Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı Danıştay’da açılan davaların duruşmaları sürüyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in başvurusunun da aralarında bulunduğu 16 dava, bugün Danıştay 10. Daire’de esastan görülüyor.

Duruşma öncesinde Danıştay önünde bir araya gelen çok sayıda avukat, kadın örgütü, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, sendika temsilcileri, gazeteciler ile beraber çok sayıda kişi açıklama yaptı.  

Açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Bir erkek şiddeti haberi daha yapmak istemiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” yazılı pankart ile "Eşitlik", "Yasalara dokunma uygula" yazılı dövizler taşındı. 

KADINLAR: ORTAK MÜCADELE EDECEĞİZ

İlk olarak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Genel Sekreteri Fidan Ataselim konuştu. Ataselim, “Hukuku hiçe sayarak toplumdaki kadınları, LGBTİ+’ları yalnız bırakma pahasına sadece yüzde 7’lik bir kesimi dikkate alarak bir kişi bu karara imza attı. Bu karar gayrimeşrudur. Bizler hayatlarımızdan, kararlarımızdan, örgütlü mücadelemizden ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Elbette ki hukukun üstünlüğü yerine gelsin diye bu duruşmaları takip etmeye devam ediyoruz. Sözleşmenin uygulanması için mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Gerekirse her bir maddesini tekrar tekrar anlatacağız. Cinayetleri meşrulaştıran, faillerin sırtını sıvazlayan tutumun karşısında kadınlar olarak mücadele edeceğiz” dedi.  

'YAŞADIKLARIMIZ BİR CİNS KIRIMIDIR'

TGS LGBTİ+ Komisyonu adına açıklama yapan Ayşe Banu Tuna ise, sözleşmeyi savunmanın yaşamı savunmak olduğunu söyledi. Bir kişinin kararıyla, bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıktığımızdan bu yana erkekler yaklaşık 500 kadını öldürdü. Bir yılda 500 kadın öldürüldü. Bu yaşadığımız, herkesin gözü önünde gerçekleşen bir cins kırımdır. Bizler hem kadın, hem gazeteciyiz. Bugün Türkiye’de hem kadınlık hem de gazetecilik tehdit altında. Her gün tecavüze uğrayan, taciz edilen, dövülen, öldürülen kız kardeşlerimizin haberlerini yapmak istemiyoruz. Her gün, bir gün sıranın bize geleceği düşüncesiyle yaşamak istemiyoruz. Kadın cinayetlerinin, tıpkı ekonomi, siyaset, magazin gibi mesleki bir uzmanlık alanı olmasını istemiyoruz. Genç meslektaşlarımıza kadına yönelik şiddet haberlerinin nasıl yapılması gerektiğini öğretmek istemiyoruz. Bir erkek şiddeti haberi daha yapmamak için, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Kadına yönelik şiddet haberleri bitene kadar da mücadelemiz sürecek" ifadelerini kullandı.

Türkiye İşçi Partisi adına konuşan Sera Kadıgil ise, “Bu davaların hukuksuzluğunu söyledik. O yüzden görülecek bir dava, sorulacak bir hesabımız var. Kadın düşmanları gidecek kadınlar kalacak” dedi.

İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanı Ünzile Yüksel de duruşma öncesinde yaptığı açıklamada Meral Akşener adına davada savunma yapacaklarını belirterek, “Bu dava bir kişinin değil, tüm kadınların davası olarak gördüğümüz için buradayız” şeklinde konuştu.

SAVCIDA DEĞİŞİKLİK: AKŞENER DAVASINDA MÜTALAA VEREN SAVCI YER ALDI

Danıştay 10. Daire’de görülmesine başlanan duruşmada savcının değişmesi dikkat çekti.

28 Nisan ve 7 Haziran’daki duruşmalarda açıkladığı mütalaa ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshi işleminin iptalini talep eden savcı Aytaç Kurt’un yerine bugünkü duruşmalarda Savcı Nazlı Yanıkdemir yer aldı.

Savcı Yanıkdemir, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı daha önce Danıştay’a yaptığı başvurunun esastan incelemesindeki mütalaasında, “İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilemez” demişti.

Akşener’de sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Yanıkdemir için, “Adalet duygusuna sahip savcı” ifadelerini kullanmıştı.