Haber: Fatoş Erdoğan

Şişlili Kadınlar, Şişli Belediyesi'nin 8 Mart 2020 tarihindeki Belediye Meclisi toplantısında “müjde” diyerek duyurduğu kadın sığınmaevi'nin  bugüne kadar kadınların tüm çağrı ve taleplerine rağmen yerine getirmemesini ve çözüm üretmek yerine kiraların yüksekliği gibi kadın yaşamını paradan kıymetli gören anlayışları dışında bir mazeret göstermemesini Şişli Belediyesi önünde protesto etti.

photo_5765125140064091251_y

'Kadın Sığınağı hakkımız, hemen şimdi!" pankartı açan kadınlar sık sık "Yerel yönetimler göreve, sığınak hemen şimdi, yaşasın kadın dayanışması" sloganı attı.

Şişli Belediyesi önünde bir araya gelen Şişli'li Kadınlar adına basın açıklamasını Atike Eski okudu. Açıklamada, "2021 yılında 280 kadın erkekler tarafından katledildi. 2022’nin ekim ayına kadar geldiğimiz süreçte katledilen kadınlar 280’i aşmış durumda. Bizler birer rakam değiliz. En yakındaki erkekler tarafından makbul kadın olmadığımız, boşanmak istediğimiz, hayır dediğimiz, itaat etmediğimiz için öldürülüyoruz.

Henüz kasım ayı içinde onlarca kadın katledildi. 19 Kasım’da B.Çekmece’de 73 yaşındaki Hüseyin Karabulut,  49 yaşında Nurten Karabulut’u katletti. Yine aynı gün Ankara’da 37 yaşındaki Yaşar Çeri uzaklaştırma kararına rağmen zorla evine girdiği boşanma sürecindeki eşi Zülfi Çeri’yi öldürdü.

Manisa’da Ali Alkan kendisinden boşanmak isteyen kadını öldürdü. Ezgi Erkin’in katili Deniz Özarslan 28 Temmuz’dan beri dışarıda, yakalanmadı. Şiddet ve istismar dolu ailelerden ayrılmak isteyen kadınlar öldürülüyor.  Günden güne iktidarın kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikaları sonucu erkek devlet şiddeti hız kesmeden artmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden tek gecede çıkanlar bunun sorumlusudur.

photo_5765125140064091250_y

Ama aynı zamanda şiddetin önlenmesi için gerekli adımları ve önlemleri almayan  Aile ve Sosyal Politikalar  Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı olmak üzere kendilerine iş düşen ve 6284 sayılı kanunda yükümlülüğü olan yerel yönetimler de bu şiddetten ve kadın cinayetlerinden sorumludur.  Yerel yönetimler, yaşadığımız alanların, semtlerin, mahallelerin ve sokakların güvenli, ulaşılabilir, yaşanabilir olmasından sorumludur.

Cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi, kadın erkek eşitliğinin sağlanabilmesi yerel yönetimlerin temel görevidir. Kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği kapsamında çalışmaların, planlamaların yapılmasından sorumludur.  Tekrar ediyoruz; Yerel yönetimlerin; CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇE ve TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ kapsamında birimlerin oluşturulması, kurumların kurulması ve yürütülmesinde kadın kurumları, demokratik kitle örgütleri ile işbirliği içinde çalışması hayati önemdedir.

5395 sayılı belediye yasasına göre nüfusu 100.000 geçen belediyelerin sığınma evi açmaları görevleri arasındadır. Şişli ilçesinin toplam nüfusu 284.294’tür. Bu nüfusun 145 binini kadınlar oluşturuyor. Yoksullaşma, işsizlik, erkek egemenliğinin getirdiği toplumsal cinsiyet rolleriyle birlikte kadınlar üzerindeki bakım emeği ve şiddet günden güne artmaktadır. Bu artış tesadüf değildir. İktidarın kadın düşmanı söylemleri, kadın katili ve şiddet faillerine ödül gibi cezalar ve cezasızlık, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, muhafazakâr aile, söylem ve politikaları, LGBTİ+’ ları düşmanlaştıran ve katliamların önünü açan söylem ve uygulamaları bu artışın nedenleridir. Tüm bu artışlar karşısında ve nüfus oranlarına bakıldığında sığınmaevleri sayısı İstanbul’da parmakla sayılacak düzeyde. 

Bundan 32 yıl önce Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik, Kadın Sığınmaevi açmış ve hayata geçirmişken Anavatan Partisi’nden seçilen Gülay Aslıtürk tarafından kapatılmıştır. Ardından seçilen ve kendilerini solda tanımlayan CHP Belediyeleri sığınmaevlerini yasal yükümlülüklerine rağmen açmamıştır ve erkek egemen politikaların yürütücüsü olmuştur. 

photo_5765125140064091254_y

Şişli Belediye Başkanı Kadın Sığınmaevi açma sözünü tutmadığı gibi kadın erkek eşitliğini sağlayıcı mekanizmaları da hayata geçirmemiş ve kadınların önündeki engelleri kaldırmamıştır. Katılımcı Bütçe yaptığını iddia eden Şişli Belediyesi, nüfusun yarısı olan biz kadınların sığınmaevi talebini 8 Mart 2020 tarihindeki Belediye Meclisi toplantısında karşılayacaklarını “müjde” diyerek duyurmuş ancak bugüne kadar tüm çağrı ve taleplerimize rağmen çözüm üretmek yerine kiraların yüksekliği gibi kadın yaşamını paradan kıymetli gören anlayışları dışında bir mazeret gösterememiştir. 

Buradan yeniden sesleniyoruz. Yerel yönetimler ve Şişli Belediyesi üzerine düşen sorumluluğu ve görevi yerine getirmelidir. Şişlili Kadınlar olarak bu sürecin takipçisi olacağımızı duyuruyoruz. 25 Kasım Uluslararası Şiddetle Mücadele Günü’nde bu talebi daha yüksek sesle dillendiriyoruz. Bu bir uyarı eylemidir. Sığınmaevinin açılmasına dair net tarih ve çalışmalar derhal bize açıklanmalı ve görev yerine getirilmelidir.  Sığınaksız bir dünya kurulana dek mücadelemizi sürdüreceğiz." ifadeleri kullanıldı  Basın açıklaması sonrasında kadınlar Şişli Belediyesi önünde yürüyüş düzenledi.  Sloganlarla Belediye Başkanına çağrı yapan kadınlar sığınak açılana kadar mücadelemiz sürecek, bu sadece uyarı eylemidir dedi.

photo_5765125140064091253_y