İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, "Genelde kira sözleşmelerinde evde kaç kişi yaşayacağı ve kimlikleri belirtiliyor. İşin maddi yönüyle alakalı değil güvenlik ve kişinin hak sahibi olmasıyla ilgili. Her zaman o evde kaç kişi kalacaksa sözleşmeye kiracı olarak yazarız. Genelde bizzat muhatap olunacak kişilere kiracı olarak bakıyoruz. Öteki türlü sıkıntılar oluyor. Bir kişi evi tutuyor ev sahibinin bilgisi doğrultusunda yanında 3 kişi kalıyor. Fakat kiracı gittiği zaman ev sahibi, kiracının ev arkadaşını muhatap alamıyor. Eskiden işgalci durumuna bile düşüyorlardı" dedi.

ODA KİRA VERMEK YAYGINLAŞIYOR

Aşa ev sahiplerinin kiracı sayısında göre kira tespit ettiğini ifade ederek şunları anlattı:

"3 kişi kalacaksanız şu fiyat 2 kişi kalacaksanız bu fiyat diyebiliyor. Bunun dışında suistimal eden kiracılar da var. Kiracı odasını kiraya veriyor. Bu öteden beri yapılan bir şey fakat yaygın değildi. Artık yaygınlaşmaya başladı. Şu anda daha da yaygınlaştırıyor ama bu evlere zam yapılmasını sağladı. Ev sahiplerinin farklı istekleri oldu. Mal sahibi evinde başka kişilerin yaşadığını bilmiyorsa o konuda bir şey yapamaz. Öğrendiğinde hukuki bir süreç için şikâyet, kavga, mal sahibinin evde birkaç kişinin kaldığını tespit etmesi lazım. İlk önce ev sahibi kiracıya ihtarname gönderecek. Bu tespit edilip mahkeme yoluyla tahliyeye gidebilir. Bütün kira kontratlarında biz genelde şunu yazarız; mal sahibinin izni olmadan, devir, temlik, ciro edilemez diye maddeler var. Diğeri özle maddedir, ev sahibi ile konuşulup muvafakat alınıp bu ev başka biriyle paylaşılabilir ibresi konulmalıdır. Bu yok ise kanunen kişi muhatap alınarak bir başka kişiye devir veya ciro edilemez."