HABER: FATOŞ ERDOĞAN

Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını altı yaşındayken ‘evlendirdiği’ ve yıllarca cinsel istismara maruz kalmasına yol açtığı ortaya çıkmıştı tepkiler büyüyor. İlahiyatçı yazar Fatma Yavuz, Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.'nin 6 yaşında ‘evlendirilip’ istismara maruz bırakılması olayıyla ilgili İstanbul Saraçhane Parkı'nda Dokuz8haber'e konuştu. Fatma Yavuz, Çocuk istismarı politik bir meseledir neden mi diyerek şunları söyledi:

"Uzun yıllardır süregelen sistematik durumun pik yaptığı noktadayız. Mesele bu kardeşimizin yaşadığı olaydan ibaret değil Ensar Vakfı’ndan başlayarak 40 çocuğa yapılan taciz, Erzurum'da diyanet yurdunda yapılan 6 yavrumuza yapılan, Ümraniye Fıkıh Der'de, Uşak-i tarikatında badeci şeyhler mi dersiniz bu kaçıncı oldu. Biz doğru dürüst hesap sorulduğunu, denetim yapıldığını, sorumluların ceza aldığından emin olamadık. Sadece fail değil bunlara yol verenler, bunlara bu ortamı sağlayanların hepsinin yargılanması gerekiyor.

İstismara maruz kalan H.K.G.14 yaşında doktora gittiğinde bu tam politik hale gelmiştir. Doktor yaşının küçük olduğunu anladığında polisi aramış. Bu olayın bu noktada çözülmesi gerekiyordu. Devletin bu çocuğu yıllar önce koruması gerekiyordu. Savcı polis doğum kağıdı istemek yerine kemik yaşı testi istemiş ve orada H.K.G yerine 21 yaşındaki başka biri teste sokulmuş doğum kağıdı neden istenmedi? Savcı ve polis neden olayı araştırmadı? Adli makamlar neden bu olayın üstüne gitmedi? Burası tam olarak politiktir. Ne oldu? Cemaatin büyükleri mi devreye girdi, kurduğunuz kirli ilişkiler mi devreye girdi bu çocuğun bunları yaşamasına neden yıllarca izin verdiniz? Faile bakıyorsunuz kimlerle fotoğrafları var, arka kapılarda ilişkileri var yeter artık."

“BU OLAYIN MİLAT OLMASI GEREKİYOR”

Bu olayın milat olması gerektiğine dikkat çeken Fatma Yavuz, şöyle devam etti:

“Müslüman çevre manipülasyonlar yüzünden etiketlere maruz kaldı. Aynı zamanda dine saldırıyorlar denilerek bu olaylara sessiz kalması sağlandı. Bu manipülasyonların en büyük delili Kabataş'tır. Bu olayda bizi eleştirenler delilleri olduğu halde delil isteyenler Kabataş'ta bir yalana inanarak, inanmış gibi yaparak manipüle edildiler. Fantastik bir kurgudan, görüntüleri olmayan bir olaydan bu insanlar delil talep etmediler. Olmayan bir olay yüzünden toplumu kutuplaştırdınız, ortadan ikiye böldünüz; sürtüklere, çürüklere varan hakaretler ettiniz soruyorum bu kadar hassastınız niye şimdi susuyorsunuz? Ortada çarşaf çarşaf deliller var asıl Kabataş budur. Müslüman topluma buradan seslenmek istiyorum asıl Kabataş budur öbür Kabataş yalandı. Tekrar düşünmenizi rica ediyorum amaçları hassasiyetinizi tetikleyip asıl hassasiyet göstermeniz gereken yerlerde susmanızı istiyorlar çünkü iktidarları için bu gerekli. Umarım bu milat olur uyanmamız için vesile olur."

NE OLMUŞTU?

Altı yaşındayken babası Gümüşel’in 29 yaşındaki bir ‘müridiyle’ imam nikahı kıyılan H.K.G. şikayetçi olarak ifadesinde cinsel istismarın kendisine bir oyun gibi gösterildiğini anlattı. 2012’de doktorun ihbarıyla başlayan H.K.G.’nin cinsel istismarına yönelik soruşturmanın da üstü örtüldü. H.K.G. o tarihte 14 yaşındaydı.

Devam eden tecavüzler üzerine H.K.G. 30 Kasım 2020’de vücudunda morluklarla ve elindeki belgelerle İstanbul Anadolu savcılığına gidip şikayetçi oldu ve evi terk etti.

Ancak bütün delillere karşın iki yıl boyunca şikayetiyle ilgili dava açılmadı. Ne tecavüzcü ne de buna yol açan annesiyle babası tutuklandı. Nihayet 30 Ekim’de İstanbul Anadolu başsavcılığının iddianamesi tamamlandı. Savcı iddianamede H.K.G.’nin anne ve babasının tecavüze göz yumduğunu anlattı. İddianamede H.K.G.’nin zorla evlendirildiği Kadir İstekli, tarikat lideri baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatma Gümüşel’in zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediklerini belirtildi. Üç sanığın en az 27’şer yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ayrıca savcı, Kadir İstekli için cinsel saldırı suçundan da ceza talep etti. Ancak şu ana kadar hiçbir şüpheli tutuklanmadı.