Çayda dönüm başı uygulanan kotanın kaldırılması için Hopa'da eylem yapan ve gözaltına alınan çay üreticisi 34 kişi, gece yarısına doğru serbest bırakıldı. Serbest bırakılan çay üreticileri, "Ama asla vazgeçmeyeceğiz. Çayın kontenjanı yükseltilene kadar, istediğimiz fiyat verilinceye kadar mücadele edeceğiz" dedi.

Artvin'in Hopa ilçe meydanında, çay alımlarındaki 'kota ve kontenjan' uygulamasını protesto eden ve polisin müdahalesi sonucu gözaltına alınan 34 çay üreticisi gece yarısına doğru serbest bırakıldı. Dün saat 16.00’da Hopa Meydanı'nda toplanan üreticiler, kendilerini bir anda çevre illerden getirilen yaklaşık bin polisin arasında buldu. Kotanın kaldırılmasını talep eden ve "Çaykur halkın satılamaz" şeklinde slogan atan üreticilerin yürüyüşüne polis izin vermedi. Polisin biber gazlı müdahalesinde gözaltına alınan 34 kişi sağlık kontrolünden geçirildi, daha sonra kişilerin ifadeleri alındı.

"ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

ANKA'nın aktardığı habere göre, eylem sırasında gözaltına alınanlardan Yaprak Küçük, "Eylem yaptık. Bu eylemin sonucunda taleplerimiz kabul edilmedi, Ama asla vazgeçmeyeceğiz. Çayın kontenjanı yükseltilene kadar, istediğimiz fiyat verilinceye kadar mücadele edeceğiz. Yılmayacağız" diye konuştu. Handan Ustabaş ise, “Çay üreticileri olarak Hopa meydanındaydık. Ama polis müdahalesi ile karşı karşıya kaldık. Müdahalede çok şiddetliydi. Çoğumuz zaten gözaltına alındık. Halen dahi beklemekteyiz. Sürekli oradan oraya sürüklediler. Hopa’dan Arhavi’ye, Arhavi’den Hopa’ya bayağı gezdirdiler. Kendileri de ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ama biz buradan yineliyoruz. Taleplerimiz olumlu karşılanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. Vücudunda ağrılar olduğu için hastanede tomografisi istenen Mert Melih Cebeci, “Hopa’da Çaykur'un politikalarını protesto etmek için bulunduk. Sonrasında polisin yoğun şiddeti sebebiyle gözaltına alındık ve sonrasında hastaneye kaldırıldık. Hastanede çeşitli müdahaleler sonucunda tomografim istendi. Şiddetli baş ağrısı ve vücudumun bazı yerlerinde ağrılar olduğu için. Daha sonra karakola getirildik. Karakolda da serbest bırakılmamız istendi. Ve serbest bırakıldık" diyerek yaşadıklarını anlattı.