Isparta’nın 22 köyü kapsayan Sütçüler yöresinde halkın mermer ocağı isyanını TBMM duydu. Milliyet’in ulaştığı belgelere göre mermer ocakları nedeniyle hayatları kararan Sütçüler yöre halkı birleşerek TBMM Dilekçe Komisyonu’na şikâyette bulundu. Bölgedeki onlarca mermer ocağının ÇED raporu izni bulunmadan faaliyet gösterdiğini savunan köylüler, işletmelerin ÇED raporu almamak için küçük çaplı işletme statüsünde çalışma izni başvurusu yaptıklarını ancak daha sonra alanı genişlettiklerini öne sürdü. Başvuruları inceleyen Dilekçe Komisyonu, şikâyetçiler ile devlet yetkililerini TBMM’de bir araya getirdi.

‘DAĞLAR DAYANMAZ OLDU’

Sütçüler Yeşilyurt Köyü Muhtarı Hasan Koçarslan, şunları söyledi:

“Sadece benim köyümde 13 açılmış mermer ocağı var, hafriyatlarını bizim mahallenin üzerine ata ata dağlar dayanmaz oldu. Köyün, mahallenin üzerine hafif bir kayma da oldu, hemen ‘Burada heyelan var’ dediler. ‘Boşaltın’ kararı çıkardılar ve biz çıktık, 350 çevik kuvvet geldi, çıkartıldık. AFAD bir çalışma yaptırdı, dokuz sondaj kuyusu açtırdı, 40’ar metre derinde 30’ar metre ve kuyularda da kendim bizzat başında durdum, kaya çıktı. Gelen yetkili jeoloji mühendisine sordum, ‘Ağabey, burada önlem alınır ama isterlerse alınır’ dedi. İçme suyuna mermer ocağından dolayı foseptik ve atık suyunun karıştığı söyleniyor. Önlem alınmasını istiyorum.”

MİLLETVEKİLLERİ DE DESTEK VERDİ

Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre, milletvekilleri de köylülerin isyanına destek verdi. Orman alanlarının 300’e yakın maden ocağı nedeniyle delik deşik edildiğini, tarım alanlarının zarar gördüğünü dile getiren milletvekilleri, susuzlukla mücadele edilen yerlerde su kaynakları üzerine maden izni verildiği, köylerin gürültü ve toza maruz kaldığı, madencilerin izin alınan alanların çok ötesine taşma yaptıkları, atıklarını su kaynakları dahil gelişi güzel bıraktıklarını, köy yollarının bozulduğunu, endemik bitki türlerinin tahrip olduğunu söyledi.

‘ZARARIN MİNİMİZE EDİLMESİ DEMEK’

Çevre Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdür Yardımcısı Yahya Kesimal da 2014 öncesi maden ocaklarının mevzuat kapsamında ÇED raporu bulunmayabileceğini belirterek, şunları söyledi:

“Bir Rizeli olarak ÇED konusunu konuşurken sıkıntı yaşıyorum. ÇED demek, doğaya verilen zararın minimize edilmesi demek. Doğaya bu zararı vereceğiz ama belli bir standarda kadar vermemiz gerektiği açık. Hava emisyonu ve diğer atık kirliliği açısından da bu böyle.”

246 MERMER OCAĞI VAR

Çevre Bakanlığı Çevre ve Şehircilik Isparta İl Müdürü Abdullah Borca ise, “Bu şikayetler Isparta’ya özel değil yani ‘Isparta’ başlığını çıkarıp başka bir ilimizin adını yazarsanız da aynı işte ‘Bir mermer ocağı şöyle olabilir, böyle etkileyebilir’ denilebilecek bir dilekçe” dedi. Sütçüler bölgesinde 103 Isparta genelinde ise 246 mermer ocağının işletildiğini belirten Borca, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı kapsayan bir dizi izin mekanizmasının bulunduğunu anlattı.

Saha denetimlerini aralıksız yürüttüklerini belirten Borca, 25 hektera kadar alanlar için izin yetkisinin valiliklerde olduğunu bildirdi.

Dilekçe Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Avukat Mihrimah Belma Satır, “Burada, sanayi, istihdam ve çevre duyarlılığının bir arada yürümesi lazım. En az zararla çevreyi koruyarak bu gelişmeleri yapmamız lazım” tespitinde bulundu. Verilen yanıtların ikna edici bulunmaması üzerine komisyon, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı müfettişlerinden oluşan bir ekibin idari denetim yapmasını kararlaştırdı.