Gazi Üniversitesi’nin İzmir Depremi Raporu’na göre depremden en fazla etkilenen Bayraklı’da, binaların hepsi yüzeysel temeller üzerine inşa edildi.

İzmir’de çürük binalar onlarca kişiye mezar olurken Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi İzmir Depremi Raporu’nu yayımladı. Akademisyenlerin deprem bölgesinde yaptığı incelemelerin ardından hazırlanan raporda, depremde yaş ortalaması 25’ten fazla olan 12 binanın yıkıldığı ve çok sayıda binada hasar oluştuğu belirtildi. BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre binaların yıkılma ve hasar görme nedenlerine ilişkin de “Temel göçme nedenlerinin beton kalitesizliği, uygulama ve projelendirme hataları olduğu sonucuna ulaşılmıştır” dendi. Yerel zemin koşullarının deprem hasarları üzerindeki etkisine değinilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Hasar gördüğü halde tam göçme oluşmayan yapılar incelendiğinde hemen hepsinde yapısal hasarların zemin katlarda yoğunlaştığı gözlenmiştir. Yüksek yeraltı su seviyesinden dolayı bölgedeki binaların hiçbirisinde bodrum inşa edilmemiş, hepsi yüzeysel temeller üzerine doğrudan oturtulmuştur.”

YAPILARDAKİ TEMEL SORUNLAR

Raporda, yapılarda çökmeye ve hasara neden olan temel sorunlar ise şöyle sıralandı: ■ Beton kalitesinin yetersizliği: Ağır hasarlı veya yıkılmış binaların birçoğunda beton kalitesinin herhangi bir sınıfa sokulamayacak kadar kötü olduğu tespit edildi. ■ Proje dışı izinsiz tadilatlar: Zemin katlarda yanlış projelendirme veya uygulama sonrası proje dışı izinsiz tadilatlar yapılarak işyeri yapılması amacı ile duvar yıkımı ve buna bağlı olarak ‘yumuşak kat’ oluşumu gözlemlendi. Hasarlı ve göçen binaların mimarisinde önemli tadilat yapıldığı, teyide muhtaç olmakla birlikte yıkılan binalardan bazılarının taşıyıcı sistemi ile oynanmış olduğu iddia edilmekte. ■ Bölgedeki zemin özelliklerinin dikkate alınmaması: Yapıların tasarımı sırasında zemin büyütmesinin dikkate alınmaması yıkıma sebep olan ana etkilerden birisi oldu. Yaklaşık hesaplamalar ve ölçümler zemin büyümesinin 2.5-3.0 civarında olduğu yönündedir. Yani zeminin binalara karşı gösterdiği yıkım etkisi üç kat büyümüştür. Tamamen göçen binaların çoğu katların düşey doğrultuda doğrudan birbirlerinin üzerine oturması şeklinde meydana gelmiştir. Çok açık bir şekilde bu tür göçmelerde en önemli sebepler beton dayanımın yetersizliği, donatı yetersizliği ve uygunsuzluğudur. Zayıf kolon-kuvvetli kiriş, yumuşak kat uygulaması da diğer sebepler arasında görünmekte. Hatta bu sebeplerden dolayı bazı binalarda sadece zemin kat bölgesi ile sınırlı kalan kısmi göçmeler meydana geldi.