Haber: TAMER ARDA ERŞİN - Kamera: ÜNAL AYDIN 

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'da, "Sinan Ateş’in mezarına uğradık. Hocamızla Fatiha okuduk, hep beraber. Benim adım Kemal ise Sinan Ateş’in katillerini kulaklarından tutup adalete teslim edeceğim. Kimse unutmasın. Gaffar Okkan’ın katillerini de bulup kulaklarından tutup adalete teslim edeceğim. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Bunların, yapanın yanına kâr kalır mantığını değiştireceğim. Yapanın yanına kâr kalmayacak. Milletin hakkını, hukukunu yiyenler bunun hesabını vermek zorundadır. Bunu yapmadığımız takdirde devleti niye yönetiyoruz. Hangi gerekçeyle yönetiliyoruz. Devlet dediğiniz adaletle yönetilir. Devletin dini adalettir diyoruz. O zaman adaleti her yerde her koşulda mutlaka sağlayacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu'na, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu eşlik etti. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“DAHA GÜZEL BİR TÜRKİYE, YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE’Yİ BERABER İNŞA EDECEĞİZ: Hepinize söz Türkiye kazanacak. Biz kazanacağız. Beraber kazanacağız. Benim umudum da sizlersiniz gençler. Daha güzel bir Türkiye, yaşanabilir bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz. Beraber ve birlikte Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız.

BİR BAYRAM HAVASI İÇİNDE OYUMUZU KULLANACAĞIZ: Değişime hazır mısınız? Söz mü? Sandığa gideceğiz değil mi? Sandığa bir bayram havası içinde gideceğiz. Sabah kahvaltımızı yapacağız. Karnımızı doyuracağız. Akrabamız, komşumuz… İkna edeceğiz. Beraber gideceğiz, bir bayram havası içinde oyumuzu kullanacağız. Söz mü? Otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceğiz. Bütün dünyaya örnek olan bir hamleyi gerçekleştireceğiz. Bu güzel ülkemizde huzur içinde yaşamak için. Benim size bir sözüm var. 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Ayrım yapmayacağım. Herkesi kucaklayacağım. Dolayısıyla bu ülkede hepimizin huzur içinde yaşamamız için hepimizin güzel bir nefes alabilmesi için birlikte mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Bunun için sizlere ihtiyacım var.

ÖZGÜRCE YAŞAYACAKSINIZ BU ÜLKEDE: Gençler ve kadınlar… Bu seçimin kaderini gençler ve kadınlar belirleyecek. Gençler ilk sözüm size. Sandık tamam mı? Biliyorum tweet attığınız zaman anneleriniz babalarınız aman kızım, oğlum sakın tweet atma. Başımıza belaya girer diyorlar. Ben size söz veriyorum. Seçimden sonra göreceksiniz. İstediğiniz gibi tweet atacaksınız, hiç kimse kapınıza dayanmayacak. Özgürce yaşayacaksınız bu ülkede.

HANGİ KENTTE YAŞIYORSAK HER BİRİMİZİN MUTLU OLACAĞI ORTAMI YARATMAK ZORUNDAYIZ: Bursa, yeşil Bursa diye tanınırdı. Yeşilliği büyük ölçüde kayboldu ve kentin hava kirliliği var bunun da farkındayım. Göreceksiniz bütün kentler yaşanabilir kent olacak. Bütün kentlerde huzur olacak ve hep beraber hangi kentte yaşıyorsak her birimizin mutlu olacağı ortamı yaratmak zorundayız. Beraber, birlikte mücadele ederek demokratik yollarla bu ortamı yaratacağız. 

BU ZOR BİR GÖREV. İKNA EDECEKSİNİZ: Zor bir söz daha istiyorum sizden. Sandığa giderken geçen seçimlerde AK Parti’ye veya Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veren bir kardeşimizi de ikna edeceksiniz. Diyeceksiniz ki Türkiye’nin hali meydanda. Mutfaklara baktın yangın var. Pazara çıkamaz haldeyiz. Millet köşeyi dönerken bizim evlatlarımız işsiz güçsüz. Saraydakiler 5 yerden aylık alırken bizim evlatlarımızın işi gücü bile yok. Asgari ücretle çalışıyor, aldığı ücretle geçinme şansı yok. Kirada ev tutma şansı yok. Gel kardeşim Kılıçdaroğlu diye bir adam çıkmış ortaya. Diyor ki ben Türkiye’yi düzelteceğim. Gel gidelim deneyelim ve Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığı koltuğuna hep beraber oturtalım. Bu zor bir görev. İkna edeceksiniz. Bunu yapmaya söz veriyor musunuz?

BU ÜLKENİN GENÇLERİ, BU ÜLKENİN TARİHİNE ÖNEMLİ BİR MİRAS BIRAKMIŞ OLACAK: Neredeyse komşu, komşuyu sorgulamaya başladı. Kimliğin ne inancı ne diye. Herkesin kimliği, inancı başımın üstünde. Bu meydandan söyleyeyim, bütün dünya duysun. Bizim iki kırmızı çizgimiz var: Bayrağımız ve vatanımız. Biz, bu ülkenin kuruluşunda hep beraber atalarımız, dedelerimiz görev aldı. Güzel bir ülkede yaşayalım diye. Ama bugün geldiğimiz noktada her evde sıkıntı varsa bir sorunumuz var demektir. Demokraside elbette ki büyük aksamalar oldu ama ilk kez bir otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştirme şansı yakalayacağız ve bu şans, dünya siyaset tarihine miras bırakacağımız önemli bir adım olmuş olacak. Bunu gerçekleştirecek olan da bu ülkenin gençleri. 5 milyon 300 bin genç, sandığa gidecek; oy kullanacak, otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştirecek. Bu ülkenin gençleri, bu ülkenin tarihine önemli bir miras bırakmış olacak. Kadınları ve gençleri de göreve davet etmek benim görevim.

SÖZ EN GEÇ İKİ YIL İÇİNDE BÜTÜN SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİ SURİYE’YE UĞURLAYACAĞIZ: Askere gidenler bilirler. Hudut, namustur diye yazar. Yani huduttan kontrol olmadan kimse geçemez. Ama hudutlarımız yol geçen hanına döndü. Elini kolunu sallayan geliyor. 3 milyon 600 bin Suriyelimiz var. Söz en geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye uğurlayacağız. Öyle bir noktaya geldik ki bizim evlatlarımız işsiz, iş bulamıyor. Sorunu çözmemiz lazım. Ama asla ırkçılık yapmadan. Onların okullarını, yollarını, köprülerini Avrupa Birliği fonlarıyla yapacağız. Bizim müteahhitler yapacak; can ve mal güvenliklerini sağlayacağız ve göndereceğiz. Şimdi onların oylarına talip oluyorlar. Onları vatandaş yapalım da efendim acaba bize seçimlerde oy verir mi vermez mi? Bunun hesabını yapıyorlar. Bizim hesabımız vatan sevgisidir. Bizim hesabımız bayraktır. Dolayısıyla kendi ülkemde özgürce yaşamak istiyorum. Onlar da kendi ülkelerinde özgürce yaşasın. Onların da karnı doysun.

BURSA’YI HAVA KİRLİLİĞİNDEN ARINDIRMAK İÇİN BÜYÜKŞEHİR’İ DE İSTİYORUZ: Bursa’yı bu bölgenin en güzel ve en yeşil kenti yapmak için, hava kirliliğinden arındırmak için Büyükşehir’i de istiyoruz. Büyükşehir’i de verdiğiniz taktirde Bursa gerçekten tarihine uygun bir Bursa olacak.

TÜRKİYE’DE HİÇ KİMSE KENDİSİNİ SAHİPSİZ HİSSETMEYECEK: Engelli kardeşlerimle ilgili olarak bir video çektim. Bu videoyu yayınladım. Sizin hakkınızı, hukukunuzu korumak ve kamuda istihdam etmek, Bay Kemal’in temel görevlerinden birisidir. Bunu sakın unutmayın. Türkiye’de hiç kimse kendisini sahipsiz hissetmeyecek. Herkesin hakkını, hukukunu teslim edeceğiz.

BENİM MUTFAĞIMI HEPİNİZ BİLİYORSUNUZ AŞAĞI YUKARI: Benim saraylarda oturmak gibi bir merakım yok. Benim saraylarda oturmak gibi bir derdim yok. Sizler gibi yaşıyorum. Mütevazı yaşıyorum. Evimdeyim, huzur içindeyim. Zaten benim mutfağımı hepiniz biliyorsunuz aşağı yukarı. Orada huzur içindeyim. Saraylarda değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çankaya’sına Allah nasip ederse çıkacağız. Oradan millete hizmet edeceğiz. Mütevazı yaşayacağız. Topluma örnek olacağız.

DEVLETİ; BİLGİYLE, BİRİKİMLE, AHLAKLA, ERDEMLE VE LİYAKATLE YÖNETECEĞİZ: Devleti yöneten kişi, devleti liyakatle, bilgiyle, birikimle, ahlakla, erdemle yönetir. ‘Ben istediğimi yaparım, devlet de yoktur…’ Devlet, bir kişinin iki dudağına asla teslim edilemez. O nedenle devleti; bilgiyle, birikimle, ahlakla, erdemle ve liyakatle yöneteceğiz. Bunun da sözünü size veriyorum. Bir tarafa yazın. Göreceksiniz, Bay Kemal Türkiye’yi adaletle yönetecek. Hiçbir ayrım yapmadan yönetecek.

BÜYÜKŞEHİR YASASI’NDA DEĞİŞİKLİK YAPACAĞIZ: Köy tüzel kişiliğini biliyoruz. Büyükşehir Yasası’nda değişiklik yapacağız. Köy tüzel kişiliklerini iade edeceğiz. Mal varlıklarını da iade edeceğiz. Ayrıca bütün köylerde okulları açacağız. Öğretmen köylere gidecek ve köylerde Ferhat ile Şirin’in buluştuğu gibi öğrenciyi buluşturacağım. Hiç merak etmeyin. Cumhuriyetin yüzüncü yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Böylece taşımalı sistemi bitireceğiz.

KÖYDE ÇALIŞAN KADININ BİR GELECEĞİ OLACAK: Kırsalda, köyde öğretmen olacak. Kadın çalışıyorsa, köyde gençler varsa onların sosyal güvenlik primini de devlet ödeyecek. Böylece köyde çalışan kadının bir geleceği olacak. Diyecek ki sosyal devlet benim güvencemdir. Ben yaşlandığım zaman, çalışamaz noktaya geldiğim zaman emekli aylığımı alacağım ve evimde oturacağım, torunlarıma bakacağım diyecek. Onlara her türlü güvenliği sağlayacağız.

BAY KEMAL’İN CUMHURBAŞKANLIĞI’NDA HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK: Aile Destekleri Sigortası… Endişe etmeyin. Bay Kemal’in Cumhurbaşkanlığı’nda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Hiçbir fakir ailenin elektriği, doğalgazı, suyu kesilmeyecek. Bunların tamamını yapacağız. Aile destekleri sigortasıyla her aileye asgari gelir güvencesi sağlayacağız. Bunu söylediğim zaman diyorlar, ‘parayı nereden bulacaksın.’ Bilmiyorlar. Bu kardeşiniz 27 buçuk yıl devlette çalıştı. Bütçe nasıl yapılır, gelir nasıl toplanır, israf nasıl önlenir. Ya 27 buçuk yılımı bu işe verdim. Devleti bilirim. Devletin ne olduğunu bilirim. Devletimiz büyüktür. Devletimiz güçlüdür. Bütün bunların hepsini sağlayabilir.

ONLAR YANDAŞLARI İÇİN BAY KEMAL VATANDAŞ İÇİN ÇALIŞIR, NOKTA: BANA diyorlar ki emekli için de… Onu da söyleyeyim. Bayramda, Kurban Bayramı’nda inşallah emeklilerimiz aylıklarını çekmeye giderken aylık dışında orada 15 bin TL’lik ikramiyelerini de görecekler. 15 bin TL. Unutmayın. Diyorlar ki parayı nereden bulacaksın. Ee sen beşli çeteye para buluyorsun da ben vatandaşa mı bulamayacağım. Sen baronlara para buluyorsun da ben vatandaşa mı bulamayacağım. Onlar yandaşları için Bay Kemal vatandaş için çalışır, nokta.

O ZAMAN BÜTÜN MÜTEDEYYİN KARDEŞLERİME SESLENİYORUM, EĞER KUL HAKKI SAYGI DUYUYORSANIZ, KUL HAKKI YİYENLERİN ARKASINDAN GİTMEYİN: Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim. Şimdi ben bunu söylüyorum, bekliyorum ki Cumhur İttifakı’na dahil olan liderler de desinler kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim diye. Söyleyemiyorlar. Niye söyleyemiyorlar? O zaman bütün mütedeyyin kardeşlerime sesleniyorum, eğer kul hakkı saygı duyuyorsanız, kul hakkı yiyenlerin arkasından gitmeyin, onlara oy vermeyin. Suça ortak olmayın. Bunu da hafızanızın bir yerinde tutun. Artık bu devleti soyulmasına göz yummamalıyız. Yiye yiye doyamadılar. Emin olun yiye yiye doyamadılar. Hepsini götürdüler, mallarını yurtdışına, hepsini son kuruşuna kadar getireceğim. Bay Kemal tamamını getirecek ve bu millete verecek o paraların tamamını.

BENİM ADIM KEMAL’SE SİNAN ATEŞ’İN KATİLLERİNİ KULAKLARINDAN TUTUP ADALETE TESLİM EDECEĞİM: Sinan Ateş’in mezarına uğradık. Hocamızla Fatiha okuduk, hep beraber. Benim adım Kemal’se Sinan Ateş’in katillerini kulaklarından tutup adalete teslim edeceğim. Kimse unutmasın. Gaffar Okkan’ın katillerini de bulup kulaklarından tutup adalete teslim edeceğim. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Bunların, yapanın yanına kâr kalır mantığını değiştireceğim. Yapanın yanına kâr kalmayacak. Milletin hakkını, hukukunu yiyenler bunun hesabını vermek zorundadır. Bunu yapmadığımız takdirde devleti niye yönetiyoruz. Hangi gerekçeyle yönetiliyoruz. Devlet dediğiniz adaletle yönetilir. Devletin dini adalettir diyoruz. O zaman adaleti her yerde her koşulda mutlaka sağlayacağız.

ŞEHİR İÇİNDEKİ BÜTÜN HASTANELERİ AÇACAĞIM: Size şehir hastaneleri yaptılar. Şehrin dışında. Şehir içindeki bütün hastaneleri açacağım. Herkes rahatlıkla o hastanelere gidebilecek. Kapatıyorlar ki beşli çeteler para kazansın diye. Niye kazansın. Soya soya doyamadılar. Açacağım, hepsi açılacak. Vatandaş en yakın hastaneye gidecek ya. Kilometrelerde ötede gideceksin hastaneye, mecburen gideceksin. Şehir içindekini kapatmışlar… Açacağız. Halk için çalışıyoruz beşli çeteler içinde değil. Halk için çalışıyoruz, baronlar için değil.

UYUŞTURUCU BARONLARININ DA KÖKÜNÜ BU TOPRAKLARDAN KAZIYACAĞIM: İki grup beni sevmez. Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemez. Bir beşli çeteler, iki uyuşturucu baronları… Uyuşturucu baronlarının da kökünü bu topraklardan kazıyacağım. Hiçbir uyuşturucu baronuna asla nefes aldırmayacağım.

BU ÜLKENİN HER KARIŞINA HUZURU, BEREKETİ GÖTÜRECEĞİM: Ve Bursaspor. Bursaspor’un yeniden şaha kalkmasını istiyoruz. Bu konuda üstümüze düşen ne varsa hepsini büyük bir keyifle yerine getireceğiz. Bir pankart var ‘Sayın Cumhurbaşkanımız, 52 yıllık yerli ve milli otomobil şehri Bursa, size söz veriyor.’ Benim de size sözüm var, bu ülkenin her karışına huzuru, bereketi götüreceğim.

SİZİN İÇİN, ÜLKEM İÇİN, BAYRAĞIM İÇİN, DEVLETİM İÇİN ÇALIŞACAĞIM: Ekrem Başkan, bitirirken hep şöyle der: Her şey çok güzel olacak. Vallahi de billahi de her şey çok güzel olacak. Bu ülkeyi baharları getireceğim. Bu ülkeye huzuru getireceğim. Bu ülkede her evde huzur, bereket olacak, inanın. Sizin için, ülkem için, bayrağım için, devletim için çalışacağım. Bu ülkede asla ve asla yüzünüzü yere eğdirmeyeceğim. Herkes bu ülkenin caddelerinde, sokaklarında özgürce göğe bakarak, huzur içinde gezecek. Onurlu bir şekilde gezecek.”