İngiltere'de Sarah Everard'ın mart ayında korkunç bir şekilde öldürülmesiyle ilgili davada, Everard'ı zorla alıkoyduktan sonra öldüren polis memuru Wayne Couzens, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Wayne Couzens'ın, sahte bir suçlamayla gözaltına almakla korkuttuğu genç kadına polis kimliğini gösterdiği ve kelepçe taktığı ortaya çıkmıştı. Couzens, cezasının açıklanması öncesi "Ağır bir cezayı hak ediyorum" dedi. BBC Türkçe'nin haberine göre, cinayet davasında Couzens'i temsil eden avukat Jim Sturman da, karar öncesi, polis memurunun "kendisinden nefret ettiğini" ve "ömür boyu hapisten az bir cezayı beklemediğini" söyledi.

3 Mart günü evine yürüyerek dönerken kayıplara karışan Sarah Everard'ın cansız bedeninin kalıntıları 10 Mart'ta, Londra'nın dışındaki Kent bölgesindeki ormanlık alanda bulunmuştu. Cinayetle ilgili yürütülen soruşturmada Londra Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Wayne Couzens, zorla alıkoyma ve cinayetle suçlanmıştı. Mahkemeye sunulan deliller ve görgü tanıklarının ifadelerine göre eski polis memuru Couzens, Sarah Everard'ı kaçırmak için görevini kötüye kullandı.

Savcı Tom Little, Couzens'ın Covid önlemlerine uymadığı gerekçesiyle durdurduğu genç kadını kaçırmadan önce polis kimliğini göstererek kelepçelediğini ve kiralık aracına binmeye zorladığını belirtti. Savcı Little, "Sarah Everard'ı öldürdükten sonra bedenini yakacaktı. Cesedini sırf bunun için satın aldığı yeşil torbalara koydu" dedi.

Couzens'ın gözaltına alındıktan sonra konuştuğu psikiyatra, cinayeti kemeriyle nasıl işlediğine dair şok edici detayları anlattığını söyleyen savcı, "Tüm koşullar değerlendirildiğinde bunun, polis kemeri olduğu da anlaşılıyor" diye konuştu. Katilin arama emri ve kelepçesi ile diğer polis ekipmanını sahte bir gözaltı için kullandığını söyleyen Little, Everard'ın "kandırılma, kaçırılma, tecavüz, boğma ve yakılmaya" maruz kaldığını ifade etti.

Londra'nın güneyindeki Clapham'da bir arkadaşının evini ziyaret eden Everard, 3 Mart'ta yerel saatle akşam 21:00 sularında evine doğru yürürken Couzens tarafından durduruldu. Everard'ın bu sırada araca bindirildiği anların güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de duruşmada mahkemeye sunuldu. İki görgü tanığı, kadının kelepçelendiğini gördüklerini ancak polisin meşru bir şekilde görevini yaptığını düşündüklerini belirtti.

Duruşmada söz alan Sarah Everard'ın annesi Susan Everard, kızının yaşadıklarını düşündüğünde "işkenceye uğramış" gibi hissettiğini söyledi. Anne Everard, kızının kokusunu taşıyan bornozunu hâlâ tuttuğunu söyledi. "Kızım dünyadaki son saatlerini insanlığın en büyük kötülüğüne maruz kalarak geçirdi" diyen Susan Everard, şöyle devam etti: "Sarah korkunç koşullar altında öldü. Bedenini yakmak, uğradığımız son hakaretti. Onun tatlı yüzünü son kez görüp veda bile edemeyeceğimiz anlamına gelecekti."

Baba Jeremy Everard ise mahkemede konuşurken kızının fotoğrafının ekrana yansıtılmasını istedi. Everard, katil Couzens'a yüzüne bakmasını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: "Alacağın hiçbir ceza bize yaşattığın acı ve işkenceyle karşılaştırılamaz"

33 yaşındaki pazarlama yöneticisi Everard, 3 Mart günü saat 21:00 sıralarında Londra'daki Clapham semtindeki bir arkadaşının evinden ayrıldıktan sonra kaybolmuştu. Everard'ın cesedinin Kent bölgesinde ormanlık alanda ortaya çıkması ve olayla ilgili olarak Londra emniyetinden bir polis memurunun cinayetten tutuklanması infial yaratmıştı.

Kadınlar cinayetin ardından Londra polisine ve hükümete tepki olarak protestolar düzenlemiş, polisin gösterilere müdahale etmesi öfkeye neden olmuştu. Birleşmiş Milletler'in kadın çalışmalarının İngiltere kolu tarafından yapılan araştırma, 18-24 yaş grubundaki kadınların yüzde 97'sinin, tüm yaşlardan kadınların da yüzde 80'inin kamusal alanda tacize uğradığını ortaya koymuştu.