İmamoğlu, "Dile getirdiği düşünce ne? Efendim ben Sabiha Gökçen metro hattının bizim tarafımızdan yapıldığını söylemişim. Bir kere benim tweetim orada duruyor. Tweetimde söylediğim şey şu: ‘Bunun parasını biz ödeyeceğiz. Niçin ‘Biz ödeyeceğiz’ diyorum? Bazı yatırımlar yapılır merkezi idare tarafından, kuruma teslim edilir ve parası tahsil edilir. Mesela İSKİ şu ana kadar Melen için 1,5 milyar liranın üzerinde merkezi idareye para ödemiş durumda. 6 sene önce, günü ve saati belirlenmiş bir biçimde Melen'i açabilselerdi, şu anda onun da parasını ödemiş olacaktık neredeyse. Hala açamadılar” dedi. İmamoğlu bir kez daha "Zaten 7-8 ayınız kaldı" diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Bu fırsatı kaçırmayın Sayın Cumhurbaşkanı. Önümüzdeki günlerdeki açılışlarımıza sizi davet ediyorum, buyurun gelin" diye seslendi.

İBB Başkanı İmamoğlu, “İSKİ Kadıköy Atık Su ve Yağmur Suyu Yatırımları Temel Atma Töreni”nde konuştu. İmamoğlu, Göztepe 60. Yıl Parkı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, İBB ve İSKİ’nin çalışmalarının yanı sıra güncel konulara değindi. İstanbul’un geçmiş dönemlerde ihmal edilmiş bir şehir olduğunu belirten İmamoğlu, Kartal'dan Üsküdar'a, Pendik'ten Bakırköy'e, Beşiktaş’tan Kadıköy’e kadar denize kıyısı olan ilçelerde önemli altyapı yatırımları yaptıklarının altını çizdi.

Ekrem İmamoğlu'nun konuşması satır başları şöyle: 

BİR AVUÇ İNSANIN ÇIKARINI İHMAL EDECEĞİZ, HATTA KESİNLİKLE ONA ENGEL OLACAĞIZ: İstanbul çok farklı ve zor dönemlerden geçti. Biz bu süreci geçmişten bugüne iyi analiz ettik ve ihtiyaçları çok iyi bir tespitini oluşturduğumuzu ve ona göre aslında felsefemizi, çalışma prensiplerimizi oluşturduğumuzu ve geliştirdiğimizi biliyorum. Bugün de bunları tek tek hayata geçirmenin de mutluluğunu yaşıyorum. Aslında baktığınızda akla gelmeyecek nasıl bu da ihmal edilir diyeceğimiz yoğun ihmallerin şehri olmuştu. Örneğin, denize akan kan, özellikle kurban aylarındaki kandan bahsedebiliriz. Ya da İstanbul'un hemen göbeğinde çok kötü bir kokuyla Kadıköy Meydanı'nı ziyaret ettiğimizdeki o derenin çok affedersiniz kanalizasyonun dere vasıtasıyla denize akışını mı görmüşsünüzdür? Ve buna benzer özellikle meydanlarda bir kısım caddelerde, deniz kıyılarında Kartal'dan Üsküdar'a, Pendik'ten, Bakırköy'e ya da diğer ilçelerimizin kavşak altlarındaki geçişlerinde sel ve su baskınlarını mı hatırlatayım sizlere. Tabii burada neye odaklandığınız önemli. İşinize odaklanmak ihtiyaçları tespit etmek ve çözümleri bulmak. Onun için özellikle işine odaklandığınızda, ahlaklı bir süreç yönettiğinizde sistemin iş üretmeye başladığında orada ihmal edilen bir başka şey var. Onu da ihmal etmeye devam edeceğiz. Bir avuç insanın çıkarı. Onu ihmal edeceğiz, hatta kesinlikle ona engel olacağız. Onun için biz bu şekilde yürüdüğümüz için bir kısım engellemelerle de dönem dönem karşılaşıyoruz.

BU BİZİ ÇOK ÜZER, AĞLATIR, SIZLATIR, VİCDANIMIZ SIZLAR: İstanbul'un kesinlikle adil bir şehir olması ve eşitliği ortaya koyabilmesi çok önemli bir duruşumuz. Bugün sabah Pendik'te eğitim atölyelerinin açılışını yaptım. Yaklaşık 2 binin üzerinde fiziki, ama dijital ortamıyla 17 bini aşkın öğrenciye hizmet edeceğimiz lise giriş sınavları ve üniversite giriş sınavlarına yetiştireceğimiz öğrencilerimizin olduğu bir merkezi açtık. Ve orada çocuklarımızla ve gençlerimizle buluştuk. İstanbul'da bir çocuk eğer kendisine eşit hizmet verilmediğini düşünüyorsa ve bundan dolayı umutsuz ise kendini yöneten insanlara karşı kızgın ve öfkeliyse bu bizi çok üzer, ağlatır, sızlatır, vicdanımız sızlar görevimizi yapmıyoruz, yapamıyoruz sürecine doğru iter. Ama görüyorum ki burada geçmişten bugüne bu hassasiyet ne yazık ki gözetilmemiş. 21. yüzyıldayız az önce söylediğim manzaraları İstanbul'un birçok noktasında yaşar durumda devraldık. Genel Müdürümüzün de söylediği gibi yüzün üzerinde noktada sorunları çözdük. Ve bir kısım bölgede kalan sorunların çözümüne yoğun bir biçimde çalışıyoruz.

İSKİ, ENGELLEMELERE RAĞMEN HİZMETLERİNİ BİR BİR YERİNE GETİRİYOR: İşte İSKİ'de yaşanan bütün sorunlara, İSKİ'nin gelirleriyle ilgili kısıtlayıcı bakışa rağmen, uzun bir dönemde zam yapmamasına rağmen, İstanbul gibi bir kentin metropolün neredeyse artık aylık su faturasının 700 – 800 milyonları konuşmaya başladığı bir süreçte tarife üzerinden cezalandırılma gayretinde olunan İSKİ, kararlılıkla sürecine devam ediyor ve hizmetlerini bir bir yerine getiriyor. İşte tam da bugün temelini attığımız Kadıköy'deki atık su ve yağmur suyu yatırım projemizde bunlardan bir tanesi.  Kadıköy ilçemiz ne yazık ki çok karışık çalışan yağmur suyu ve kanalizasyon altyapısına sahip. Çünkü uzun yıllardır Kadıköy'e bu anlamda yatırım yapılmamış. Yetersiz bir hidrolik kesite sahip. Aynı zamanda tasarım ömrünü tamamlamış ve nitelik açısından da çok sorunlu bir altyapıya sahip bu ilçede evet üstü çok güzel görünüyor, her şey güzel ama altyapı bir o kadar hazin. Bu bağlamda derhal bu sürece parmak bastık ve çalışmalarımızı yaptık, yapmaya devam edeceğiz.

İNSANLAR GÜZEL ŞEYLERİ GÖRMEK, ONLARI HİSSETMEK ÖZLEMİNİ DUYUYOR: Kurbağalıdere’nin arka planından yapılan yatırımlarla Kurbağalıdere'nin uç tarafında yapılan hem altyapı hem üstündeki parkların rehabilitasyonu, çevre düzenlemeleriyle olağanüstü bir aksa kavuştuk. Aynı zamanda orayı neredeyse yaklaşılamaz boyutundan en fazla ziyaret edilen noktalarından biri haline getirdik. Hele uç tarafında açılan moda iskelesinin yarattığı o enerji, yani o küçücük, o mimari şaheserin mini minnacık diyebileceğimiz İstanbul boyutundaki bir mimari eserin insanlara verdiği morali bizzat yerinde görmek için birkaç hafta önce gittim. Ve insanlar kuyruk halinde oraya gidiyor ve kuyruk halinde çıkış yapıyor. İşte insanlar bu kadar özlem içerisinde. Güzel şeyleri görmek, onları hissetmek özlemini duyuyor. O bakımdan bu hale gelmesini sağlamak bizim için çok değerli. Biz İstanbul'un her noktasına dokunuyoruz.

HETERODOKS VE BENZERİ KELİMELERİ İÇİNE KATARAK KENDİSİNE İSTANBUL'DAN MESAJ VERMEYİ DÜŞÜNÜYORUM: Ama ihmal edilen Kadıköy'de de değerli hizmetlerimiz var. İSKİ'nin yaptığı hizmetlerin yanı sıra özellikle içinde de bulunduğumuz Göztepe, Ataşehir, Ümraniye metro hattımız. Yani tam da bu parka ulaşacak metro hattımız bütün engellemelerine rağmen ciddi katkılar sunarak hazır kredisini kullandırtmamak için o cümlelerine hala ne demek istedi diye anlayamadığımız Maliye Bakanı'nın önünde durması ve imzalamamasını ben anlayamadım. Yani acaba farklı düzlemlerde mi yaşıyoruz diye özellikle son kurduğu cümlelerden sonra düşünmeye başladım. Arkadaşlarıma onun anlayacağı literatürden cümleleri bana hazırlamalarını ve bir daha ki konuşmamda o heterodoks ve benzeri kelimeleri içine katarak kendisine İstanbul'dan mesaj vermeyi düşünüyorum. Yani Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası'nın bize 'Paranız hazır' diye sunduğu bir krediyi sadece imza, bakın teminat değiller, yani bize kefil dahi olmuyorlar. Sadece bir imzayı esirgemenin anlamını ben bir türlü bulamıyorum. Yani biz bunu her halükârda yaparız. Bakın kredisi yok diye durdurulan Bostancı-Dudullu hattını tıkır tıkır yaptık. Bu yıl sonunda açıyoruz. Bostancı'dan Dudullu'ya 14 kilometre. Olağanüstü bir metro hattını yine Kadıköy sınırlarında Kadıköylülerle buluşturuyoruz. Dolayısıyla bu anlamda ne yaparlarsa yapsınlar işimize ve yolumuza devam edeceğiz.

YARIM MİLYON İNSANIN YAŞADIĞI BU ALANA 360 MİLYONLUK YATIRIM YAPACAĞIZ: Burada yapılan bu altyapı çalışmasının ki Cemil Topuzlu bitmek üzere. Cemil Topuzlu Caddesi'nde üst yapıyı toparlıyorken, oradaki altyapı sorunlarını da çözerek toparlıyoruz. Aynen şimdi yapacağımız yatırımlarla beraber Bağdat Caddesi'nin de sorunlarını çözüyoruz. Uzun yıllardır ihmal edilmiş İstanbul'un gerdanı gibi böyle mücevheri gibi duran Bağdat Caddesi'ni de pırıl pırıl yenileyerek Kadıköylülere sunmanın gururunu ve heyecanını şimdiden yaşıyorum. Çünkü ben de bu bölgede yaşamını geçirmiş bir Kadıköylüyüm. Yaklaşık yarım milyon insanımızın yaşadığı bu alana 360 milyon liraya yakın bir yatırım yapmış olacağız, buradaki 270 milyon liralık yatırımı başlatarak. Burada özellikle biz yönetici olarak, halka ait paranın en doğru şekilde harcanmasını ve hiçbir suistimale konu olmamasını önemsiyoruz ve bu yolda yürüyoruz. Bu bağlamda işimizin hayırlara vesile olmasını, güzel sonuçlarıyla halkımıza kusursuz ve yaşam kalitesi yüksek bir kent yaşamı sunmasını diliyorum.

MELEN’İ AÇSALARDI ONUN DA PARASINI ÖDEYECEKTİK: Sayın Cumhurbaşkanı bugün yine konuşmasında İstanbul'u unutamamış ve İstanbul'la ilgili düşüncelerini tekrar dile getirmiş. Dile getirdiği düşünce ne? Efendim ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ya da Ekrem İmamoğlu olarak yapılan Sabiha Gökçen bağlantısının, metro hattının bizim tarafımızdan yapıldığını söylemişim. Bir kere benim tweetim orada duruyor. Tweetimde söylediğim şey şu: Ya bunun parasını biz ödeyeceğiz, niçin biz ödeyeceğiz diyorum. Bazı yatırımlar yapılır merkezi idare tarafından kuruma teslim edilir ve parası tahsil edilir. Mesela İSKİ bunlardan birisi. İSKİ şu ana kadar Melen'de 1,5 milyar liranın üzerinde merkezi idareye para ödemiş durumda. Altı sene önce günü ve saati belirlenmiş bir biçimde Melen'i açabilselerdi şu anda onun da parasını ödemiş olacaktık neredeyse. Hala açamadılar.

BİZİ DAVET ETMİYORSUNUZ AMA BUNUN PARASINI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÖDEYECEK: Gideceğim Melen'e. Nasıl tedbirler alacaklar bilmiyorum. İçeriye gireceğiz, durumu göreceğiz, çalışılmıyor orada. Melen işi muammaya dönüştü. Neredeyse 10 milyar liraya yakın bir yatırım, bedel çöp olma riskiyle karşı karşıya. Dolayısıyla kurumlarımız parayı geri öder. Ben de orada diyorum 'Yahu kardeşim bizi davet etmiyorsunuz ama bunun parasını büyükşehir belediyesi ödeyecek. Maliyetini biz karşılayacağız.' Bir de 2019 yılında, bir karar alıyor sayın Cumhurbaşkanı, ne hikmetse metro hatlarıyla ilgili geri ödemenin pozisyonunu değiştiriyor. Yani geçmişle bugün arasında tam 36 kat daha fazla bizden kesinti yapılıyor. Bunun anlamı ne? Bu yapılan hattın bedeli yaklaşık 4,5 milyar lira. Arkadaşlara sordum. Nasıl bir kesinti yapılacak diye, 4,5 milyar lirayı bizden 3 yıl içinde almayı planlıyorlar, bu yapılan son kararla. Yahu 3 yılda benden keseceğin parayı bana versen ben bunu zaten yaparım. Yani biz 10 yıllık kredi buluyoruz ona bile imza atmıyorsunuz. Bizden 3 yıl o parayı geri almayı planlıyorsunuz. Dolayısıyla şunu dedik Tweette özet olarak. 'Yahu kardeşim bizi davet etmezken 16 milyonu davet etmiyorsunuz. Parasını size ödeyecek olan kurumu davet etmiyorsunuz, Ekrem İmamoğlu bugün var, yarın bir başkası var, dün bir başkası olduğu gibi.' Onun için bunu hatırlatıyorum. Kendileri de yine bize efendim bizim yaptığımız işi sahipleniyorlar diye oradan bir nevi laf atıyorlar.

7-8 AYINIZ KALDI, ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDEKİ AÇILIŞLARA KATILIN SAYIN CUMHURBAŞKANIM: Yani bizim önümüzde bir yerde söyledim. Burada da tekrar edeyim. Bu sene bitmeden üç raylı sistem açılışı var. Önümüzdeki yıl içerisinde de açılışlarımız var. Ben yine burada bütün nezaketimle beraber halkımızın demokrasiye olan inancı ve tutkusuyla beraber bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı hepimizin Cumhurbaşkanıdır diyerek, 'Bu fırsatı kaçırmayın Sayın Cumhurbaşkanı, zaten 7-8 ayınız kaldı. Önümüzdeki günlerdeki açılışlarımıza sizi davet ediyorum, buyurun gelin. Bizim yaptığımız metronun da İSKİ yatırımların da sahibi millet, bakanlığın yaptığı yatırımların da sahibi millet. Dolayısıyla ben yine o usulde teşekkür ediyorum. Ben size yürekten teşekkür ediyorum. Onların usulünden teşekkür edeyim.

BİR BAKAN İŞİNİ GÜCÜNÜ BIRAKTI BANA LAF ATIYOR, UTANÇTAN İNSAN AYNAYA BAKAMAZ: Hele hele bir bakan, bu işten sorumlu bakan, o da işini gücünü bıraktı bana laf atıyor. Ama kendini unutmuş, zavallı bir biçimde, İstanbul'la ilgili bakan pozisyonuna bürünmüş ve 'Emek hırsızı' diye bir tarif yapıyor. Üzücü. Bir de 'Kendileri beceremediler, biz beceriyoruz' diyorlar. Ya insan bence aynaya baksa utançtan o aynaya bakamaz, yere çöker. Utançtan. Niye biliyor musunuz? İstanbul'da durdurulan bütün metroların altında bugünün bakanın imzası var. Niye diyeceksiniz? Çünkü o dönemin genel sekreter yardımcısı. Yani o yönetimin içindeki bir insandan bahsediyoruz. Tamamının durdurulmasında kendi imzası var. Yani 2015’te bakanlık tarafından başlatılan bu hat tam 7 yıl sonra bitirildi. 2015-2022, yani gecikse gecikse 3-4 yılda bitirilecek iş 7 yılda bitirilmiş. Bize iş bilmekle bilmemek arasındaki kavramları zavallı bir biçimde hatırlatmaya çalışıyor. Kendisiyle ilgili çok konuşmayı kendime zül buluyorum. Kısa bir dönem benim de genel sekreter yardımcılığımı yaptı. Eee 1-1,5 ay kadar. Ağzını açıp tek kelime söylemeyen, fikrini bile söyleyemeyen, talimat almadan konuşamayan bir arkadaş, benimle ilgili her gün konuşuyor zavallı bir biçimde. Çünkü talimat öyle. Başkasının sesi olduğunu bildiğim için o ve onun gibiler, onları dikkate almıyorum ve sadece zavallı gibi yorumlar yapıyorum.

YAPILMAMIŞ BİR İŞE İMZA ATARAK 60 MİLYON LİRANIN ÖDENMESİNİ SAĞLAMIŞ: Ancak emek hırsızı kelimesine cevabım var.  Yapılmamış bir işe imza atarak, bugünün parasıyla seçime 2-3 ay kala 60 milyon liranın ödenmesini sağlamış. Tümden tespitli, tümden ispatlı ve sonuca dönük suç duyurumuz yapılmış. Savcılıkta sümen altı ediliyor soruşturma dosyası. İçişleri Bakanlığı tarafından el konulmuş bir biçimde. Çünkü niye attığı o imzayı biliyor musunuz? Ben tahminimi söyleyeyim mi? Neye imza attığını bile bilmiyor. Talimat geldiği için öyle imza attı. Onu da söyleyeyim. Böyle bir imzayı atmış bir insan bize emek hırsızlığından bahsediyor. Televizyonlara çıkıp anlattırıyorlar. Olsun onların işi gücü Ekrem İmamoğlu ile uğraşmak olsun. Yalan ifadelerle suçlamak olsun. Ben yine de halkımıza yüzü dönük bir biçimde hizmet etmeyle ilgili gece gündüz çalışmaya devam edeceğim. Çünkü, Allah bize yardım etsin, dua ediyorum elbette ama biliyorum ki bize inancı yüksek insanlarımız var bu şehirde. Allah beni 16 milyon yaşayanıma, hemşerime mahcup etmesin. Onlara hizmet etmekten onur ve gurur duyuyorum. İsrafa izin vermeyeceğiz, bir avuç insana mutluluğuyla ilgili imzalar atmayacağız. Memleketimiz için, şehrimiz için çalışmaya devam edeceğiz. İBB bütçesiyle bize karşı anlamsız bu tür yarışa girenler ve süreçleriyle ilgili birtakım laflar atanlara ben diyorum ki belediyemizin standartlarına ve iş yapma ahlakına ve anlayışına erişin, ondan sonra konuşun siz ondan sonra dinleyeceğim.

BU BÜYÜK SORUMLULUĞA HAZIRLIKLI OLMALIYIZ: Bizim yatırımlarımız çok doğru, çok temiz ve çok anlamlı işlerdir. İhtiyaca dönük çözümleri oluşturuyor. Burada bu güzel parkta 60. Yıl Parkı'nda sizlerle bir arada olmaktan mutluyum. Cumhuriyetimizin izini taşıyan o yılların en güzellerinden birini yaşayacağız, seneye yüzüncü yılı kutlayacağız. Eminim ki en güzellerinden birisini de Kadıköy'ün ev sahipliğinde Bağdat Caddesi yapacak. Ama ben büyük kutlama işi ayrı, o bir gün ama büyük bir sorumluluk anının başladığını düşünüyorum. Biz 2. yüzyılında Cumhuriyetimizin ilk yüzyılından çıkartacağımız derslerle yapılmış iyi şeylerin üstüne çok iyi şeyleri yapma gayretiyle ve inancıyla yapılmış eksik işlerin, yanlış işlerin asla bir daha yapılmamasını sağlayıcı kuralları, kaideleri bu ülkeye kazandırmakla ilgili bu süreçte her birimiz mesulüz. Ben bu sorumluluklarla dolu bir birey olarak çalışmaya, görevime devam edeceğim. Hep birlikte bu büyük sorumluluğa hazırlıklı olmalıyız.

RESTORASYONU SÜREN BİNAYA KEMAL SUNAL’IN MÜZESİNİ YAPACAĞIZ: Bu tarafa bakınca soyulmuş bir bina var orada. Restorasyonu devam ediyor. Bizi hep güldüren ve düşündüren çok güzel bir hemşiremizin Kemal Sunal'ın müzesini yapacağız burada, onu da şimdi Kadıköylülere müjdeleyelim. Çok güzel insanlar geldi geçti bu ülkenin ilk yüzyılında. Allah hepsinin mekanlarını cennet eylesin ruhları şad olsun. O güzel emeklerine bize sundukları bu güzel Türkiye için tabii ki başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle, minnetle anıyorum. Kadıköy'e çok daha güzel hizmetler yapmak için hepinize söz veriyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”

PROJENİN GÜNCEL MALİYETİ YAKLAŞIK 270 MİLYON LİRA

Etkinlikte, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa da birer konuşma yaptı.

“150 Günde 150 Proje” arasında yer alan çalışma kapsamında, Kadıköy’ün sorunlu alanlarına müdahaleler yapılacak. Bağdat, Dr. Faruk Ayanoğlu, Prof. Dr. Haluk Tezonar, Prof. Dr. Hulusi Behçet, Çetin Emeç Bulvarı ve Operatör Cemil Topuzlu caddeleri gibi ana arterler ile diğer cadde ve sokaklarda karışık sistem çalışan ve kullanım ömrünü tamamlamış hatların atık su ve yağmur suyu ayrımı gerçekleştirilecek. Bu sayede Kadıköy’ün önemli bir bölümünde daha atık sular, Kadıköy Atık Su Arıtma Tesisi’ne, yağmur suları ise Marmara Denizi’ne ulaştırılacak. Böylece atık su/yağmur suyu hizmetlerinde sürekliliğin ve işletilebilirliğin şartları yerine getirilmiş olacak. Ayrıca bölgede yaşanan su baskınlarının ve atık sulardan kaynaklanan çevre kirliliğinin de önüne geçilmesi sağlanacak.

İlçede toplam 22,5 kilometre atık su ve 12,5 kilometre yağmur suyu kanalı imalatı yapılacak.

Projenin güncel maliyeti yaklaşık 270 milyon lira.