Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afganistan’daki çatışmalardan kaçıp Türkiye’ye ulaşan göçmenler hakkında konuştu ve sorunun ırkçılıkla çözülemeyeceğini ifade ederek hükümetin yaşanan sıkıntılardan sorumlu tutulması gerektiğini belirtti:

"Bu meselenin iki kurbanı var. Biri sizlersiniz sevgili halkım, ikincisi de mülteci kardeşlerimiz. Onun için bu meseleyi ırkçılığa indirgemek asla kabul edilemez. Meselenin diğer kurbanı olan misafirlerimizi kötüleyerek de çözeceğimiz bir konu değildir bu. Bu konuyu, kuklacı ve kuklalarıyla çözeceğiz. Kimdir kuklacı? Ülkemizi parasıyla açık mülteci hapishanesine dönüştürebileceğini görmüş olan Batı'dır. Kuklaları ise bu paralarla sizin mahalleleriniz ve huzurunuzu satmış olan iktidar partisidir.”

Bu meselenin iki kurbanı var. Biri sizlersiniz sevgili halkım, ikincisi de mülteci kardeşlerimiz. Onun için bu meseleyi ırkçılığa indirgemek asla kabul edilemez. Meselenin diğer kurbanı olan misafirlerimizi kötüleyerek de çözeceğimiz bir konu değildir bu. Bu konuyu, kuklacı ve kuklalarıyla çözeceğiz. Kimdir kuklacı? Ülkemizi parasıyla açık mülteci hapishanesine dönüştürebileceğini görmüş olan Batı'dır. Kuklaları ise bu paralarla sizin mahalleleriniz ve huzurunuzu satmış olan iktidar partisidir.”

"TÜRKİYE'YE YENİ RÜŞVET PAKETİ HAZIRLIĞI"

Sosyal medya hesaplarından bir vídeo paylaşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye 500 bin ila 1 milyon Afgan mültecinin gelebileceğini ifade ederek hükümetin Avrupa Birliği ile yeni bir göçmen anlaşması yapılmasının engellenmesi gerektiğini savundu:

Merkel, '3 milyar Avro daha fon aktaralım, 5 yıllık da bir mülteci anlaşması yapalım' diyor. Erdoğan'ın sesi çıktı mı, çıkamaz da. Çünkü tüm bu şaibeli anlaşmaların tüccarı Erdoğan'ın bizzat kendisidir. Ama asıl ikinci iddia şudur ki, Brüksel'in Afganistan'dan kaçan sığınmacıları Avrupa'dan uzak tutmak için Türkiye'ye yeni bir rüşvet paketi önerme hazırlığıdır. Bu sefer rakamlar 500 bin ile 1 milyon arasında Afgan mülteci riskini gösteriyor. Yani açıkça söylemek gerekirse tartının bir kefesine yeniden sizin mahallenizi, sizin hayatınızı, sizin huzurunuzu koyacaklar; diğer kefesine de avroları.”

Merkel, '3 milyar Avro daha fon aktaralım, 5 yıllık da bir mülteci anlaşması yapalım' diyor. Erdoğan'ın sesi çıktı mı, çıkamaz da. Çünkü tüm bu şaibeli anlaşmaların tüccarı Erdoğan'ın bizzat kendisidir. Ama asıl ikinci iddia şudur ki, Brüksel'in Afganistan'dan kaçan sığınmacıları Avrupa'dan uzak tutmak için Türkiye'ye yeni bir rüşvet paketi önerme hazırlığıdır. Bu sefer rakamlar 500 bin ile 1 milyon arasında Afgan mülteci riskini gösteriyor. Yani açıkça söylemek gerekirse tartının bir kefesine yeniden sizin mahallenizi, sizin hayatınızı, sizin huzurunuzu koyacaklar; diğer kefesine de avroları.”