Kadıköy Eminönü İskelesi'nde düzenlenen eylemde, “Hayır kabul etmiyoruz”, “Bedenimiz bizim, emeğimiz bizim”, "Kadınlar sokağa özgürleşmeye", "Erkek adalet değil gerçek adalet", "Boşanmayı değil cinayeti engelle", "Kadın, trans cinayetleri politiktir" sloganları atıldı. Basın açıklamasını, İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu adına Rüya Kurtuluş okudu.

Danıştay 10. Dairesi’nin Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali istemiyle açılan davaları reddettiğini anımsatan Kurtuluş, şöyle konuştu:

“Danıştay’ın verdiği karara şaşırmadık. Ama Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararı ülkenin gidişatı açısından son derece kritik ve önümüzdeki günleri belirleyecek bir karardır. Türkiye’de erkek adalet uzun süredir kadınlar lehine işlemiyor. Sadece kadınlar açısından değil, toplumun her kesimi açısından adaleti arayacağı hukuki mekanizmalar halk üzerinde birer baskı aracına dönüşmüş vaziyette. Düşünün ki bütün gün AKP’lilere sosyal medya üzerinden hakaret edildiğini farz edip sadece bu dosyalara bakan ağır ceza mahkemeleri var. Şaşırmadık ama olağanlaştırmıyoruz da. Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararıyla çekilinmesini onaylayan kararı, meclisin yasama yetkisini Cumhurbaşkanı’nın keyfi kararnamelerle gasp edebileceğini hukuki içtihat haline getirebilecek niteliktedir. Üstelik temel insan hakları metni niteliğinde olan İstanbul Sözleşmesi’nden Anayasa’ya aykırı bir şekilde Cumhurbaşkanı’nın aldığı bir kararla çekilebileceğini de söylüyor bu karar. Bu karar siz ne derseniz deyin, ülkede ne yaşanıyorsa yaşansın biz Danıştay’ı tek adama bağladık kararıdır. Kabul etmiyoruz.”

photo1658591244

“BU KARARLARI VERENLER HER KADIN CİNAYETİNİN FAİLLERİDİR”

Bu ülkenin, kadınlar ve LGBTİ+’lar için artık daha güvensiz olduğuna dikkat çeken Kurtuluş, şu ifadeleri kullandı:

“Katiller hanemizde, katiller sokakta, katiller devlet tarafından korunuyor. Ve kadınları, çocukları, göçmenleri, engellileri, LGBTİ+’ları her türlü ayrımcılığa, şiddete karşı koruyup, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayın diyen, bunun için somut yollar zorunlu koşan sözleşme bütün itirazlara rağmen 20 Mart 2021’de gece yarısı kararnamesiyle 12 Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından feshedildi. Yine bu süreçte sözleşmenin bu şekilde feshinin hukuken mümkün olmadığı ve sözleşmenin kadınlar için hayati nitelikte olduğu bilindiği halde 19 Temmuz 2022’de Danıştay Cumhurbaşkanı bir kararnamesiyle sizin yaşamlarınızla oynayabilir dedi. Bu kararları verenler bu ülkedeki her kadın cinayetinin, maruz kaldığımız her erkek şiddetinin doğrudan failleridir. Devlet en tepesinden mahkemesine, kolluğuna kadar bir suç örgütüne dönmüştür. Karşımızda adeta halka karşı açılmış bir savaşı yönetenler var. Bu savaşı yönetenler bugün kadınları ve LGBTİ+’ları haklarını gasp ederek öldürürken, sınır ötesine bomba yağdırarak sivillerin canını almaktadır.

Elbette ki bu saldırılar karşısında bugüne kadar susmadık, geri adım atmadık bundan sonra da susmayacağız, direneceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararı da Danıştay kararı hukuksuzdur, yok hükmündedir. Bu kadın ve LGBTİ+ düşmanı kararlara imza atanlar bilsin ki onları oturdukları koltuklarda rahat bırakmayacağız. Bir kez daha tane tane ve yüksek sesle söyleyelim. İstanbul Sözleşmesi bizim mücadelemizle yazıldı, onaylandı. Vazgeçmeye niyetimiz yok. Sözleşmede yazan her bir madde biziz, bizim mücadelemizle uygulanacak. Gücümüz haklılığımız, gücümüz dayanışmamız. İstanbul Sözleşmesi biziz!”