Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Herkesin 6 ayda rahatladığı güzel bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. Tüm inanların sorunlarını çözmeye talibim. Dotlarımızla beraber yapacağız. Böyle bir ortamda yaşanmaz. Haksızlık ediliyor vatandaşlarımıza. Sorunlar giderek ağırlaşıyor. Devlet çok yıprandı, her şey tuzla buz oldu.

3600 ek göstergeyi vereceğiz. Polisler 14, 20 saat çalışıyorlar. Polis 5 bin alıyor, diyelim, emekli olunca 2500 TL alacaklar. Niçin? Bu kadar büyük bir düşüş olur mu yaşam standardında. 3600 ek göstergeyi verince sorun çözülecek. 

Devlette kurallar vardı, kimse canı istediği gibi oynayamaz. Sarayda oturup yeni kurallar koydum, diyorsunuz. Ordu çok önemli bir kurumdur. Bu orduyu protokolde geriye atarsanız orduyu farklı bir yere itiyorsunuz. 

FETÖ'ye yargıyı teslim ettiler. Kanun çıkardılar. FETÖ'ye mensupsanız bütün kapılar açılıyordu. Kapıları açan Erdoğan'dı. FETÖ'nün siyasi ayağı nerede? Neden Bahçeli sormuyor? 

Bazılarına haksızlık da yapıldı. Beraat edenler de görevlerinden atıldı. Hepsini göreve iade edeceğiz. Önce adalet olacak ki hepimizi huzur içinde yaşayalım. 

Türkiye'de yaşayanlar olarak mültecilere kızıyoruz. Onların ne günahı var. Getirenlere kızalım. Savaş çıkmış insanlar sığınmış. Suriye'deki savaşı başlatan da, destek veren de bu iktidar. Bunlar getirdiler mültecileri Türkiye'nin her tarafında dağıttılar. Dükkan açmaya başladılar, vergi vermiyorlar. İktidara gönderin, dedik. Davul zurnayla göndereceğim, dedim kıyamet koptu.

Bunlar gitti Afganistan'la ilgili Biden'la görüşme yaptı. Dışişleri Bakanı gitti. Tüm görüşmeler kayıt altına alınacak. Ne görüştün? Finansı ayarlayabilirsek mülteci alacağız, dedi. İtiraz ettim. Burası yol geçen hanı mı? Afganistan'dan çıkacak 2500 km yol katedip bizim sınırı geçecek. Gelenler gençler bir tane kadın yok. Biz istemiyoruz böyle bir şeyi.

"ASKERİMİZİN KANI PARAYLA SATILIR MI?"

Bahçeli 'TSK'nın Afganistan'ı terki düşünülmeyecek' dedi. Ben de bir an önce o bataklıktan çıkmalarını istiyorum askerlerimizin. Askerin kanı üzerinden pazarlık yapılır mı? Askerimizin kanı parayla satılır mı?

Sonra ne oldu? Askerimizi geri çektiler. 

Bahçeli tabanını tutmak için 'ben de rahatsızım' diyor.

Biz kıyameti kopradıktan sonra Erdoğan 'sınırlarımız yol geen hanı değil' dedi. Kayıtlı 300 bin Afgan var, dedi. Kayıtsızları da söyledi, bunlar nereden geldi.

Sınır kapısına gittim. Geçiyorlar mı dedim. 2 tepeyi gösterdiler, kameralar var. Binlerce gelen var. Göz yumulmasa nasıl geliyorlar? iade edeceğiz, dediler. Kime iade ediyorsunuz? İran'dan geldiler.

Suriye'de ve Türkiye'de büyükelçilik açacağız. Suriye'deki iç savaşın bitmesi için elimizden geleni yapacağız. AB ile, ABD, Rusya ile görüşeceğiz. 

Bizim ve Batılıların kontrolünde olan Suriye toprağı var. Evini, yolu, hastanesini yapacağız. Parayı beraber vereceğiz. Gaziantep'in sanayicileri müthiş yaratıcı insanlar. Fabrikalar kurun, diyeceğiz. Esad'la konuşacağız. Bunlar için 40 milyar dolar harcadık, (dönenlerin) can ve mal güvenliği sağlanacak.

Biz devleti tanıyoruz, uluslararası ilişkilerin ne olduğunu biliyoruz. Afganları da göndereceğiz ülkelerine. Afganistan olayı daha yeni. Belirsiz ortamın ortadan kalkması lazım.

Biden'la görüşürken neden Dışişleri Bakanlığı'ndan kimse yok yanında?

"ORTADA BİR RÜŞVET VAR"

(Erdoğan Bayraktar'ın açıklamaları) Daha önce de benzer bir açıklama yaptı. Olaylar patladığında, para sayma makineleri, ne kadar para kaldığını Erdoğan'ın Bilal Erdoğan'a sorması yayınlandı. 

Erdoğan Bayraktar 'talimatların tamamı Erdoğan tarafından verildi' dedi. Olayın Yüce Divan'a gitmesi lazımdı, kapattılar. Ortada bir rüşvet var. Erdoğan'ın hala sessizliğini koruması, Cemil Çiçek'in konuşması yerinde. 

Bayraktar'ın kızdığı nokta 'beni diğer 3 bakanla niye yan yana koyuyorsunuz' diyor. Benim suçum varsa görevi kötüye kullanma, diyor. Yüce Divan'a gönderirsen işin ucu sana gelecek, tehdidi yapıldı. 

Bir ülkenin 1 numaralı insanı mal varlığıyla tehdit ediliyorsa ve boyun eğiyorsa beka sorunudur. 

Mersin Limanı'nda kokain yakalandı. Kokain nereye gidiyor? Bazen çok varlıklılara, bazen fakir mahallelere. Devlet gerçek anlamda çürümeden arınmış, ahlaklı insanlar tarafından yönetilmesi lazım.