KESK Samsun şubesi üyeleri dün akşam Samsun Süleymaniye Geçidi’nde 17 Aralık’ta Ankara’da yapılacak olan miting için çağrı yaptı.

KESK Samsun Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Niyazi Bulut, "KESK olarak temmuz ayından beri, basın açıklamalarıyla, imza kampanyalarıyla, kokartlarla eylemliliklerimizi yapıyoruz. Siyesi partileri ziyaret ederek bütçeye olan tavrımızı gösteriyoruz. Şimdi bütçe 5 Aralık’ta tekrar TBMM’de görüşülmeye başlanacak. 16 Aralık’a kadar, devam edecek. Dolayısıyla KESK olarak, bu dönemde de eylemliliklerimizi, mücadelemizi, bütçe ile ilgili görüşlerimizi devamlı olarak deklare etmeye sizlere açıklamaya çalışacağız" dedi.

"HALKTAN-EMEKTEN YANA GEÇİM BÜTÇESİ İSTİYORUZ"

KESK MYK üyesi Zeynep Korkmaz ise şunları söyledi:

"Çok zor günlerden geçiyoruz.  Halkın yüzde 99’u olarak yaşadığımız tablo gittikçe kararıyor.  Enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kâbusa çeviren kapsamlı kriz bitmek bilmiyor.  Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor.  Burada enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği rakamlarından uzun uzadıya bahsedecek değiliz.  İşçisinden kamu emekçisine, asgari ücretlisinden emeklisine tüm ücretli kesimler, dar gelirli yurttaşlar olarak gittikçe derinleşen yoksulluğu her birimiz zaten iliklerimize kadar yaşıyoruz. Her şey bir yana ülkemizin enflasyon ve işsizlik oranlarının toplamından oluşan Küresel Sefalet Endeksinde dünya liderliğine yükselmiş olması her şeyi zaten fazlası ile anlatıyor.

"YİNE BİR SEÇİM ARİFESİNDEYİZ"

Peki, bu duruma nasıl geldik? Maaşlarımız, ücretlerimiz yıllardır hiç birimizin inanmadığı TÜİK sanal rakamlarına göre artırıldı. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle ücret zammı dönemlerinde daha da aşağı çekildi. Seçim dönemleri öncesinde ise ağzımıza bir kaşık bal sürmek adına bu sanal rakamların birkaç puan üzerinde artışlar yapıldı.  Ama hem iğneden ipliğe her şeye hem de bizden alınan vergilere bu rakamların çok üzerinde zamlar yapıldı. Sonuçta dün aldığımızı bugün alamayacak hale geldik. Satın alma gücümüzü kaybettik, gittikçe yoksullaştık.  Yine bir seçim arifesindeyiz. Karşımızda yaklaşan seçimlerde koltuğu kaybetme tehlikesi gittikçe artan bir iktidar var. Bunun için yıllardır hayata geçirdikleri taktiğe bir kez daha sarılıyorlar. 2023 bütçesini halk için 'kesenin ağzının açılacağı' bir bütçe gibi göstererek seçim yatırımına dönüştürmeyi hedefliyorlar.  Bu hedef için seferber edilen yüzlerce medya kuruluşu her gün 'yeni yılda asgari ücretliye, emekliye, memura yüksek oranlı zamlar yapılacak' haberleri yapıyor.

"ASGARİ ÜCRET İKİ AY GEÇMEDEN AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALDI"

Buradan emeği ile geçinen tüm kesimleri, yurttaşlarımızı uyarıyoruz. Bugüne kadar onlarca, yüzlerce defa hayata geçirilen bu oyunu bozmaya çağırıyoruz.  Bugüne kadar bize ne zaman kaşıkla bir şey verseler kepçe ile geri aldılar. En son sene başında 'tarihi artış yaptık' dedikleri asgari ücrete temmuz ayında tekrar artış yapmak zorunda kaldılar. Buna rağmen asgari ücret iki ay bile geçmeden açlık sınırının altında kaldı. Yine sene başında 'asgari ücrete gelir vergisi muafiyeti getirdik, tüm ücretliler bu muafiyetten yararlanacak' dediler.  Peki, ne oldu?  TÜİK enflasyonu bile yüzde 85’i aşmasına rağmen gelir vergisi dilimlerini bir kuruş bile artırmadılar. Birkaç ay içinde ikinci vergi dilimine şimdi de üçüncü vergi dilimine girdik. Hepimizi gelir vergisi ile dilim dilim soymaya devam ettiler.

"BİZDEN ALINAN VERGİLER YOL, SU, ELEKTRİK OLARAK DÖNMÜYOR"

Şimdi TBMM’de görüşmeleri devam eden bütçe ile bir kez daha aynı oyunu kuruyorlar. Bir taraftan bizim maaşlarımızı, ücretlerimizi sahte TÜİK rakamlarının birkaç puan üzerinde arttırmayı vaat ediyorlar. Diğer taraftan tüm yükü ücretli kesimler, dar gelirliler olarak bizim omuzlarımıza yıkılan vergileri, faiz giderlerini geçen yıla göre en az bir buçuk kat artırıyorlar.  Yani bir cebimize birkaç kuruş koymayı vaat ederken diğer cebimizden çok daha fazlasını alıyorlar. Üstelik cebimizden alacakları vergilerin bize yol, su, elektrik olarak dönmeyeceğini daha baştan söylüyorlar. Açık açık 'sizden aldığımız, ücretlerinizden kestiğimiz vergileri toplumun yüzde 1’ini bile oluşturmayan bir avuç zengine, patrona, teşvik, vergi affı olarak aktaracağız' diyorlar.  Açlık sınırı altıdaki asgari ücretin yüzde 50 artırılması konusunda Çalışma Bakan’ın 'Hayali değil gerçekçi bir rakam üzerinde durmak lazım' sözleri iktidarın kimden yana olduğunu fazlası ile ispatlıyor. Kısacası 2023 bütçesinde kesenin ağzını işçiler, emekçiler, emeklikler, çiftçiler, küçük esnaflar için yani halkın yüzde 99’u için açmıyorlar. Kesenin ağzı her zaman olduğu gibi yine paradan para kazananlar, faizden, hazine garantisinden beslenenler, çalıştırdığı asgari ücretliler kadar bile vergi ödemeyenler için açılıyor. Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Bunun için bir adım daha atıyoruz. Emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için 17 Aralık Cumartesi günü Ankara’da 'Seçim Bütçesi Değil, Halktan, Emekten Yana, Geçim Bütçesi İstiyoruz' Mitinginde buluşuyoruz."