CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Elmadağ Belediyesi tarafından Hanedan Düğün Salonu'nda düzenlenen programda, kanaat önderleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu, "Sıkıntıyı yaratanlar siyasilerdir, onu da söyleyeyim. Sıkıntıyı yaratan siyasilerdir, ama sıkıntıyı çözecek olanlar da siyasilerdir. Dolayısıyla siyasilerin önünü açacak olan da sizlersiniz. Sizler yetki verdiğiniz sürece Türkiye sorunlarını aşabilir" dedi.

"HALKA GİTMEK LAZIM"

Kılıçdaroğlu, seçim çağrısını yineleyerek, "Piyasalar yangın yeri, mutfaklar yangın yeri, buradan çıkması lazım Türkiye'nin. Çıkmasının yolu da değişikliktir, değişimdir. En büyük hakem halktır. Halka gitmek, halkın oyunu istemek, sandığı koymak lazım" diye konuştu.

"AÇLIK VE SEFALET VAR TÜRKİYE'DE"

Yurttaşların derinden hissettiği ekonomik krize ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, "Çocuğunu akşam yatağa aç yatıran anne hangi dolarla ilgilenir? Doları var mı bunun, milyon dolarları var mı? Yok bunların. Dolayısıyla bugün açlık ve sefalet var Türkiye'de" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, bu programa katılan herkesin kendisine rahatlıkla her soruyu sorabileceğini söyleyerek, daha önce yaptığı 'helalleşme' açıklamalarına atıfta bulundu.

"GİDECEĞİMİZ BAŞKA YER YOK"

"Oturalım, helalleşelim. Nedir, ne oluyor bu Türkiye'de? Niye kavga ediyoruz? Bu bereketli topraklarda hepimizin huzur içinde yaşaması lazım. Birlikte yaşaması lazım. Gideceğimiz başka yer yok" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle devam ettirdi:

"İki kırmızı çizgimiz var, birincisi vatan, ikincisi bayraktır. Bunlar bizim kırmızı çizgimizdir. Bunun dışında herkesle otururuz, konuşuruz. Niye konuşmayalım? Bayrak bizim bayrağımız, vatan da bizim vatanımız. Dolayısıyla bu bayrak altında vatanımızda huzur içinde yaşamak istiyoruz. Beraber yaşamak istiyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz."

"SİYASETÇİ HESAP VERMİYORSA CEBİNİ DOLDURUYOR DEMEKTİR"

"Siyasetçinin harcadığı para, sizin paranız; fakirin parası, fukaranın parası, zenginin parası" diyen Kılıçdaroğlu, her siyasetçinin bu parayı harcarken hesap vermek zorunda olduğunu hatırlattı: "Eğer siyasetçi hesap vermiyorsa demek ki cebini dolduruyor demektir."

"OTURUP HELALLEŞECEĞİZ"

Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı ur korumalı mevduat sistemine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak şöyle söyledi:

"Türk lirasının değerini ve itibarını korumak zorundayız. Bankadaki mevduatın garantisini dolarla verirseniz, faizin garantisini dolarla verirseniz bu olmaz, bu yanlıştır. Milli paramızın itibarını kimsenin düşürmeye hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Para bizim, paramızı alıyoruz, cebimizde taşıyoruz ama eğer itibarsız kılarsanız paranın değeri düşer.

Bugün bankalardaki mevduatın yüzde 66'sı döviz. Niçin? Güvenmiyor vatandaş. 'Tasarrufum var, dövize yatırdım' diyor. Dolayısıyla bu tablonun da değişmesi lazım. Değişmesinin yolu da ahlaklı bir siyasetin Türkiye'yi yönetmesi lazım, işin özeti budur. Her soruya büyük bir samimiyetle cevap vereceğim, samimi, açık yüreklilikle her soruya cevap vereceğim. Çünkü ne dedim? Oturup bir helalleşeceğiz, bunu yapacağız, beraber yapacağız ve birlikte yapacağız."

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.