Türk Demokrasi Vakfı tarafından düzenlenen programda eski TBMM Başkanı ve ve AK Parti'nin kurucularından olan Bülent Arınç ile tokalaşmadığı yönündeki haberleri yalanlamasının ardından konuya ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Niye tokalaşmayalım. Farkı siyasi kulvarlarda olmamıza karşın birbirimize saygılıyız" dedi. Kılıçdaroğlu, Arınç'ın "Kral çıplak" konuşmasını da, "Siyasetçilere ders verir nitelikte bir konuşma" şeklinde değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bülent Arınç'la tokalaştık, hatta bir değil iki kez tokalaştık. Tokalaşırız tabii niye tokalaşmayalım. Farklı dünya görüşlerine sahip olsak da birbirimize saygılıyız.  Siyasetçilere ders verir nitelikte bir konuşmaydı. Konuşmasında AK Parti yeni kurulduğunda ve iktidar olmadığında her toplantıya gittiklerini ısrarla ifade etti. Yeri geldiğinde itiraz ettiklerini ifade etti. 

Türk Demokrasi Vakfı gibi bir vakıf demokrasiyi konuşacaksak tartışacaksak herhalde AKP'li yöneticilerin de söyleyecek sözü olması lazım. Ama gelemiyorlar, oturamıyorlar, konuşamıyorlar. Çünkü baskı altındalar, bir kişinin baskısı altındalar. O nedenle kralın çıplak olduğunu, bir kişini AK Parti'yi sonlandırdığını, bitirdiğini ifade etti. Bu ifade benim açımdan önemli aslında Türk demokrasisi için de son derece önemli bir açıklama. "

SOSYAL MEDYA YASASI TEPKİSİ

"Gerçekleri dinlemeye tahammül edemiyorlar. Gerçekleri gazeteciler anlatıyor, politikacılar anlatıyor. Politikacıların dokunulmazlığı var, söylerler ama gazetecilere tahammül edemiyorlar. 'Benim söylediklerimi yazacaksın' gibi bir düşünce. 

Bunlar korkunun eseri. Zulmü arttırıyorlar her seferinde. Gerçeklere, muhalefete, eleştiriye tahammül edemiyorlar. Peki o zaman sen neden iktidar oldun? Ben her dediğini kabul mü edeceğim, onaylayacak mıyım? Bir ülkede demokrasinin varlık nedeni muhalefettir. "

"BUNLARIN DÜNYADAN HABERİ YOK"

"Bunlar gidici, gidecekler zaten. Akaryakıta zammı kim yaptı? Sen yapıyorsun kardeşim. Dış güçler falan değil sarayın oligarkları. Bir tane adam koymuşsunuz Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın başına. Ne söylediği, ne yaptığı belli değil. Gözlerine mi bakacağız, boyuna mı bakacağız, endamına mı bakacağız. Kardeşim sen dön bir benzin fiyatlarına bak, peynir fiyatlarına bak, domates-salatalık fiyatlarına bak. Bunların dünyadan haberleri yok. 

Bir güreşçinin banka yönetim kurulunda ne işi var? Bu güreşçi kime, nasıl kredi verecek? Bir arkeoloğun Merkez Bankası'nda ne işi var? Bu atamalar baştan sakat. 

Bir kişinin egosuyla Türkiye Cumhuriyeti devleti yönetiliyor. Hastanesi olmayan ordu olur mu? TSK'nın hastanesi, sağlık kuruluşları yok. Askeri hastaneler vardı. Geldi, 'Ben kapatıyorum' dedi, kapattı. Kim sana kapat dedi? Hangi gerekçeyle kapattın. "

"KUR KORUMALI MEVDUATI KALDIRACAĞIZ"

"Faizi indirdik diyor ama hangi faiz indi? Vatandaş gitsin kredi çeksin, hangi faiz inmiş görsün. Bankalar vatandaşa yüksek faizle kredi veriyor. Erdoğan kimi kandırıyor? Erdoğan birilerine para kazandırıyor, birileri köşeyi dönsün istiyor. 85 milyon insan, bir avuç insana çalışıyor. 

Kur korumalı mevduatı derhal kaldıracağız. Birilerine bu avantajı niye vereceğim ya? Milletin karnı doymuyor, ben kalkacağım 100-150 bin kişiye olağanüstü faiz vereceğim. 

Erdoğan beni çağırırsın senin televizyon kanalların var, orada sana cumhurbaşkanı adayının kim olacağını açıklayacağım. Yüreği yetiyorsa çıksın karşıma. Dışarıdan niye gazel okuyor. "

"ADALET YÜRÜYÜŞÜNÜ NİYE YAPTIM?"

İktidarın seçimler öncesinde baskıyı artırdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Seçim Kanunu ile oynuyorlar, 'Acaba biz iktidarımızı nasıl sürdürebiliriz?' diye. Geldiğiniz gibi giderseniz demokrasi güçlenir" dedi. Söz Adalet Yürüyüşü'ne gelince yine duygusallaşan, gözleri dolan Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın halen tutuklu olmasını yeniden gündeme getirdi, "Zulmün karşısında sustun mu dilsiz şeytan olursun. Zulümdür bu, yanlıştır bu" diye konuştu.

"TEK BAŞINA KARAR ALAMAZSINIZ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adaylığı ile seçim sonrası ile olarak ise, şunları söyledi: "Tek başına karar alamazsınız, oturduğunuz masadaki herkese saygı göstermek zorundasınız. Eğer siz tek başına ben devleti yönetirim, başka kimsenin aklına ihtiyacım yoktur derseniz, Türkiye bu tablodan asla çıkamaz." Seçim sonrasında ekonomiden özgürlüklere bütün alanlarda birlikte toplumun önüne çıkacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin her yerinden insanların 6'lı masaya baktığında kendini gördüğünü söyledi.