İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Trabzon'da düzenlediği mitinge yapılan taşlı saldırıda yaralanan bazı vatandaşlarla Rize'de kahvaltıda buluştu. Zamanında iktidar kanadında siyaset yaptığını belirten yaralı Tülay Gıcırkan’ın buluşmada sarf ettiği “Beni üzen şey; başıma gelen taş değil de benim bayrağıma atılan taş ve bana hastaneye giderken ikinci sınıf muamelesi yapılmasıydı" sözleri dikkat çekti. İmamoğlu, “Erzurum’a yolunuz düşerse, bekleriz” diyen yaralılar ve yakınlarına, “Geleceğim. 15 Mayıs’tan sonra, ilk ziyaretlerimden birini Erzurum’a yapacağım” yanıtını verdi.

 Kahvaltılı buluşmaya, saldırıda yaralanan Tülay Gıcırkan, Burak Değer ve Talip Bingöl aile fertleriyle birlikte katıldı. Eşi Dr. Dilek İmamoğlu ile birlikte misafirlerini ağırlayan İmamoğlu, yaralılarla olay günü görüntülü olarak da konuştuklarını belirterek, aile fertleriyle tek tek tanıştı.

Yaralılara bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileten İmamoğlu, “Geçmiş olsun. Hiç yakışmayan bir işti” dedi. Bu sırada araya giren yaralı Bingöl, duygularını, “Otobüsün üzerinde o taşlar size geldi ya, öyle benim zoruma gitti. İçimden kan gitti Başkanım” sözleriyle dile getirdi. İmamoğlu’nun Bingöl’e yanıt, “Güzel kalbinle var ol. Bu olan işin ne Erzurum'la bir ilişkisi var ne bizim insanımızla. Böyle kışkırtılan, tabiri caizse azmettirilen bir insan grubunun yaptığı bir ayıptır. Acı bir şey, ama yapacak bir şey yok. Allah beterinden korudu o gün” oldu.

“BİR DE UTANMADAN, ‘EKREM YAPTIRDI’YA GETİRDİLER İŞİ”

Yaralılardan Gıcırkan da Erzurumlu Alvarlı Efe’nin, “Allah’a emanet olsun Erzurum” sözünden alıntı yaparak, yaşananlardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Yaralı genç Burak’ın annesi Gülsüm Çelik de İmamoğlu’nun, mitinge katılan vatandaşlara saldırganlara yanıt vermemeleri yönündeki çağrısının değerli olduğunu belirtti. İmamoğlu, “Çünkü benim oğlum delikanlı, karşılık verse, Allah muhafaza yani” diyen Çelik’e, “Tabii tabii heyecan yapar, uçar gider. Yazık ya. Bizim insanımız. Aynı milletiz. Bu memleketin insanı yani. En doğusundan en batısına kurban olurum. Ayıptır, yazıktır” yanıtını verdi.

İmamoğlu, Burak’ın babası Fikret Çelik’in, “Biraz önce onu söylüyorduk. Diyoruz ki; aynı camiye gidiyoruz, aynı aile hekimine gidiyoruz belki. Aynı kaptan yemek yiyoruz. Biri birini taşlıyor. Böyle saçma sapan bir şey olur mu. Bu ayıptır” sözlerine, “Bir de utanmadan, ‘Ekrem yaptırdı’ya getirdiler işi” katkısını verdi.

Yaralı Gıcırkan’ın yeğeni Serap Gıcırkan da söz alarak, “Maalesef Başkanım, en üzüldüğümüz oydu. İnsan hakikaten önce bir özür bekliyor” şeklinde konuştu. İmamoğlu da yeğen Gıcırkan’a, “İnsan der ki ‘Bir eksiğimiz mi var, gediğimiz mi var? Onu nasıl kapatırız? Bunu demiyor. ‘Onlar kendi kendilerini taşladılar’ diyor. Yani ben ağabeyime taş attım yukarıdan yani. Olacak iş değil ya” karılığını verdi.