HABER: FATOŞ ERDOĞAN

Muğla Milas’a bağlı İkizköy sakinlerinin ve çevrecilerin Akbelen ormanında ağaçların maden ocağı için kesilmesini engellemek amacıyla başlattığı Çadır nöbeti direnişi devam ediyor. Akbelen ormanlarında 17 Temmuz’da yapılan ağaç kesimi sonrası çadır nöbeti başlatan yaşam savunucuları direnişin 15'inci gününde.

740 DÖNÜMLÜK KIZILÇAM AĞACI KESİLMEK İSTENİYOR

Bölgede Yeniköy-Kemerköy Termik Santralleri için açılmak istenen kömür madenleri yüzünden 740 dönümlük kızılçam ağacı kesilmek isteniyor. Köylüler projeye karşı dava açmıştı.

direniş

"KAYMAKAM İMZALAYIN DEDİ, KANDIRILDIK"

Direnişe devam eden İkizköy sakinlerinden Aytaç Yakar direniş alanında yapılan forumda yaşanan süreci şöyle anlattı:

"İmzaları bilmeden attık Kaymakam 'imzalayın gidin paranız bankada' dedi kandırıldık. Sonra çevrecilerin ve avukatlarımızın sayesinde gözümüz açıldı ama geç oldu. O sen tarlada mı çalışıyorsun al sana 100 milyar para" dediler çoluğum çocuğumla geçinirim diye düşünüyorsun bir an. İmza atarsanız bir şey olmaz 3 sene zamanınız var isterseniz vazgeçersiniz diyerek kandırdılar insanları. Önce 9 lira verdiler yerlerimize itiraz ettik 1 lira daha koydular 10 lira oldu. Evlerimizi bırakırız çocuklarımızın yanına taşınırız diye düşündük aklımız ermedi. Sonra muhtarımıza gittim."

"VAR MI BUNUN ÖTESİ SATILDIK"

"Muhtarımıza lütfen Ankara'ya gidelim' dedim 'o Aytaç senin Ankara'ya gidecek paran var mı' dedi  yok dedim. Sonra gazetecileri çağırıp anlatalım dedim. Döndü 'gazeteciye verilecek paran var mı?' dedi 'e oda yok avukat tutalım' dedim Aytaç hepsi parayla dedi ağzıma bantı sürdüm. Var mı bunun ötesi satıldık."

maden

"NEREYE BAŞVURDUYSAK YARDIM ALAMADIK"

"2017 yılında evine 100 lira ağıra 3.5 lira fiyat biçtiler geçen sene hortum çıktı çatım uçtu yaptırmadım parasızlıktan nereye başvurduysak yardım alamadık.  Bu yanan evlere devlet yardım edecek mi sanıyorsunuz "yanınızdayız, korkmayın, gerekenler yapılacak " o gün o sonrası yok. Bir daha köyünüze adım atmaz. Toki oralara ev yapacakmış yapma senden isteyen mi var benim evim var zaten kümesim olsun benim olsun.  "Yarım yar olsun, yatacağım tavuk kümesi olsun" kümeste olsa ev benim olsun."

"EVİMİZ, YURDUMUZ, ORMANIMIZ GİTTİ"

İkizköy sakinlerinden Nejla Şık, doğma büyüme İkizköylü olduğunu söyleyerek sözlerine başladı ve yaşadıklarını anlattı:

"Evlenip gittiğim halde 2018 yılında köyüme geri döndüm. Köyümüze dönme sebebimiz eşim emekli olduktan sonra burada hayvancılık yapmaktı. Toprağına köyüne aşık bir adamla evliyim. Benim ömrüm burada bitecek. 2018 yılında döndüğümüzde Işıkdere köyü istimlak edildi. İçimiz kan ağladı eşim psikolojik sorunlar yaşamaya başladı bu süreçte  3 yıldır ilaç kullanmaya devam ediyor. Evimiz, yurdumuz, ormanımız gitti. Kömür olsa ne olur. Herşeyimiz gitti manevi değerini anlatmaya kelimeler bulamam. Şu an bulunduğumuz yer Akbelen ormanları elimizde tek kalan alanımız eleştirilere rağmen buraya geldik burası son durağımız düzen kurmaya devam ediyoruz. Küçükbaş, kümes hayvancılığı yapıyoruz. İnsanların ne işiniz var söylemlerine bir gün bile yaşasak orada yaşamak istiyoruz diye cevap verdik."

"KÖMÜR MADENİNİN GÖZÜ DOYMUYOR"

Burayı vermeyeceklerini söyleyen Nejla Şık her ağaç kaybında, köylerin boşaltılmasında yüreklerinin kan ağladığını söyledi. ve şöyle devam etti:

"79 senesinde kurulan bu kömür madenlerinin gözü doymuyor. Aileler parçalandı, herkes bir yere göç etti öyle ki  kuzenlerimin hiç birini tanımıyorum el gibi kaldık birbirimize. Benim çocuklarımın benden tek talebi toprak biz bunun için çabalıyoruz. Biz artık nerede bir ekoloji mücadelesi olursa orada olmak istiyoruz. İklim krizleri ortada nefes alamıyoruz. Kömür bizi etkiledi üç yıldır hayvancılık yapıyorum ama hayvanlarım ölüyor, sakat ve ölü doğumlar oluyor. Bitkilerim ölüyor, ağaçlar ölüyor susuzluktan toprak zehirlenmesinden ölüyor. 83'te faaliyete geçen bu kömür madenleri, termik santraller kapansın. Bizim direnişimiz esas sebebi bu. Onlara verecek bir karış toprağımız, çam, zeytin ağacımız yok. Verdikleri hasar yeter artık. İkizköylüler insanca yaşamak için direniyor. Işıkdere köyünde onlarca zeytin ağacı gitti, taş evler gitti. Herşeyine para vereceğiz diyerek aldılar herkesi mağdur ettiler. İnsanlarımız onlara hala beddua ediyor evimi ocağımı yıktılar diyerek."

muğla 2

IŞIKDERE KÖYÜ 2019'DA BOŞALTILMIŞTI

Çevre mühendisi Deniz Gümüşel ise Linyit kömür madenlerinin yaptığı tahribata dair açıklamalarda bulundu. Yeniköy linyit işletmelerin olduğu araziyi gösteren Gümüşel 2017 yılında kamulaştırılan Işıkdere köyünün 2019'da boşaltıldığını söyledi. Görünen alanın başlangıç yerinin 15 km öteden başladığını Gökova körfezine kadar ilerlediğini bir çok köyü kapsadığını buraların daha önce de boşaltıldığını kaydetti.

"KÖMÜR SANTRALLERİ TARAFINDAN TALAN EDİLMİŞ DURUMDA"

Sözlerine devam eden Gümüşel "Bu köylerin halkları zorunlu göçe zorlandı, aileler parçalandı, tarım alanları bitirildi, üretim araçları ellerinden alındı. Sadece evlerinden olmadılar geçim kaynakları da ellerinden alındı. Muğla'da toplamda 50 bin dönüm orman ve tarım arazisinin kömür santralleri tarafından talan edilmiş durumda" dedi.

"MÜCADELEYE DEVAM"

Köylüler yaşam alanlarını satmak istemediklerini daha önce kamulaştırılan köylerini geri almak için mücadele edeceklerini kaydetti. Akbelen ormanda ki ağacları korumak için nöbete devam edeceklerini bildiren köylüler herkesi direnişi sahiplenmeye davet etti.