İzmir’in Çernobil’i Temizlensin Komisyonu, Gaziemir ilçesinde bulunan eski kurşun fabrikasının arazisinde gömülü olan radyoaktif atıklarla ilgili açıklama yaptı. Komisyon üyesi Helil İnay Kınay, “Geçtiğimiz günlerde basında, arazinin sahiplerinin bir şirketle anlaştıkları, yakın zamanda temizlik çalışmalarına başlanacağı haberleri yer aldı. Haberlere rağmen halen resmi bir açıklama yapılmadı” diyerek ilgili kurumlara temizlik çalışmalarının ayrıntılarını açıklamaları için çağrı yaptı.

İzmir’in Çernobil’i Temizlensin Komisyonu, İzmir’in Gaziemir ilçesinde yıllar önce kapatılan kurşun fabrikasının yer aldığı arazide gömülü bulunan radyoaktif atıklara ilişkin bugün açıklama yaptı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2013 yılında 5 milyon 79 bin 900 TL ceza kesilen ve 2020 yılında cezanın onandığı kurşun fabrikasındaki gömülü radyoaktif atıklara yönelik yapılan açıklamaya mahalleli ve çevreciler destek verdi.

Komisyonu üyesi ve eski Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, komisyon adına yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“İZMİRLİLERİN SAĞLIĞI İÇİN BÜYÜK RİSK OLUŞTURAN ATIKLARIN BERTARAFI İÇİN, ARADAN GEÇEN 5,5 YILLIK SÜRE İÇİNDE HİÇBİR FAALİYETE BAŞLANMADI”

3 Aralık 2012’de Radikal gazetesinde Serkan Ocak imzalı ‘İzmir’in Çernobil’i, İlk Nükleer Çöplük İzmir’de’ haberi ile Gaziemir Emrez Mahallesi’nde bulunan eski kurşun fabrikası bahçesinde gömülü olan radyoaktif atıklardan haberdar olduk.

1940’lı yıllardan itibaren yaklaşık 70 yıl Gaziemir’de faaliyet gösteren yasal, denetime tabi bir tesiste, ülkeye girişi yasal olmayan atıkların tesis bahçesinde yasal olmayan biçimde gömüldüğü ortaya çıktı. İlgili kurumlar yasal olmayan durumu 2007 yılında tespit etmesine rağmen gereğini yapmadı. Aralık 2012’ye kadar kamuoyundan gizlendi.

2013 yılında, 10 yıl önce, 5 milyon 79 bin 900 TL ile tarihin en büyük çevre cezası kesildi ve ceza 2020 yılında onandı. ‘Radyoaktivite Bulaşmış Atıkların Fiziksel Yöntemlerle Ayıklanması, Sahanın Temizlenmesi ve Elde Edilen Kurşunun Geri Kazanımı Projesi’ için hazırlanan ÇED raporuna, eksikleri olmasına rağmen 10 Ağustos 2017 tarihinde ‘ÇED olumlu’ kararı verildi. İzmirlilerin sağlığı için büyük risk oluşturan atıkların alandan uzaklaştırılması ve bertarafı için, aradan geçen 5,5 yıllık süre içinde hiçbir faaliyete başlanmadı.

“İZMİR-GAZİEMİR HÂLÂ ATIKLAR VE YARATTIĞI KİRLİLİK ETKİLERİ İLE YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR”

3 Aralık 2012 tarihli Serkan Ocak imzalı haberden sonra İzmir’deki meslek odaları, çevre platformları, sivil toplum kuruluşları tarafından açıklamalar, tepkiler dile getirildi. Suç duyurusunda bulunuldu, davalar açıldı. Bilim insanları tarafından raporlar düzenlendi, atıkların ayrıştırılması ve temizlenmesi için projeler yapıldı. Çevresel etki değerlendirme raporları düzenlendi, izinler verildi ancak bugün, 2023 yılı itibari ile radyoaktif bulaşıklı, tehlikeli atıklar hâlâ bertaraf edilmedi. Atıklar toprağı, yer altı sularını, havayı kirletmeye devam ediyor; alanın çevresinde yaşayan yurttaşların, İzmirlilerin ve diğer canlıların sağlıklı yaşamlarını tehlikeye sokuyor.

Çevre sektöründe faaliyet gösteren, tehlikeli atık bertarafı amacı ile Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen, tüm izin ve denetim süreçleri uygun görünen tesis bahçesinde gömülü atıklardan kamuoyunun gazete haberi ile bilgi sahibi olduğu 2012 yılından bugüne altı Çevre Bakanı görev yaptı; Bakanlık ve TAEK yapılanmaları, yöneticileri değişti. Belediye başkanları, valiler, kaymakamlar, kurum yöneticileri değişti. İzmir-Gaziemir, hâlâ atıklar ve yarattığı kirlilik etkileri ile yaşamaya devam ediyor. Gömülü radyoaktif atıklar, 16 yıldır kentin ortasında çevre ve halk sağlığını tehdit ediyor.

“YETKİLİ VE GÖREVLİ KURUMLARDAN CİDDİYE ALINABİLECEK HİÇBİR BİLGİ ALINMADI”

Meslek odaları, çevre platformları, sivil toplum kuruluşları, mahalle sakinleri, siyasi partiler, pek çok STK, platform, bileşenin yıllardır yürüttüğü hukuki ve toplumsal mücadelede; geçtiğimiz yıl Gaziemir Belediye Başkanı Sayın Halil Arda’nın başlattığı ‘Duran Adam’ eylemleriyle sorun yeniden kamuoyunun gündemine geldi. Ardından yerel yönetim, meslek odaları, ekoloji hareketleri temsilcileri, bu alanda çalışan bilim insanları ve aktivistlerden oluşan bir çalışma grubu oluşturuldu. Komisyonun çalışmaları ile yapılan başvurulara rağmen Nükleer Düzenleme Kurumu; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gibi yetkili ve görevli kurumlardan ciddiye alınabilecek hiçbir bilgi alınmadı.

Bu kirli belirsizlik sürerken geçtiğimiz günlerde basında, arazinin sahiplerinin bir şirketle anlaştıkları, yakın zamanda temizlik çalışmalarına başlanacağı haberleri yer aldı. Haberlere rağmen halen resmi bir açıklama yapılmadı. Komisyonumuzun 03.01.2023 günü yaptığı toplantıda gelişmeler değerlendirilmiştir. Hak sahibi olan İzmirlilerin ve tüm kamuoyunun bilgilendirilmesi, yetkili ve görevli kamu idarelerine taleplerimizi açıklamak için bu basın toplantısını yapma kararı aldık.

“ALANDAKİ RADYOAKTİF VE TEHLİKELİ ATIKLARIN BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRILMASI KONUSUNDA NELER YAPILMIŞTIR”

Yetkili ve görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Nükleer Düzenleme Kurumu başta olmak üzere ilgili kurumlara sesleniyor, 16 yıldır sorduğumuz soruları tekrarlıyoruz: Atıkların miktarı ve alandaki dağılımına yönelik tespit çalışması yapılmış mıdır? Alandaki radyoaktif ve tehlikeli atıkların bölgeden uzaklaştırılması konusunda neler yapılmıştır? Haberlerde geçen temizleme çalışmasına ilişkin hazırlanmış bir proje var mıdır? Alanda mevcut kirlilik ve etkilerine yönelik izleme ve ölçümler düzenli olarak gerçekleştirilmekte midir? Bölgede sağlık taraması ve izleme çalışması yapılmış mıdır? Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların bölgeye nasıl geldiği konusunda çalışma yapılmış mıdır? Sürecin sorumluları hakkında yürütülen hukuki süreç ve çalışmalar nelerdir? Bölgedeki çalışma hangi kurumlar tarafından yürütülecektir? İlgili kurumların alanda yürütülecek çalışmalara ilişkin programı, takvimi ve süreci nedir? Bu projeye ilişkin ÇED süreci yürütülecek midir? 10 Ağustos 2017’de olumlu bulunan ÇED raporuna göre faaliyet yapılacaksa ona ilişkin yapılan itirazlar dikkate alınmış mıdır? Atıkların ayrıştırılması ve taşınması sırasında ortaya çıkacak kirliliği önleyecek ne gibi tedbirler alınacaktır? Çalışmaların denetimi kim tarafından yapılacaktır? Gaziemir ‘in 16 yıllık sürecinden sorumlu kurumlar tarafından yapılan çalışma ve denetimler güvenli midir? Bağımsız bir denetim süreci gerçekleştirilecek midir?

“YASA DIŞI ATIK TİCARETİNİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ İÇİN BURADAKİ RADYOAKTİF ATIKLARIN NEREDEN GETİRİLDİĞİ MUTLAKA ORTAYA ÇIKARTILMALIDIR”

Alandaki atıkların çevre ve halk sağlığına yönelik daha fazla tehdit oluşturmaması için temizlik süreci ile ilgili yapılacak çalışmaların hazırlık aşamasından itibaren tamamlanıncaya kadar şeffaf yürütülmesi, bağımsız uzmanlar tarafından denetlenmesi ve kamuoyunun şeffaf ve sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Alanın temizlenmesinin yanı sıra benzer yasa dışı atık ticaretinin önüne geçilmesi için buradaki radyoaktif atıkların nereden, hangi yasa dışı yollarla kimler tarafından getirildiği mutlaka ortaya çıkartılmalıdır. Bunun için adli ve idari soruşturma makamlarına görevlerini yapmaları çağrısında bulunuyoruz. Tüm İzmir halkı ile birlikte sürecin takipçisi olduğumuzu bir kez daha tekrarlıyoruz.”