İmamoğlu sözlerinin devamında ; Yahu, Allah aşkına, bir Müslüman, bile bile yalan söyler mi? Bir Müslüman, bir kumpas hazırlar mı? Bir Müslüman, iftirada bulunur mu? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, bu kadar utanılacak bir anı, hiçbir devlet insanı bu ülkeye yaşatmamıştır. Ben ne diyorum biliyor musunuz? Seni Allah'a havale ediyorum. 'Allah ıslah etsin, Allah seni bildiği gibi yapsın' diyorum. Umut ederim, ona oy veren insanlar bu itirafı görecekler ve bu itirafın gereğini yapacaklar" dedi. 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Başakşehir Altınşehir Mahallesi Güvercintepe Meydanı’nda halkla buluştu. Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi’nin eşlik ettiği İmamoğlu, meydanı dolduran kalabalığa şunları söyledi:

"BİR AVUÇ İNSANI MEMLEKETİMİZİN BÜTÜN KAYNAKLARINI TÜKETİR HALE GETİRDİLER: Hak, hukuk ve adaletin doğru işlediği yerde, hiç kimsenin canı yanmaz. Ama adalet eğer yanlış işliyorsa herkes hayatından dahi şüphe eder. Onun için hep diyoruz ki bu memleketin en güçlü temelini oluşturmak için yargının, adaletin, siyasetin silah gibi üstünde durduğu değil, adaletin en üstte durduğu, hani güzel bir söz vardır. 'Devletin din adalettir'. Öyle değil mi? İşte biz öyle bir ülke var edeceğiz. Bu memleketin eşit yurttaşları olacağız. Bu memleketin her hakkının, her hukukunun bize ait olduğunu bileceğiz. Kimse arkada, geride kalmayacak. Kimse altta ezilmeyecek. Bu memleketin her evladı eşit bir sistemle yönetilecek ve biz kızlarımızı, oğullarımızı, devletimizin güvencesi altında göreceğiz. Bileceğiz ki bizim evlatlarımız, bizim çocuklarımız bu memlekette en düzgün eğitim alacaklar, en güzel işleri başarırlarsa layık oldukları göreve, makama, liyakatiyle gelecekler. İşte o emeğin karşılığının alındığı zinciri bunlar mahvettiler yok ettiler. Ahbap çavuş ilişkisi, eş, dost, akraba ilişkisine döndürdüler. Bir avuç insanın memleketimizin bütün kaynaklarını tüketir hale getirdiler. Ne yapacağız? Bu bir avuç insanı evine tıpış tıpış yollayacağız kardeşim, yollamak zorundayız.

İŞ İNSANLARI, EKONOMİNİN ÜST SEVİYESİNDE BULUNANLAR BAŞINIZI KUMA GÖMEYİN: Ekonomimizi, perişan ettiler. Bizi, yoksulluğa mahkûm ettiler. Bakın ben buradan iş dünyasını, emek dünyasını, birikimi olan vatandaşlarımızı uyarıyorum. Bakınız, net olarak söylüyorum, net. Pazartesinden sonra bunların oluşturduğu düzenle inanın millet çok büyük ekonomik kriz yaşar. Bakın parayı, pulu yönetemiyorlar, dövizi tutamıyorlar. Bankada ayrı kur, Tahtakale'de, serbest piyasada ayrı kur. Memleketin parasını, pulunu yönetemedikleri gibi Merkez Bankası'nı kendi kasaları zannediyorlar. İnsanlar mevduatlarını bile çekemiyorlar, konut kredisi dahi kullandırtamıyorlar. Faiz yüzde 1,5 diyorlar, yüzde 4,5 ile bile faizli bir konut kredisini veremiyorlar. Çünkü ekonomiyi rezil ettiler, ekonomiyi sefil ettiler. Milletimizi fakir fukara eylediler. Onun için iş insanları, ekonominin üst seviyesinde bulunan bu memleketin değerli insanları sakın kafanızı kuma sokmayın. Sakın uzaktan seçim sonucu izlemeyin, sürecin önemini anlayın. Memleketin her bir ferdi kaybederken bir avuç insanın kazanması mümkün değil. O bakımdan herkes sorumluluğa... Herkes mutlaka ve mutlaka gereğini yapacak, oy kullanacak, oy kullandırtacak Kemal Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı seçecek işin özeti budur.

TARİHİMİZDE BU KADAR UTANILACAK BİR ANI HİÇBİR DEVLET İNSANI BU ÜLKEYİ YAŞATMAMIŞTIR: Akşamki kumpası gördünüz değil mi? Seçim meydanlarında gösterdiği filme ne dedi? 'Montaj olabilir, uydurma olabilir'. Kendi kendisini ele verdi. Yahu Allah aşkına bir Müslüman, bile bile yalan söyler mi? Bir Müslüman, bir kumpas hazırlar mı? Bir Müslüman, iftirada bulunur mu? Şimdi de itirafını yapıyor. Ben buradan milletime sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu kadar utanılacak bir an hiçbir devlet insanı bu ülkeyi yaşatmamıştır, utanılacak bir an. Benim Genel Başkanımın, Cumhurbaşkanı adayımın seçim videosunun sağına soluna birtakım grupların görüntülerini ekleyerek bunları seçim meydanlarında gösterdi. Evet diyor 'Montaj da olabilir. Şöyle de olabilir, bant da olabilir, uydurma da olabilir'. Bunu gözümüzün içine baka baka söyledi. Ben utandım, açık söyleyeyim, ben utandım. Umut ederim, ona oy veren insanlar bu itirafı görecekler ve bu itirafın gereğini yapacaklar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunun bu sözlerin de mumu pazar gününe kadar.

BİR CUMHURBAŞKANI OY UĞRUNA BUNLARI YAPAR MI?: Bunların tek derdi var. Bunların tek derdi ne biliyor musunuz? Hiç kimsenin birbirinden farkı yok. Bakın şurada, bütün hemşerilerim var, güzel çocuklarımız var, güzel hanımefendiler var, beyefendiler var. Kardeşim giyimine, kuşamına bak, efendim farklı giyen var, başını örten var, örtmeyen var. Ya burada benim annelerim, bacılarım, teyzelerim var, gençler, delikanlılar var her görüş var. Bu ne demek biliyor musunuz? Bunun adı millet olmak millet. Bir ülkeyi yöneten bir akıl kendine oy vermeyene terörist der mi? Böyle bir şey diyebilir mi? Biz terörle mücadelede bir aradayız. Bu ülkenin tek bir insanının burnu kanamasın istiyoruz. Barış ve huzur içerisinde olalım istiyoruz. Bunun mücadelesini hep birlikte vereceğiz. Ama benim 86 milyon insanım vatanseverdir. Benim bir tek vatandaşıma bile terörist diyen akıl, vatanını anlayamamış, sevememiş bir insan demektir. Bu dilden, bu memleket fayda görmez inanın aklım almıyor. Bunların yaptıklarını benim aklım almıyor. Bir cumhurbaşkanı oy uğruna bir oy için bunları yapar mı? Bir cumhurbaşkanı bir oy uğruna milletini birbirine düşürür, milletinin gözü önünde uydurma, montaj olduğunu söylediği bir filmi milletine seçim meydanlarında gösterir mi? Ben ne diyorum biliyor musunuz? Seni Allah'a havale ediyorum, Allah ıslah etsin, Allah seni bildiği gibi yapsın diyorum. Bir Müslüman evladına bu yakışır mı? Allah bu düşünceden bu milleti korusun. Bu akıldan bu milleti korusun.

BUNLARIN SALTANATI BİTTİ BUNLARI BU ÜLKEYE VERECEK HİÇBİR ŞEYİ KALMADI: Sevgili hemşerilerim. Benim derdim ne biliyor musunuz? Bu cennet vatanın en doğusundan en batısına, en güneyinden en kuzeyine, milletimin her ferdi birbirini sevsin. Milletimin her ferdi birbirine iyi gözle baksın, kimse dışarıda kalmasın. Şurada bulunan herkesin vatan sevgisiyle ilgili hiçbirimiz tereddüt duyabilir miyiz? Böyle bir şey olabilir mi? Biz neyi konuşalım biliyor musunuz? Ekonomiyi konuşalım. Dün bir teyze gözyaşlarıyla ‘Yavrum, canım çekti ne yapayım. Bak ne aldım' dedi. Bir torbanın içinde 5 tane erik 5 lira. Bir avuç, ondan sonra 'Tutamıyorum kendimi' dedi, ağladı 80 küsur yaşında teyzemiz. O teyzeyi pazarda ağlatıyorsan demek ki sen bu ülkenin hiçbir şeyini yönetemedin. O bakımdan, bizim tek yolumuz var, bizim tek hedefimiz var o da ne? Bu memleketin gerçek sorunlarına çözüm bulmak. İkincisi, benim gençlerim, hak ettiği eğitimi alabiliyor mu? Benim gençlerim üniversitelerini özgürce okuyabiliyor mu? Benim çocuklarım bu ülkede kreşe, gerektiği yaşta gidebiliyor mu? İşte bizim derdimiz bu. Benim sevgili annem sağlığından, çocuğunun işinden eğer bir babamız mutsuzsa, evlendiremiyorsa, evlilikler ekonomik sorunlardan dolayı yüzde 30 azalmış, boşanmalar yüzde 100 oranında artmışsa bunların devri bitti. Bunların saltanatı bitti. Bunların bu ülkeye verecek hiçbir şeyi kalmadı. Bunların geçmişte yanında görev yapmış bakanları bile bunlarla artık çalışmak istemiyor. Bunları reddediyor, Kime güveneceğiz? Millet İttifakı'na güveneceğiz. Millet İttifakı'nın güçlü kadrolarına güveneceğiz. Millet İttifakı'nın lideri olan Kemal Kılıçdaroğlu'na güveneceğiz.

BU MİLLET SEÇTİĞİ BİR İNSANI SANA YEDİRMEZ: Biz Başakşehir'de çok güzel işler yaptık. Özel gereksinimli çocuklarımız için, bireyler için çok güzel bir merkez açtık. Bakın Ataköy- İkitelli metromuzun bir bölümünü açtık, kalanını inşallah bu sene içinde tamamını açıyoruz. Yine Halkalıdan başlattığımız Mahmutbey'den başlattığımız Esenyurt metrosu Başakşehir'e en ciddi katkıyı sunacak hattımız olacak. Bu ilçede özellikle bu mahallede de yoğun bir biçimde İSKİ altyapısıyla ilgili yatırımlar yaptık. Başakşehir'in Bahçeşehir bölümünde demir yollarının üstündeki o geçit sorununu biz çözdük. Yeşil alandan, kreşlere ve bu şehirde kütüphanelere özellikle Başakşehir'de çok güzel adımları hep birlikte attık atmaya devam edeceğiz. Bunlar kalkmış seçime, 22 senedir bu ülkeyi yöneten bunlar kalkmış seçime bir hafta-10 gün kala -cek -cak diyor. Bunların hiçbir şey yapacağı yok. Onun için köşeye sıkıştılar, onun için dönüyorlar Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırıyorlar, kumpas kuruyorlar, yalan konuşuyorlar. Dönüyorlar Ekrem İmamoğlu'na saldırıyorlar. Neymiş efendim? Ekrem İmamoğlu'nun seçimden sonra kabarmış defterlerine bakacaklarmış. Bu millet, kendi seçtiği bir insanı sana yedirmez. Onun için sevgili hemşerilerim, sevgili dostlarım, benim güzel insanlarım, bu seçim hayati bir seçim, bu seçim gençlerin seçimi, bu seçim çocuklarınızın, evlatlarınızın seçimi. Çocukların yüreği başka ve bu seçimde anneler, babalar kullanacakları oyu çocuklarınızla konuşun. Sevgili gençler mutlaka ve mutlaka oylarınızı kullanın ve dostlarınızla konuşun, oy kullandırtın. Bu seçimde sadece birini yollayıp bir başkasına makam seçmiyoruz. Bu seçimde bizi sefil eden, bizi rezil eden, itibarımızı düşüren bir sistemi, bir rejimi çöpe atıyoruz. Demokrat, adil, güçlü bir sistemi bu ülkeye hep birlikte kazandırıyoruz.

BU PAZAR ÖNEMLİ, BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ: Biraz sözleşelim, çok işimiz var. Herkesi ikna etmek için çok çalışacağız. Bu söylediğim prensiplerde kalan 4 gün için gece gündüz çalışmaya, güler yüzle, iyi kalplerinizde, güzel duygularınızla hem bunların kumpasını, yalanını, videolarını gösterin, kendi diliyle anlatıyor. Anlatırken bir yandan da Millet İttifakı'nın gücünden bahsedin. Genel başkanımızdan bahsedip bizden bahsedip, liderlerden bahsedin ve milletin bütün evlatlarıyla bu süreci yöneteceğimizden bahsedin. Bu şekilde her saatinizi her dakikanızı milletimiz için bu süreci ayıracağınıza söz veriyor musunuz? Sandık günü tabii ki oy kullanacağız. Her bir arkadaşınızı oy kullanmaya ikna edeceksiniz. Ama yetmez, oy kullanmanın yanı sıra sizler o gün sandıkta görev alarak tek bir oya bile sıkıntı gelmemesi için tamamını o günün ama sandık görevlisi ama müşahit olarak okullarda geçirmeye hazır mıyız? Sonra ne yapın biliyor musunuz? O canım bayraklarınızla o günü demokrasi bayramına dönüştürün, milletimiz kazansın. Milletin evlatları kazansın, milletin gençleri, milletimizin çocukları, hanımefendileri, beyefendileri kazansın. Allah hepinizi korusun bu pazar önemli, birlikte başaracağız. Birleşe birleşe kazanacağız ve asla vazgeçmeyeceğiz. Her şey çok güzel olacak."