek gibi de görünüyor. Bunların obruklarla da kısmen ilişkisi var. Yarıklar, büyük çapta olmasa bile yeni obrukların oluşumuna da neden oluyor. Depremlerle ilgisi yok. Emirgazi'de 3 kilometre uzunlukta, Tuzlukçu'da ise 2 kilometre uzunlukta olan yarıklar var. Bu yıl daha da açılma var. Geçen günlerde Emirgazi ilçesindeki yarıkları oluşturan yağmur değil. Zayıflık zonu olduğu için yağmur sadece ortaya çıkmasını hızlandırıyor. Yani yüzeye yaklaşmış, oluşmak üzere olan yarıklardan yağmur suları kolaylıkla süzülerek görünümü kolaylaştırıyor."