Beko, “Bana dediler ki ‘Biz 5 kişilik bir aileyiz. Sabah, öğle ve akşam simit yiyoruz. Simidin tanesi 5 lira. 3 öğün simit yediğimizde verdiğimiz para 75 lira. 30 günle bunu hesaplarsak 2 bin 250 lira. Bu kuru bir hesap. Bunun içerisinde ne peynir var ne zeytin ne reçel, ne de çay var. Bunları da sofraya katacak olursak, genel bir hesapla 5 bin liralık bir masraf yapmamız gerekiyor’. Evet Sayın Bakan asgari ücret 5 bin lira, bu mektubun cevabını bu aileye siz verirsiniz” dedi.  

TBMM Genel Kurulu’nda, bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesini primleriyle emekçilerin verdiğini hatırlatarak, şunları açıkladı:

“Oraya verilen paraların hepsinde alın teri var. O nedenle bu bakanlığın bakanı diğer bakanlardan daha fazla bu bütçeyi korumakla mükellef. Çünkü bu babamızdan miras kalmadı. Alın teri ile gelen bir bütçe. Bu bütçeyi doğru kullanırsak bugün tartıştığımız gibi SMA’lı hastalarda kampanya düzenlenmez, EYT’liler için harıl harıl kaynak aranmaz. Örneğin staj SKK’lıları için başlangıç günü ayarlanmaz. Taşerona kadro verilir. O açıdan bu bakanlık çok kıymetli. Ama bu bakanlığın bütçesi her zaman kara delik diye ifade edildi.

“UZAY BOŞLUĞUNA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA”

Maalesef kara delik diye ifade edilen SGK bütçesi artık uzay boşluğuna dönmüş durumda. Çünkü her seferinde eleştirdikleri SSK döneminin tam 106 kat daha fazla açık vermiş durumda. Bu yıl ise şu aya kadar geçmiş senenin iki katına kadar çıkmış durumda. Böylesi bir bütçede israf önemli engellemek lazım ama bir başkası da yolsuzluk. 2021 yılının eylül ayında bir gazete haberi ile buradaki yolsuzluk ifade edildi. Buradaki ifade şuydu, içerisinde SGK Başkanı ve 21’e yakın bürokratın olduğu bir yolsuzluk dosyasında bahsedildi. Biz de buna karşılık ekim ayında bir soru önergesi ile bakanlığa sorduk, bakanlık haliyle soru önergesine cevap vermedi. Ama Plan ve Bütçe Komisyonu’nda itiraf etti bu bakan. Dedi ki ‘Böyle bir yolsuzluk vardır, bununla ilgili soruşturma açtım’. Ancak 'Soruşturma açtım, SGK Başkanı’nı görevden aldım' dediği kişi İsmail Yılmaz, o tarihte gazetelere bir röportaj verdi. ‘Ben Teftiş Kurulu’ndan burada 7 kişiyi görevlendirdim, bu görevlendirmeden dolayı beni görevden aldılar. Kamuoyuna bırakıyorum’ dedi. Arkasına başka bir şey daha oldu, Teftiş Kurulu'nda yönetmelik değişikliği ile zaten bu soruşturmanın içerisinde kriminal bakanın yakının olduğu ifade edilirken, bu kez de onun hukuk müşaviri Oğuzhan Tekin, yönetmelik değiştirilerek, Teftiş Kurulu Başkanlığı’na getirildi.”  

Asgari ücret tartışmalarına değinen Bulut, kürsüde bir fotoğraf göstererek “Bir öğretmenin tweetinden bir alıntı. Bu beslenme çantası. Yavrularımız bugün ekmek de değil evde yapılan boş yufka ile okula gönderiliyor” dedi.

“5 KİŞİLİK AİLE 3 ÖĞÜN SİMİT YESE 30 GÜNDE 2 BİN 250 LİRA”

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin’i asgari ücret üzerinden şöyle eleştirdi:

“Sabah 5 kişilik bir aile beni aradı. Küçük bir notu var. Bakanı da televizyonda görmüşler ama biz göremiyoruz. Sayın Çalışma Bakanı’nı. Bana dediler ki ‘Biz 5 kişilik bir aileyiz. Sabah, öğle ve akşam simit yiyoruz. Simidin tanesi 5 lira. 3 öğün simit yediğimizde verdiğimiz para 75 lira. 30 günle bunu hesaplarsak 2 bin 250 lira. Bu kuru bir hesap. Bunun içerisinde ne peynir var ne zeytin ne reçel ne de çay var. Bunları da sofraya katacak olursak, genel bir hesapla 5 bin liralık bir masraf yapmamız gerekiyor’. Evet Sayın Bakan asgari ücret 5 bin lira, bu mektubun cevabını bu aileye siz verirsiniz.”

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, gençlerin yüzde 76’sının çalışmak için yurt dışına gitmek istediğine dikkat çekerek, gençlerin Türkiye’de iş bulsa düşük ücretle çalışmak zorunda kaldığını da şöyle anlattı:

“Sayın Bakan sizce bu gençler neden yurt dışına gitmek istiyor, hiç bunu düşündünüz mü? Çünkü gençler ülkelerinde iyi bir gelecek bulamadıklarını biliyor ve görüyorlar. Yaptığınız yanlışlar sonucu nitelikli işgücümüz batılı ülkelere göçüyor, gençlerimizi kaybediyoruz. 20 yılda işsizliği çözemediğiniz gibi gençlerimize iyi bir gelecek sağlayamadınız. Ülkemizde iş bulmak konusunda şanslıysanız, karşınıza bu sefer de düşük ücret gerçeği ortaya çıkıyor. İşçiler asgari ücret veya bunun biraz üzerinde çalışmak zorunda kalıyorlar. Asgari ücret ise son 10 yılda dolar bazında erimiş, buna karşılık asgari ücretle çalışan sayısı da artmıştır. 20 yılda asgari ücret en fazla 2016 yılında 430 dolara kadar çıkmış, bugünse 295 dolara gerilemiştir.”