Haber: Uğur İstanbullu / Artvin

Hopa’da saat 17.00’de başlayan yürüyüşe Hopa ve Kemalpaşa’daki siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, Hopalı ve Kemalpaşalı kadınlar katıldı.

Gamze Çakmak; ”Susmuyoruz! 25 Kasım’da da sokaklardayız!

KARANLIĞI CESARETİMİZLE YIRTIYORUZ!

Erkek devlet şiddetine karşı mücadele kararlılığımızla, dayanışmayı dört bir yanda büyütüyoruz.25 Kasım’da sokakları feminist isyan ile dolduruyoruz!

Erkek devlet her geçen gün faillerin sırtını sıvazlayarak, haksız tahrik indirimleri vererek, cezasız bırakarak kadın cinayetlerinin günbegün daha çok önünü açıyor. Kadınların yaşamlarını güvencesiz ve tehdit altında bırakıyor. Artan zamlar karşısında eriyen ücretlerle her gün yoksullaşıyoruz. Tutuklamalarla, yasaklarla, polis şiddetiyle, patlatılan bombalarla korku ve umutsuzluk ekilmeye çalışılıyor. Tüm bu kuşatmaların karşısında mücadelemizi yükseltmeye kararlıyız.

Evde, okulda, iş yerinde, sokakta nasıl yaşamamız gerektiğini söyleyen, emeğimize göz diken, bedenimiz, hayallerimiz, hayatımız hakkında söz söyleyen erkek iktidarların karanlığını cesaretimiz ile yıkacağız!

İran’da yıllarca beyaz başörtülerini sallayarak zorunlu baş örtüsüne karşı mücadele veren ve ahlak polisleri tarafından öldürülen Mahsa Amini’nin ardından başörtülerini yakarak isyan ateşini yakan kadınlardan cesaret alıyoruz , dün olduğu gibi  bugünde sokakları kuşatıyoruz.               

Hayatına sahip çıkarak erkek şiddetine karşı öz savunma hakkını kullanan Çilem’den, Nevin’den ve erkek adalet karşısında adliyelerde, mahkeme salonlarında gösterdiğimiz dayanışmamızdan, “İstanbul Sözleşmesi biziz”  şiarımızdan cesaret alıyoruz. Cesaret alıyoruz ,çünkü , kadın özgürlük mücadelesinde  erkek egemen zihniyete , kapitalizmin  bizlere dayattığı ayrımcılık ve sömürüsüne  karşı direnerek , kazanarak , bir arada daha güçlüyüz.

İş yerlerinde karşılaştıkları mobbinge direnen, emeğine çöreklenen patronların karşısında emeğini savunan, grev hakkını kullanan kadınların hayatı durdurma gücünden cesaret alıyoruz.

 “Büyük Aile Buluşması” adı altında nefreti, düşmanlığı körükleyenlerin karşısında “her yürüyüşümüz onur yürüyüşüdür” diyen renklerine, hayatlarına sahip çıkan LGBTİ+lardan cesaret alıyoruz.

Kadınlar için şiddetin en fazla olduğu, karşılıksız bakım yükünün sadece kadınların omuzuna yüklendiği aile kurumuna bizi hapsetmeye çalışan ve sadece makbul anne, eş olmamızı bekleyenlere “aile değil kadınız” diyerek yürüttüğümüz mücadelenin tarihsel birikiminden cesaret alıyoruz.

Biz kadınlar, barış içinde bir yaşam istiyoruz. Savaşı destekleyen ve bundan nemalanan bir avuç savaş çığırtkanının karşısında milyonların yaşama hakkını savunuyoruz.  Savaşın neden olduğu göçler karşısında yerinden yurdun edilen göçmen kadın ve çocukların haklarının tanınması için mücadele ediyoruz

Bizler birbirimizden, hayatlarımızın ortaklığından değiştirme gücümüzden cesaret alıyoruz ve biliyoruz ki yaratmaya çalıştıkları karanlıkta boğulmayacağız.

Dominik Cumhuriyeti’nin faşist diktatörü Trujilio’ya karşı mücadele yürüten Maria, Minevra ve Patria’ tam 62 yıl önce bugün tecavüz edilerek  öldürüldü.  O günden  bugüne mücadele etmekten vazgeçmedik.  Mihribal kardeşlerden,  Masha Amina ya,   aldığımız  mücadele  azmi ile sokaklarda olmaya devam ediyoruz devam edeceğiz.. İlmek ilmek ördüğümüz mücadelemiz ile kazandığımız haklarımıza saldıran, emeğimizi, bedenimizi, yaşamımızı tahakküm altına almaya çalışan iktidarın karşısında bir adım bile geri atmayacağız. Baskı, korku ve şiddet ortamı ile sesimizi kısmak isteyenlere sokaklarda bir kez daha haykıracağız. SUSMUYORUZ! KORKMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ , KARANLIĞA TESLİM OLMUYORUZ!  YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI !

YAŞASIN ÖZGÜRLÜK  YAŞASIN  MÜCADELE !