Prof. Dr. Ayşe Buğra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 yıldır cezaevinde tutuklu bulunan eşi Osman Kavala için “derhal serbest bırakılması” çağrısında bulunan 10 büyükelçinin "istenmeyen adam ilan edilmesi" talimatına ilişkin, "Bunlar çok ciddi şeyler. Dışişleri'nin engellemeye çalışması gerekir” yorumunu yaptı.

Osman Kavala'nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra, son günlerde yaşananlar üzerine Halk TV'den İsmail Saymaz'a konuştu.

Buğra'nın açıklamaları şöyle:

Erdoğan'ın açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yargıya karışılmaması gerektiği söyleniyor ama açıklamaların kendisi yargı bağımsızlığı fikrine uygun değil. Bir çelişki var.

Eşinizin duruşmaya çıkmama kararını nasıl yorumluyorsunuz?

Bu durumda duruşmalara çıkmasının anlamı kalmadı gibi geliyor. Duruşmada söylenenler yargıyı ne kadar etkiliyor? Kararına saygı gösteriyorum.

Bilginiz var mıydı önceden?

Konuşmadık ama bu kararı anlıyorum. Savunma yapsa ne olacak, yapmasa ne olacak.

Gidecek misiniz duruşmalara?

Duruşmalar yıpratıcı oluyor. İnsan çok sarsılıyor. Bilmiyorum, belki gitmem.

Erdoğan, eşiniz için "Soros'un Türkiye şubesi" diyor.

Açık Toplum Vakfı, Türk kanunlarına göre kurulmuş ve denetlenen bir vakıf. Eşimin öteki yönetim kurulu üyelerinden farklı bir konumu yok. Niçin tek bir insan Soros'un temsilcisi gibi gösteriliyor? Anlamak çok zor.

Bir yorumunuz var mı? Niçin?

İsmail bey, yok. Şu durumun ne mantıkla ne hukukla açıklanabilir tarafı yok.

Büyükelçilerin açıklamalarını nasıl değerlendirdiniz?

Türkiye, Avrupa Konseyi kurucu üyesi olan, AHİM kararlarının bağlayıcılığını kabul etmiş bir ülke. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, kasım sonunda Osman bırakılmazsa yaptırım başlatacağını söyledi. Bu vahim birşey. Elçilerin girişimini işlerin bu hale gelmesini önlemeye yönelik iyi niyetli girişim olarak yorumluyorum.

'İstenmeyen adam' ilanını nasıl yorumluyorsunuz?

Bunlar çok ciddi şeyler. Dışişleri'nin engellemeye çalışması gerekir.

Adalete inancınızı koruyor musunuz?

Türk yargısının işleyişi konusunda dört yıl sonunda çok umutlu olabilmem imkânsız.