İstanbul KESK Şubeler Platformu, Diyarbakır'da SES Diyarbakır Şube Yöneticisi Gülhan Tekin ve Eğitim-Sen Genel Denetleme Kurulu Üyesi Arzu Koç'un da aralarında bulunduğu 14 kişinin tutuklanmasına ilişkin basın açıklaması yaptı.

Eğitim-Sen 3 Nolu Şube binasında gerçekleştirilen açıklamayı, KESK İstanbul Yürütmesi Eş Sözcüsü Abuzer Aslan okudu.

“BASKILAR, GÖZALTI ve TUTUKLAMALAR BİZİ YILDIRAMAZ”

Diyarbakır’da 18 kişinin gözaltına aldığını, 14 kişinin ise tutuklandığı operasyonun kabul edilemez olduğunun belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:

“İktidar her geçen gün uyguladığı politikaların halkta karşılık bulmadığını görünce baskı ve şiddetini artırarak varlığını bu şekilde korumaya çalışıyor. Ülkemizde, yıllardır süren ve 15 Temmuz sonrasında Anayasa’yı, Uluslararası sözleşmeleri yok sayarak belirgin bir şekilde artan hukuksuzluklar, baskı, tehdit, keyfi gözaltı ve gizli tanık ifadesiyle tutuklamalar devam ediyor.

Değerli arkadaşlar 8 gün önce sabah erkenden Diyarbakır'da evlerine baskın yapılarak aralarında SES Amed şubemizin yönetim kurulu üyesi Gülhan TEKİN ve Eğitim Sen Genel Denetleme kurul üyesi Arzu Koç ve Tüm Bel Sen üyesi Abdulbaki Öndeş başta olmak üzere 18 kişi gözaltına alındı ve 8 gün gözaltında sonra SES yönetim kurulu üyesi GülhanTekin ve Eğitim Sen Genel Merkez Denetleme kurul Üyesi Arzu Koç aralarında olduğu 14 kişi tutuklandı.

İktidarın kendileri gibi düşünmeyenleri ‘terörist’ olarak suçlama anlayışının sonucu olarak hayata geçirilen gözaltılar, emek ve demokrasi güçlerine karşı baskıcı otoriter göstermelik soruşturmalar her soruşturmaya gizlilik kararı verilmesi artık bir yöntem haline gelmiştir. Anlaşıldığı kadarıyla sendikamız ve konfederasyonumuz KESK tarafından yapılan açık basın açıklamalarından adeta gizli bir örgüt üretilerek bizler sindirilmeye çalışılmaktalar.

Her bir arkadaşımız farklı legal kurumlarda yönetici olan bu arkadaşlarımızı aynı torbaya koyarak gözaltı ve soruşturma yapmak FETÖ taktiğinden başka bir şey değildir. Biz emek ve demokrasi bileşenleri bu yöntemleri çok gördük. Bu yöntemlerle emek ve demokrasi güçlerinin yıldırılamayacağını herkesin bilmesi gerekir.

“DEMOKRASİ GÜÇLERİNE GÖZDAĞI VERİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Her birinin kurum yöneticisi olması adreslerinin, işlerinin, okullarının bilinmesine ve çağırıldıkları zaman ifade vermeye gidecek olmalarına rağmen ev baskınları yapılması baskı ve şiddet politikasını görünür kılmaktan başka bir anlam ifade etmez. Bu yöntemle bütün demokrasi güçlerine gözdağı verilmeye çalışılmaktadır.  Aklınızın bir ucunda olsun,  Asla yılmayacağız.

Değerli arkadaşlar iktidarın emekçilerin haklarını arama mücadelesini yükselten emek örgütlerine, barış ve demokrasi mücadelesini yükselten muhalif siyasal anlayışlara, İstanbul sözleşmesi yaşatır diyen kadınlara, İnsan hakları savunucularına yönelik baskı ve yıldırma politikaları olağan yöntem haline gelmiştir. Artık son çırpınışlarıdır. Halkın bu politikaları onaylamadığı, halkta karşılığının olmadığı bilinmelidir.

“DEMOKRATİK EYLEMLER, BASIN AÇIKLAMALARI SUÇ OLARAK KABUL EDİLEMEZ”

Sağlık Emekçisi olan Gülhan Arkadaşımıza, katıldığı ‘Yönetemiyorsunuz, tükendik’ konulu Basın Açıklamasının talimatını nereden aldınız? Amed Şubemizin faili meçhul cinayetlerle katledilen eski yöneticilerinin resimlerinin olduğu pankarta ilişkin kimden talimat alıyorsunuz? Bütün Dünyanın kabul ettiği Halepçe Katliamı için ‘Sözde Halepçe Katliamı’ anma etkinliğine kimin talimatı ile katıldınız? soruları sorulmuştur.

Tüm bu sorulara bakıldığında bile ne kadar düzmece bir soruşturma olduğu anlaşılmaktadır.

İstanbul KESK Şubeler Platformu olarak tutuklanan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Demokratik eylemler, basın açıklamaları suç olarak kabul edilemez. Bilinmelidir ki bu yönelimler ve zulmünüz devam edemez. Üyelerimizin hırpalanmasına, suçlanmasına, geleceklerinin heba edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bir kez daha söylüyoruz tutuklanan tüm arkadaşlarımızı bir an önce serbest bırakın."