Hüseyin Baş, dün TELE 1’de Burçin Atılgan’ın Gündem Özel programına konuk oldu. Atılgan’ın sorularını cevaplayan Hüseyin Baş, özetle şunları söyledi:

“ATATÜRK GERÇEK İSLAM’I BU İNSANLARA ÖĞRETTİ”

“Atatürk, gerçek İslam’ı bu insanlara öğretti. Atatürk, Kuran-ı Kerim'in Türkçe mealini yaptırdı. Türkiye'de sözüm ona İslamcı bir kesim, 'Atatürk Arapçaya laf etti' dedi. Yahu kardeşim, sen Kuran'a mı güvenmiyorsun, kendine mi güvenmiyorsun? Kuran-ı Kerim'in Türkçe mealini okuyup anlayınca içinde bir yanlış mı bulacağız? Ne demek istiyorsun sen? Kuran Türkçeye çevrildi de Allah ne dedi anladık. Atatürk kadına, kıza, çocuğa, erkeğe, herkese hem ilim hem bilim hem din öğretti. Şunu demek istiyorum; biz Müslüman bir nesil olarak yaşayabiliyorsak bunu Atatürk'e borçluyuz.

“ATATÜRKLER ASLA BİTMEZ VE BİTMEYECEK, GÖRECEKSİNİZ”

Bize Türk olduğumuz unutturuldu. Bizim kodlarımızda, mayamızda hiçbir problem yok ama bizi birbirimize kırdırmak istiyorlar. Bizi Alevi-Sünni diye, Kürt-Türk diye, sağcı-solcu diye, bizi bilmem neci diye ayırmaya çalışıyorlar. Şunu bilecekler ama; bu millet tarihini hatırladığı anda Kara Fatmalar bitmez, Şerife Bacılar bitmez, Osman Paşalar bitmez, Atatürkler asla bitmez ve bitmeyecek, göreceksiniz. Bir genç olarak bana ‘idealin ne’ diye sorun; işte idealim, bu hayalleri gerçekleştirebilmek. Bize lazım olan bu. Bu toplum ekonomiyi çözer, bu toplum sığınmacı sorununu çözer, bu toplum liyakat problemini çözer, bu toplum aklınıza gelen bütün sorunları çözer.

DIŞ GÜÇLER BU ÜLKEDE VAR AMA BU DIŞ GÜÇLER HÜKÜMETİN KARŞISINDA OLMADI BUGÜNE KADAR”

ABD, aileler geçinsin diye altınlarını halkına veriyor. Biz de burada bütün madenlerimizi bir aile geçinsin diye veriyoruz ve o aile yetinmiyor... Dış güçler bu ülkede var ama bu dış güçler hükümetin karşısında olmadı bugüne kadar. Hükümetle iş birliği içinde oldu. ‘Yapmayacaksın’ dedi yapmadı, ‘almayacaksın’ dedi almadı, ‘satmayacaksın’ dedi satmadı. Bu ülkede özelleştirilen firmalar, Atatürk'ün bize emanet ettiği benim servetim, benim mirasım, hepsi özelleştirildi. Bunları savunanlar, ‘2011'e kadar ekonomi iyiydi’ diyor. İyi falan değildi kardeşim. 2011'e kadar da 2011'den sonra da iyi değildi. 2002'de geldiler. Artık ben onun Maliye Bakanı’nı, Dışişleri Bakanı’nı bilmem, tanımam. 2002’de geldiler, 20 senemizi sattılar. 2022'ye geldik, şimdi araştırıyorlar; ‘bir 20 yıl daha neyi satarım’. Böyle geldiler. Ne ürettin, ne yaptın, halkın daha mı zenginleşti, ne oldu bu ülkede? Hiçbir şey olmadı.

“NEYİ ÖZELLEŞTİRDİLERSE GERİ ALACAĞIZ”

Bizi iktidar etsin halkımız, neyi özelleştirdilerse geri alacağız. Hangi fabrikayı kapattılarsa geri açacağız. Bugünkü ekonominin sebebi bu. Her şeyi özelleştirdin, her şeyi kapattın. Bütün yeraltı rezervlerimizi gittin başkalarına sattın, başkalarının işletmesine bıraktın ve biz Türk milleti olarak ağzımız açık izliyoruz, ‘bize de bir şey yok mu’ diye.”

“İNŞALLAH VENEZUELA'DAN, KOLOMBİYA'DAN BUĞDAY İTHAL EDİYORUZDUR, BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR”

Hüseyin Baş, hükümetin Venezuela'da tarım yapma projesine ilişkin soru üzerine de şöyle konuştu:

 “İnşallah Venezuela'dan, Kolombiya'dan umarım buğday ithal ediyoruzdur, başka bir şey değildir. Fındığın fiyatını bu ülkede hükümet belirlemiyor, satıcı belirlemiyor, İtalyan Ferrero çikolata firması belirliyor. Şekerin fiyatını bu ülkede Cargill belirliyor. Kapattınız şeker fabrikalarını, kapattınız gübre fabrikalarını, ondan sonra tarım bu noktaya geldi… Bütün siyasi partiler, parti programlarında 'biz özelleştireceğiz' diyor ama BTP 'Özelleştirmeyeceğiz' diyor. Bunun sebebi özel sektöre karşı oluşumuz değildir. Devletin aktif rol alarak piyasada yer almasına inandığımız için bunu söylüyoruz. Bunu yaparsak piyasa düzelecek. Dolayısıyla biz piyasayı devlet eliyle kontrol edilir halde tutabilirsek enflasyonun önüne geçebiliriz. İthalatı kısabilirsek, tarımda ithalat yapmazsak, kendi ürünümüzü üretebilirsek döviz açığının önüne geçip dövizi düşürebiliriz. Dövizi ve enflasyonu düşürdüğümüzde işsizlik azalır, istihdam artar, piyasada büyüme olur; bu kadar basit. Ekonomi buraya dayanıyor ama bunlar olunca belli bankalar yüzde 400 kâr açıklayamayabilir. Ben yarın iktidar olursam bankalar yüzde 750 kâr açıklayamayabilir, çok üzgünüm ama bu gerçekleşir. Hep yüzde 95 üzülüyor, yüzde 5 seviniyor. Adil bir dağıtım gerçekleştiremezsek bir şey yapamayız. Vatandaşımız gelsin, hangi bileşenin içinde olursak olalım adil olalım, herkes yesin bu yemekten ve sosyal devlet olsun.”