ANKA'dan Çağatan Akyol'un haberine göre İstanbul’da Sancaktepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 'Elini, yüzünü yıka yerine abdestini al, temiz kal' kampanyasının başlatıldığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın Fatih ve Çamlıca camilerinde düzenlenecek kitap fuarına öğrencilerin katılımı için 39 ilçe kaymakamlığına yazı gönderildiği ortaya çıktı.

"BEDENİ VE FİKRİ TEMİZ BİR NESİL İNŞA EDECEK GÖNÜL SEFERBERLİĞİ BAŞLATALIM"

İstanbul Sancaktepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından öğrenci velilerine gönderilen broşürde; “Elini, yüzünü yıka’ yerine ‘abdestin al, temiz kal” denilmesi yönünde ifadeler yer aldı. Broşürde, “Geliniz bu Ramazan-ı Şerif ayını da fırsat bilerek çocuklarımızın sabah uyandığında ‘Yüzünü yıka’ cümlesi yerine ‘Abdestini al evladım’, okuldan geldiğinde ise ‘Ellerini yıka’ cümlesi yerine ‘Abdestini al yavrum’ sözleriyle yetişen bedeni ve fikri temiz bir nesil inşa edecek gönül seferberliği başlatalım” denildi.

"ÇOCUKLARIMIZ VE TOPLUM  İÇİN BİR FELAKETTİR"

İstanbul İl Müftülüğü tarafından 39 ilçe kaymakamlığına gönderilen yazıda da Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nın 9-27 Nisan tarihleri arasında Fatih ve Çamlıca camilerinde düzenlenecek Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’na öğretmenlerin, öğrencilerin, Kuran kursu öğreticileriyle öğrencilerinin ve cami cemaati için katılım çağrısı yapıldı. Durumu değerlendiren Eğitim Sen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Çayan Çalık, "Örgütlü olduğumuz Sancaktepe ilçesinde, en son bugün ortaya çıkan tablo tam bir felakettir. Çocuklarımız ve toplumumuz için bir felakettir. Seküler hayatın ortadan kaldırılması için tasarlanmış bir eğitim modelinin yavaş yavaş her düzeydeki öğrencimizle bir şekilde temas ettirilmeye çalışıldığına tanık olduk" ifadelerine yer verdi.

"EĞİTİMİN VAR OLAN LAİKÜ BİLİMSEL KIRINTILARININ YOK EDİLMESİ KONUSUNDA ADIMLARINI ATMAYA DEVAM EDİYOR"

Çalık'ın değerlendirmesinin devamı şu şekilde:

"AKP 20 yıllık iktidarı boyunca eğitim alanına dönük çok ciddi saldırıları devreye sokmuş bir siyasi parti. Dolayısıyla biz de Eğitim-Sen olarak bu saldırılara karşı laik, bilimsel, kamusal, demokratik eğitimi korumaya, geliştirmeye dönük mücadelemizi kurulduğumuz günden beri sürdürüyoruz. Ancak özellikle kamuoyunda ‘4 artı 4 artı 4 yasası’ olarak bilinen piyasacı ve gerici yasayla beraber eğitime önemli ölçüde darbe vuran AKP iktidarı, bununla yetinmemiş, her geçen gün eğitimin çoraklaşması konusunda, eğitimin var olan laik, bilimsel kırıntılarının yok edilmesi konusunda adımlarını atmaya devam etmiştir."

"ÖĞRENCİLER VE ÖĞRETMENLER GERİCİ SALDIRILARA MARUZ KALIYOR"

"Özellikle en son yapılan Şura’yla beraber eğitimin tamamen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmetine sokmaya çalışan tavsiye kararlarını, Milli Eğitim bunu resmileştirmeden devreye sokmuş ve her geçen gün eğitim alanında yaşanan saldırılarla öğrencilerimiz ve öğretmenler bu gerici saldırılara maruz kalıyor. Bursa’da başlayan karma eğitim tartışmaları, oruç tutmayanlara dönük sınırlandırmalar, bu çerçevede atılan tüm adımların özellikle müftülükler eliyle, Milli Eğitim’deki var olan eğitim alanına müdahale biçimleri düşünüldüğünde bizim bu saldırılara karşı mücadele perspektifimizi daha da geliştirmemiz gerektiği, toplumun, velilerimizin ve öğrencilerimizin bu saldırılara karşı mutlaka karşı durması gerektiğinin altını çizmek isterim."

"YAŞAM BİÇİMİNİ DEĞİŞTİRMEYE DÖNÜK BİR SALDIRI"

"Örgütlü olduğumuz Sancaktepe ilçesinde, en son bugün ortaya çıkan tablo tam bir felakettir. Çocuklarımız ve toplumumuz için bir felakettir. Seküler hayatın ortadan kaldırılması için tasarlanmış bir eğitim modelinin yavaş yavaş her düzeydeki öğrencimizle bir şekilde temas ettirilmeye çalışıldığına tanık olduk. Sancaktepe Kaymakamlığı bünyesi içerisinde İmam Hatip Mezunları Derneği, İlçe Müftülüğü ve Milli Eğitim Vakfı eliyle dağıtılan bildiriler, öğrencilere ulaştırılmaya çalışılmış, velilere ulaştırılması istenmiştir ve adına da mektup denmiştir. Adeta tebliğ niteliğinde olan bu çalışmanın içerisinde, yüzünü yıkamayı değil, abdest almayı; elini yıkamayı değil, abdest almayı telkin etmeye çalışan yaklaşım biçiminin aslında toplumun kültürel dokusunu bozmaya dönük, bu anlamda tamamen ritüellerini ve yaşam biçimini değiştirmeye dönük bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu, bütün demokratik, ilerici, aydınlıkçı güçlerin, bu saldırıya karşı mücadele etmesi gerektiğinin altını çizmek istiyoruz."

"BİLİMSEL, KAMUSAL VE LAİK EĞİTİMİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

"Bugün ortaya çıkan bu tablo karşısında yine öğrendik ki İl Müftülüğü, kitap fuarı adı altında Fatih ve Çamlıca camilerinde düzenleyecekleri etkinliklere Milli Eğitim’e de davetiye göndererek, 39 ilçe kaymakamlıklarına yazı göndererek öğrencilerin bu kitap fuarına dahil edilmesi konusunda bir çağrıyı da gönderdiklerini öğrendik. Dolayısıyla bu Ramazan ayı boyunca ortaya koydukları bu saldırıların, Ramazanı gerekçe göstererek toplumu dindarlaştırmaya ve kindarlaştırmaya dönük, toplumu ayırt edici, ayrıştırıcı çalışmaların Milli Eğitim bünyesindeki seküler eğitimden yararlanmak isteyen kesimlere de yaygınlaştırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Eğitim- Sen olarak bu tür gerici adımlara müsaade etmeyeceğimizi, bunun karşısında da mücadelemizi sürdüreceğimizi ve bu konuda özellikle öğrencilerimizin gelişim sürecinin ve toplumumuzun sağlığının korunması konusunda da velilerimize, bütün yurttaşlarımıza bir görev düştüğünün de farkındayız. Dolayısıyla bütün bu saldırılar karşısında laik, bilimsel, kamusal, eğitimi savunmaya devam edeceğiz.”