Birlik Sağlık Sen'in Konak'taki hizmet ofisinde bugün düzenlenen basın toplantısına Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı ve Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Doğruyol, Bağımsız Büro Sen Genel Başkanı Erkut Demirci, Birlik Yerel Sen Genel Başkanı Reşat Bozat, TEÇ-SEN Genel Başkan Yardımcısı İsmail Şitvan, Bağımsız Ulaşım Sen İzmir İl Başkanı Atilla Karaaslan ile BASK İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın katıldı.

"ENFLASYONDA SON 24 YILIN REKORU KIRILDI"

Ahmet Doğruyol'un okuduğu ortak basın açıklamasında hükümete memur, işçi ve emeklilere ek zam yapılması için çağrı yapıldı. Basın açıklaması şöyle:

"Bağımsız araştırma grubu olan ENAG'a (Enflasyon Araştırma Grubu) göre TÜİK’in hesapladığı yüzde 85,51’lik enflasyon, yüzde 100'den fazla farkla tam yüzde 185,34 olmuştur. Maalesef inandırıcılığını kaybetmiş olan TÜİK’in enflasyon rakamları bile son 24 yılın rekorunu getirmiştir. İki enflasyon hesaplaması arasında yüzde 100’den fazla farkın olmasını biri bize açıklasın. Açıklamayı Sayın Maliye Bakanımız yapmazsa seviniriz. Bizim bilmediğimiz terimler kafamızı karıştırıyor. 2023 yılı Ocak ayından itibaren vergilere, cezalara, harçlara yapılması beklenen ortalama yüzde 122'lik zamlar göstermektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yöneten hükümetin enflasyonu yüzde 122. Böylelikle TÜİK’e göre bile, 2022 yılı ikinci altı ayı için 4 aylık enflasyon yüzde 10,85 olmuş, kamu çalışanları ve emeklileri şimdiden 3,85 alacaklı hale gelmiştir. Maalesef, Kasım ve Aralık ayı enflasyon farkları da memur ve emeklilerin cebinden çıkmaya devam edecektir.

ETKİSİZ SENDİKA TEPKİSİ

Yaklaşık yirmi yıl önce TÜİK enflasyon rakamlarını açıklar, açıklanan rakamı kimse tartışmazdı. Son zamanlarda TÜİK enflasyon rakamı açıklıyor milletin gözünde inandırıcılığı kalmamış. Biz hangi enflasyona inanacağız? TÜİK mi? Hükümet mi? Vatandaş mı? Öncelikle açıklanan enflasyon rakamlarını herkesin kabul etmesi ve çözümünü millet olarak aramamız gerekir. TÜİK’in hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini maalesef öncelikle aylığından başka geliri olmayan memur, emekli, işçi ile dar gelirli vatandaşlarımız ödemektedir. Siyasetin vesayetinde olan sendikaların yaptığı toplu sözleşmede verilen artışların hiçbir manasının olmadığı bir kez daha ortadadır. Yetkili ancak etkisiz sendikaların 'Tarihi (!) bir toplu sözleşme' diye imzalamış oldukları 6. dönem toplu sözleşme yürürlüğe girdiği ilk aydan itibaren hükmünü yitirmiştir. İkinci altı ay için alınan artış sadece yüzde 7 iken, alınan artışın hepsi sadece ilk üç ayda erimiş, kalan diğer aylarda da memur cebinden yemiştir. Zaten maaş zamlarımızda son sözü Sayın Cumhurbaşkanımız söylemekte maaş zamlarımız ona göre belirlenmektedir. Yetkili olup, etkisiz olan sendikalar gölge etmeseler yeter."

"MEMUR, İŞÇİ VE EMEKLİYE EK ZAM ŞART"

Ekonomik sıkıntılara dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti:

"İşçi, memur, emekliye acilen ek zam şarttır. Yıllar boyunca enflasyon altında alınan artışlar artık kamu çalışanları ve emeklilerinin alım gücünü düşürmüş, kirasını ve faturalarını ödeyememe noktasına getirmiştir. Ocak ayında verilecek olan enflasyon farkını beklenmeden işçi, memur, emekli maaşlarına ek zam şart olmuştur. Verilen zamların kısa sürede vergi dilimleri ile memurun emeklinin cebinden geri alınması ise kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır. Vergi dilimleri yüzde 15 ile sabitlenmelidir."