İBB Meclisi, 2008’de yapılan ancak İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin 2011 yılında iptal ettiği, Bağcılar’daki bir parselle ilgili olarak, İBB yeni yönetimi tarafından hazırlanan yeni imar planı teklifini görüştü. 

Danıştay tarafından da onaylanan iptal kararında, eski İBB yönetiminin yaptığı imar planı ile Bağcılar Kirazlı Mahallesi 2676 ada 54 parsel sahipleri Refik, Şefik ve Fevzi Özdemir kardeşlerin mağdur edildiğine karar verilmişti. 

İBB’nin yeni yönetimi, mahkeme kararında belirtilen mağduriyet yaratan unsurları gideren yeni bir plan hazırladı. 11 bin 715 metrekare büyüklüğünde olan söz konusu parselde hak sahiplerine eski planda yaklaşık 2 bin metrekarelik kısmını kullanma hakkı verilirken, geri kalan kısım yol ve yeşil alana ayrılmıştı. Yeni planda, arsa sahiplerinin kullanım hakkı yaklaşık iki katına çıkarıldı ve arsayı parçalayan yollar yeniden düzenlendi. Plan notunda şöyle denildi: 

“Plan onama sınırı içindeki alan Tali İş Merkezi, Sosyal Tesis Alanı, Park Çocuk Bahçesi Oyun Alanları ve Yol alanıdır.” 

AKP GRUBU “SOSYAL TESİS” YERİNE “TALİ İŞ MERKEZİ” DEDİ 

Ancak, İBB Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran AKP Grubu, İBB tarafından hazırlanan yeni plan teklifini Meclis’te değiştirdi. Plandaki “Sosyal Tesis Alanı” notunu kaldıran AKP, söz konusu yeri de ‘Tali İş Merkezi’ alanına aldı. CHP ve İYİ Parti gruplarının değişikliğe karşı çıkmasına karşın hazırlanan imar planı, AKP tarafından değiştirilerek oy çokluğu ile kabul edilmiş oldu. 

AKP’nin plandan çıkardığı sosyal tesis alanlarına kreş, yurt, çocuk yuvası, rehabilitasyon merkezi, toplum merkezi gibi yerler yapılabilirdi.

AKP’NİN YARATTIĞI TESCİLLİ MAĞDURİYET 

Danıştay 6. Daire tarafından da onaylanan İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin kararında özetle şöyle denilmişti: 

“…dava konusu planda getirilen fonksiyonların parsel çevresindeki kullanımlar dikkate alınmadan öngörüldüğü, mevcut yol izlerinin kullanılmadığı, yol istikametlerinin gereksiz bir biçimde zorlanarak tanımsız, kullanılması ve ilişkilendirilmesi zor biçimlerin ortaya çıktığı ve mevcut ulaşım şemasına dikkat edilmeyerek davacıyı mağdur edecek biçimde ulaşım şeması öngörüldüğü, (…) dava konusu plan ile önerilen arazi kullanım kararlarına çevrede bulunan taşınmazlar için öngörülen kullanım ilişkisinin sorgulanmadığı, mevcut ulaşım şemasına dikkat edilmeyerek davacıyı mağdur edecek biçimde ulaşım şeması öngörüldüğü ve önerilen ticaret alanının büyüklüğü, biçimi ve konumunun yapılaşma için uygun olmadığı ve yer seçiminin ulaşım bağlantıları ve yüksek gerilim hatları düşünülmeden oluşturulduğu, daha uygun çözümler mümkün iken eşitlik ilkesine aykırı olarak davacı mağduriyetini artıracak şekilde planlama kararları getirildiği anlaşıldığından dava konusu nazım imar planında planlama tekniklerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygunluk bulunmamıştır.”