CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, kamu bankaları üzerinden yandaşlara sağlanan kaynaklara dikkat çekerek kamu bankalarının herkese eşit mesafede durması gerektiğini ancak partizanlığın ön planda olduğunu söyledi.

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, liyakatsizliğin bedelini Türkiye’nin can kayıpları ve yüksek enflasyonla ödediğine vurgu yaptı.

Screenshot_5-6

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, kamu bankaları üzerinden yandaşlara sağlanan kaynaklara dikkat çekerek kamu bankalarının herkese eşit mesafede durması gerektiğini ancak partizanlığın ön planda olduğunu söyledi.

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, liyakatsizliğin bedelini Türkiye’nin can kayıpları ve yüksek enflasyonla ödediğine vurgu yaptı.

“Ölümleri kadere bağlayan iktidar, fakirleşmeyi de “şükredin” diye geçiştirmeye çalışıyor” diyen Karabat, şunları söyledi:

“Güreşçi Hamza Yerlikaya’nın daha önce yönetiminde olduğu Vakıfbank, 2021’de yönetim ve denetim kuruluna 4,7 milyon TL para ödedi. AKP kadrolarının oluşturduğu bu yönetim neler yapıyor? Bankanın kaynaklarını ‘kredi’ adı altında belirli kesimlere aktarıyor. Sayıştay raporlarında, Vakıfbank’ın takipteki kredilerinin 16.1 milyar TL’yi aştığını görüyoruz. Bu kredilerin dönüşünün hemen hemen mümkün olmadığını da hatırlatmak gerekiyor. Türkiye Tek Yürek kampanyasına Vakıfbank 12 milyar TL bağışlamıştı!”

“BU PARA ÖLÜYE-DİRİYE HAKARET EDENLERE GİTTİ ”

Kamu bankalarının servet transferi olduğunu söyleyen Karabat, “2021’de Vakıfbank’ın reklam harcamaları 259,7 milyon TL oldu. Yandaş basına, satmayan gazetelere, izlenmeyen TV’lere, ölüye-diriye hakaret eden trollere gitti bu para!” ifadelerini kullandı.

Kamu bankalarının herkese eşit mesafede bulunmak yerine partizanca davrandığını dile getiren Karabat, “Hem kredilerde hem de reklam harcamalarında AKP’nin unsurları göz önünde bulunduruluyor. Toplumun yarısından fazlası ötekileştirilip, milletin altı dinamitleniyor. Bu kaynaklar adil dağıtılsa iş insanları gerekli finansmana ulaşıp yatırım yapabilecek, istihdam sağlanabilecekti. Medyaya ayrım yapılmadan ilanlar verilse, Türkiye’nin demokratikleşmesi sağlanacaktı. Ama AKP’nin böyle bir derdi yok.” diye konuştu.

“İKTİDAR, MİLYARLARI ÇEREZ GİBİ YANDAŞLARINA AKTARIYOR”

“Bir esnaf, işçi veya memur kredi almak isterken bin dereden su getiren Vakıfbank, 2021’de 5 milyar TL krediyi teminatsız vermiştir” diyen Karabat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vakıfbank’ın mevduatlarına baktığımızda, döviz tevdiat hesaplarının 2020’deki 139 milyar TL seviyesinden 2021’de 223 milyar TL’ye çıktığını görüyoruz. 2018’de başkanlığın devreye girmesi ile çökmeye başlayan sisteme vatandaşın güvenmediğinin ve TL’den kaçtığının göstergesi. Şüpheli ve zarar niteliğindeki toplam kredi ise 18,3 milyar TL oldu. Buna rağmen Vakıfbank ısrarla teminatsız kredi dağıtmaya devam etti. Böyle bir tabloyu özel bankalarda göremezsiniz. Ama kamu bankası olunca 'yağma Hasan’ın böreği' gibi yandaşlara dağıttıkça dağıtıyorlar. Kamu bankaları bilançolarını ve dağıttıkları kredileri büyütmekle övünüyor ama ekonomi büyümüyor! İstihdam şartıyla uygun faizlerle dağıtılan krediler ne oldu diye baktığımızda, tıpkı Halkbank’taki gibi bir tablo karşımıza çıkıyor. 39 bin 924 istihdam vaat edildi ancak sadece 16 bin 613 istihdam sağlandı. Ucuz kredileri alan firmalar taahhütlerini yerine getirmedi. İktidar, milyarları sanki çerez gibi yandaşlarına aktarıyor. Kamu bankalarının yönetimleri bunların hesabının sorulmayacağını düşünerek rahat hareket ediyor.”

“KİMLER ‘VOLEYİ’ VURDU?”

Karabat, Vakıfbank’ın 2021’deki kambiyo zararının 24,3 milyar TL olduğunu belirterek şu soruları yöneltti:

Bu denli stratejik bir kurum nasıl bu kadar yüksek bir kambiyo zararına imza atabilir? Döviz işlemlerinden kaynaklanan bu zararda kimlerin talimatı vardır?
Kimler Vakıfbank’ın döviz işlemlerinden “voleyi” vurmuştur?
24,3 milyar TL zarara yol açanlar hakkında Sayıştay ve savcılar neden harekete geçmemiştir?
Karabat, sözlerini “Az kaldı, 2 ay sonra görüşeceğiz” diyerek sonlandırdı.